Merkezin düzenlediği sergide, ruh sağlığı hastalarının titizlikle işlediği el sanatları, ziyaretçilerden tam not aldı.
Psikiyatri uzmanları, bu tür yaratıcı etkinliklerin bireylerin duygusal ve zihinsel iyileşme süreçlerinde kritik bir rol oynadığını belirtti.
Sergide, ahşap oymadan seramiğe, resimden el işine kadar geniş bir yelpazede eserler yer aldı. Her bir eser, hastaların iç dünyalarını dışa vuran birer ayna niteliğindeydi.
ABD’li psikiyatrist Dr. Bessel van der Kolk, “The Body Keeps the Score” adlı kitabında, sanat terapilerinin travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) ve anksiyete gibi durumlarda etkili olduğunu vurguladı.
Van der Kolk, “Sanat, bireylerin ifade edemedikleri duyguları dışa vurmalarını sağlar ve zihinsel iyileşme sürecini hızlandırır” dedi.
Benzer şekilde, İngiltere’deki King’s College London’dan Prof. Dr. Carmine Pariante, sanatın ruh sağlığı üzerindeki etkilerini inceleyen bir çalışmada, yaratıcı etkinliklerin depresyon semptomlarını azalttığını ve öz yeterlik hissini artırdığını ortaya koydu.
Pariante, “Sanat, hastaların kendilerini yeniden keşfetmelerine olanak tanır ve sosyal bağları güçlendirir” ifadeleriyle bu tür etkinliklerin önemine dikkat çekti.
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR NE DİYOR?
Journal of Psychiatric Research’te yayımlanan bir çalışma, sanat terapilerinin şizofreni ve bipolar bozukluk gibi ciddi ruhsal rahatsızlıklarda semptomları hafiflettiğini gösterdi.
Çalışma, düzenli sanat etkinliklerine katılan hastaların sosyal işlevselliklerinde %30’a varan iyileşme olduğunu rapor etti. Ayrıca, The Lancet Psychiatry’de yayımlanan bir başka araştırma, sanat temelli müdahalelerin anksiyete bozukluklarında antideༀepresan ilaçlarla benzer düzeyde etkili olduğunu ortaya koydu.