Şu anda Türkiye’de bulunan Halit Göktürkmen, geceleri rüyasında Suriye’de yaşananları gördüğünü belirterek. “Topraklarım orada düşman işgalinde, ben burada uyuyamıyorum. Geçen günlerde PKK, Meryemin adında köyümüzü basmış. Küçücük çocukları, kadınları öldürmüşler. Sadece Türkmenlerin yaşadığı bir köyü basmalarının ne sebebi olabilir? Suriye’de Türkmen dağlarında Bayır bölgesinde sadece Türkmenler hedef alınıyor. Rus uçakları neden sadece Bayır bölgesini ve Türkmen dağlarını bombalıyor? Orada IŞİD yok, PKK yok, Çeçen de yok sadece biz Türkmenler varız. Yani kimse IŞİD’İ, Esad’ı bahane edip onlarla savaşıyor gibi yapmasın. Tek hedefleri biziz. Üzerimize fosfor ve misket bombaları atıyorlar. Bunlar BM’nin yasakladığı silahlar. Biz çatışmadan çok bu bombalardan zayiat veriyoruz. Türkmenlerin çoğunun eli kolu kopuk, çocuklarımızın yüzleri yanık. Fosfor bombası havayla temas ettiğinde etrafında ne varsa yakıyor. Bunları çocuklarımızın üzerine atıyorlar” dedi. Göktürkmen, düşürülen Rus uçağı ve öldürülen pilot ile ilgili görüşlerini ise şöyle özetledi; “Ne yapacaktık? Öldürmeyecek miydik? Benim çocuklarımın üzerine fosfor bombası atan o pilot. Biz toprak mücadelesi veriyoruz, vatan mücadelesi veriyoruz. Ruslar bizim bölgemizde neyin mücadelesini veriyor? Tel Abyat’ın yüzde 70’i Türkmendi, o geri kalan yüzde 30’ü da Kürt falan değildi. Hepsi Arap’tı. PKK girdikten sonra o bölge Kürtleşti. Bir tane bile Kürt olmayan bir bölge Kürtleşti. Bize bir şey olursa Halep de düşer, Türkmen Dağları da düşer. Türkiye’den, Türkiye’nin milliyetçilerinden, ülkücülerinden ricam bize silah yardımı yapsınlar. Ülkücüler bize sahip çıksın. Sadece kendimizi, toprağımızı savunabileceğimiz silaha ihtiyacımız var. Bizim elimizde sadece iki, El Nusra’nın elinde ise tam bin tane doçka var.” Halit Göktürkmen, 2012’de çıkan bir çatışmada yaralandığını, getirildiği Ankara’da 2 ay tedavi gördüğünü söyleyerek yakın zaman önce Türkmen dağlarına yaptığı ziyareti anlattı.
Durumları zor
Göktürkmen, “Bastonumla o dağlara çıktım. Cephenin havasını soludum. 27 Kasım Cuma gecesi yola çıktık, pazar döndük. Türkmenler kahramanca savaşmaya devam ediyor. Türkmenler olmasa çoktan Türkiye’nin yeni komşuları olurdu. Muntazır Billâh Tugayı’nın yiyecek ekmeği yok. Komutanlarının içecek sigaraları yok. Durumlar gerçekten zor. Rusların uçak düştükten sonra bombaladığı İHH yardım TIR’ı da Türkmenlere gelmiyordu. Yanlış bilinmesin, TIR’ın üzerinde Kürtçe ve Arapça yazılar vardı. Kobani’ye giden bir TIR’dı” diye konuştu.
Hanife Açıkalın
