Sanat, Kadın ve Emek

Harika bir kadın oyunu "Beyaz". Özen Yula'nın yönettiği bu tiyatro oyunu annelerinin son günlerine eşlik eden iki kız kardeşle tanıştırıyor bizi. İki kadın korkularıyla, yokluklarıyla, kadınlıklarına dair sohbetlerine tanık ediyorlar bizi. Deniz Çakır ve Derya Alabora muhteşem bir sanat sergiliyorlar. Biri cesaretsiz ve panik diğeri ise içine kapanık ve korkak. Rollerindeki kadınların hüzünleri ve sevinçleri gözlerinde... İzlemenizi tavsiye ederim.

Sahnede genç bir kadın var. 9 yaşındayken viyolonsel çalmaya başlayan, 15 yaşında orkestra solisti olarak ilk konserini veren ve klasik müziğin üstün yeteneği olarak kabul edilen Nil Kocamangil. Yazarken bile gurur duyduğum bu genç kadın Çarşamba günü Eskişehir'de 'İlkbahar Klasikleri' konseri verecek. Bir röportajında şöyle diyor Kocamangil; "Kadınlara hak ettiği gerçek değerin verilmesiyle daha mutlu bireyler, aileler ve toplumların oluşacağını düşünüyorum." İmkânı olan varsa gidip ayakta alkışlasın derim.

Diğer yandan, Eğitim, Kültür ve Araştırma Vakfı'nın Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlediği "Beş Harf" adlı sergiyi, 6 Mart-7 Nisan tarihleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Kadına yönelen bu sergi, "Bir kadında bin kadının hikâyesini anlatabilir miyiz?" sorusu üzerinde durarak, eserler üzerinden kadınlara yöneltilen kimlikleri sorgulayıp; hikâyeleri sanatın gücüyle anlatıyor.

***

Tüm bu yazdığım sanat aktivitelerini özellikle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü haftasına girerken sizlerle paylaşmak istedim. Kadının üretkenliği sanatta da boy gösteriyor. Emekçi kadınlar gücünü en çok hikâyelerinden ve farklı bakış açılarından alıyor. Bence her kadın emekçidir. Büyük işler başarmaya gerek yok. Okumak, çalışmak, otobüse binmek, hava kararınca sokakta gezmek hatta yürümek bile büyük mücadele gerektirir bir kadın için.

Açıkçası duyarı tek güne sıkıştırdıkları için canım sıkılmıyor değil. Çarşamba günü kozmetik ürünlerde bize özel indirimler olacak, reklamlarda özel taksitler, çiçekler olmadığı kadar pahalı... Ya duygusal, ağlamalı reklamlarınız? Hiç biriyle ilgilenmiyoruz! Esasında kutlanacak da pek bir şey yok, emekçi kadınları, çocuk gelinleri, öldürülen kadınları, hayatın her yerinde haksızlığa uğrayan kadınları düşünüyorum, hepsi bu...

Sindirilmediğimiz, susturulmadığımız, öldürülmediğimiz, bütün toplumlarda kabul gördüğümüz, kahkahamızdan kıyafetimizden, karnımızdaki bebeğimizden tahrik olunmadığı, tacizin ve tecavüzün yok olduğu günleri de görmek dileğiyle...

Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz kutlu olsun...

Yazarın Diğer Yazıları