Ressam Sertap Yeğin: Varlık nedeninin sorgulanması erdemli olma çabasını getirir

Ressam Sertap Yeğin: Varlık nedeninin sorgulanması erdemli olma çabasını getirir
Ressam Sertap Yeğin, “Şiir, roman, heykel, sinema ve özellikle resim alanında eser üreten sanatçıları ve eserlerini anlamaya çalışmak, onların yaşamıma olan katkısı, heyecanı ve minneti ile ben de üretmeye çalıştığım resimlerimle izleyiciyi de benzer duygular uyandırmayı önemsiyorum” dedi.

Değerli okuyucularım bu haftaki konuğum, Türkiye''nin yurt dışına açılan sanatçısı Sertap Yeğin. Sanatçı, sanata ve dünyaya bakışını bizlerle paylaştı.

1974 Erzurum''da doğumlu sanatçı 1999 Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Bölümü''nden mezun oldu. Sertap Yeğin 2003 Mimar Sinan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü''nde Yüksek Lisans programını tamamladı. Ulusal ve uluslararası çalıştaylarda ve karma sergilerde yer aldı. Halen çalışmalarını Bursa''daki atölyesinde sürdürmekte.

Yeniçağ: Resim yapmanın sizin için anlamı nedir? Sadece içinizden gelen his ve duyguları tuale yansıtma mı yoksa bu toprakların aydınlanma mücadelesine bir katkı mı? Yoksa yaratıcılık sizin için zaten aydınlanma mücadelesinin bir aracı mıdır?

Yeğin: Resim yapmanın benim için ne anlam ifade ettiği ile ilgili sizin de yapmış olduğunuz bu tariflerin serüvenim içinde farklı oranlarda belirleyici olduğunu söyleyebilirim. Zamanın sürekli değişen dinamiklerinin, sanat ve sanatçı üzerindeki etkileri bu tarifleri güncelleştirmektedir. En samimi tarif ile içinde bulunduğum dünyanın kültür birikiminin yaşadığım coğrafya ve toplumun sorumluluk bilinci ile varlığımı resimlerimle anlamlandırmaya çalışıyorum diyebilirim.

Yeniçağ: Sizi resim yapmaya hangi güç veya duygu itmişti ki, yaşamınızı bu işe vermeye karar kıldınız; ev terbiyesi mi, ilkokulda çizimleriniz mi yoksa kaderiniz böyle yazıldığına mı inanıyorsunuz?

Yeğin: Bugünkü yaşamımın şekillenmesinde çocukluk yıllarımın önemli bir rolü olduğunu düşünüyorum. Akıp giden zamanın çocukluk yıllarımın üzerine bir sis perdesi örtmesinden duyduğum endişe, beni sürekli bu yıllara götürmektedir. Bunun birçok nedeni olabilir. Sanat üretimi açısından baktığımızda kendimi tanıma ve üretimlerimin içeriklerinin zengin ve anlamlı olmasına katkısı benim için değerlidir. Bir öğretmen çocuğu olarak evimizde okunan kitaplar, dinlenen müzikler ve kağıtlara çizilen portre desenler resim serüvenimin temellerini oluşturmaktadır.

Yeniçağ: Profesyonel ressam için eğitimin önemine kendi bakış açınızdan aydınlık getirmenizi rica edebilir miyiz? Nerelerde okudunuz? Örneğin Türk resim sanatının önemli ustalarından İbrahim Balaban resim yapmayı Bursa cezaevinde Nazım Hikmet`ten öğrenmişti.

Yeğin: Kişinin yaşamdaki varlığının nedenini sorgulaması, beraberinde erdemli olma çabasını da getirir. Bu durum ise yaşam ile ilgili doğru kararlar vermesine neden olur. Bu bilinçle alanımla (resim) ilgili almış olduğum ilk sanat eğitiminin yeterli olmadığını anlamam beni bir okuldan çok, resimlerine hayranlık duyduğum yaşayan önemli ressamlara yöneltti. Günümüz Türk figür resminin en önemli temsilcilerinden biri olan Nedret Sekban ve yine figür resminin önemli ustalarından biri olan Norveçli ressam Odd Nerdrum ile çalışma olanağı buldum. Bu tercihimin yaşantıma ve resimlerime önemli katkılar sağladığını söyleyebilirim.

Yeniçağ: Söz sanatının yarattığınız eserler üzerindeki etkisinedir? Şimdiye hangi şair-yazarlardan etkilenince fırçanıza sarıldınız?

Yeğin: Sanat disiplinlerinin hemen hepsinde hayranlık uyandıracak üretimlerin dönem ayrımı yapmadan benim için ilham kaynağı olduklarını söyleyebilirim. Şiir, roman, heykel, sinema ve özellikle resim alanında eser üreten sanatçıları ve eserlerini anlamaya çalışmak, onların yaşamıma olan katkısı, heyecanı ve minneti ile ben de üretmeye çalıştığım resimlerimle izleyiciyi de benzer duygular uyandırmayı önemsiyorum.

Yeniçağ: Yaratıcı insanın devlet yönetimleriyle ilişkisi söz konusu. Kendisine ''Markiz'' unvanı verilmesi dolayısıyla düzenlenen törende Salvador Dali "Krala canımın sıkıldığını, onun için töreni terk ettiğimi söylersiniz" demişti. Siz Türkiye''de yönetimlerle ilişki içerisine girerek menfaat sağlamayı düşündünüz mü? Düşünmediyseniz, bunu yapan ressam, gazeteci, şarkıcı, besteci, şair-yazarları nasıl nitelendiriyorsunuz?

Yeğin: Bu tür düşüncelere ve arayışlara ihtiyaç duymanın, üretene ve üretilen sanat eserlerine olan inancı yok ettiğini, tüm zamanlara hitap eden sanat eserlerinin siyasi bir düşüncenin savunuculuğunun ötesinde başka sorumluluklarının olduğunu düşünüyorum.

Yeniçağ: Geçiminizi resim satarak mı sağlıyorsunuz yoksa daimi çalıştığınız yer mi var? Varsa, bu durum kendinizi tamamen sanatınıza vermenizi etkiliyor mu?

Yeğin: Bu alanda eğitim alan genç ressam adayları ile birlikte çalışıyorum. Bununla beraber yurt içi ve yurt dışından resimlerimi önemseyerek koleksiyonlarına dahil etmek isteyen koleksiyonerler ile iletişimim devam etmektedir.

Yeniçağ: Sanatçı devletten ödül beklemeli mi? Sizin için hangisi önemlidir? Devletin vereceği ödül mü, meslek kuruluşlarının verdiği ödül mü yoksa sanatseverlerin size olan sevgisi mi?

Yeğin: Bir insan olarak ve üretimine aralıksız devam eden bir ressam olarak, vermiş olduğum mücadelenin anlamlı her türden geri dönüşü beni mutlu etmektedir.