Sağ elin verdiğini sol el bilmeyecekti değil mi?

Seçimler yaklaştı ya, belediyecilerimiz ve belediyeci adaylarımız diğer projelere göre çok daha kolay ve ucuz bir faaliyet olan ‘sosyal yardımlar’ üzerinden yürüyecekler… Bu konu hem ‘alanlar’ hem de ‘verenler’ açısından oldukça hassas bir konu…

Birçok belediyeci bu konuda reklam yapmayı çok seviyor ama bunu yaparken, kendi kültür ve inanç değerlerimizde oluşan tahribatı genellikle umursamıyor… Oysa dikkat edilmesi gereken o kadar çok incelik var ki…

Belediyeciler buyursun:

Bir şehirde sosyal yardım alanların çokluğuyla değil, o yardıma muhtaç olanların azlığıyla övünün… Sosyal yardım alanlar arttıkça şehrin itibarı artmaz, tam tersine azalır… ‘Alan eller’in değil ‘veren eller’in artmasını öncelikli hedef yapın…

***

Yardım ederken inancınızın ve kültürünüzün gereğine göre davranın… Önceliğiniz reklam olmasın… Başkalarına benzemeyin, bir fark ortaya koyun… Sağ elle verdiğinizi sol eliniz bilmesin… Bunun edebiyatını yapmayın…

***

Yardım alan aileleri çocuklarının ya da komşularının yanında mahcup etmeyin… Yardımları taşıyan arabalarla veya yardım kolileriyle kadraja girmeyin, kimsenin gururunu incitmeyin…

***

Babanızın parasını değil, devletin ve milletin parasını dağıttığınızı unutmayın, şahsî gösteriye kalkışmayın, reklam yapmayın… Başkalarının muhtaçlığını siyasetinize alet etmeyin… Tıpkı “İyilik yap denize at, balık bilmese Halik bilir” atasözündeki gibi olun…

***

Sadece hayırda yarışın… Aracılık ettiğiniz yardımları kimsenin gözüne sokmayın… Bir avuç bile tutmayan kıymayı dağıtırken “Cümle açları doyuruyorum” pozları vermeyin, kürsülerden konuşmayın, kurumsal platformlarınızda bunlara yer vermeyin…

***

Üst geçitlere, duvarlara, afişlere, ‘şu kadar kıyma dağıttık, bu kadar yağ dağıttık’ gibi basitlikler yazdırmayın, ucuzluğa başvurmayın, şahsî reklam yapayım derken kendinizi ve şehrinizi küçültmeyin…

***

Yardım dağıtırken, adil olun, ihtiyaç sahiplerini iyi belirleyin, daha önce eleştirdiklerinize benzemeyin… Malzemeleri ve yardım çeklerini, siyaset uğruna koşturan dostlarınızın emrine vermeyin, adaleti sarsmayın…

***

Yardım malzemesi alım süreçlerini şeffaf yürütün… Garibin hakkını aradaki tokatçılara yedirmeyin… İyiliği, gözü dönmüşler için fırsata çevirmeyin… Nasıl olsa ihtiyaç sahipleri çok da dikkat etmez diye kalitesiz malzeme sokuşturmayın…

***

Şehrinizdeki insanların ‘yardım alan’ değil, ‘yardım eden’ kimliğinin gelişmesi ve şehrin kalkınması için hangi projeleriniz var veya hangilerini uygulamaya geçirdiniz, kürsülerden anlatabiliyorsanız, onları anlatın…

Yazarın Diğer Yazıları