Savcıya ağır suçlama

Savcıya ağır suçlama
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında, İzmirli yörüklerle bir araya geldi.

CHP lideri, 17-25 Aralık Operasyonu’na takipsizlik kararı veren savcıyı hedef aldı: Resmi adı savcı. Gerçek adı Rıza Sarraf’ın avukatı.

Önce hırsızlara seslenelim” diyen Kılıçdaroğlu, “Devleti de satın aldık diye sevinmeyin. Satın aldığınız şerefini satanlardır” dedi.  

Haber Hanife Açıkalın

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, “15 gün önce 25 Aralık Operasyonu dolayısıyla bir takipsizlik kararı verildi. 17 Aralık için de böyle bir karar verildi. Kararın arkasında Adalet ve Kalkınma Partisi olduğunu hepimiz bilmek zorundayız” dedi.  CHP lideri şunları söyledi: “17 Aralık Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu dolayısıyla bir cümle edemedi. Eğer bu dosyada rüşvet ve yolsuzluk dolayısıyla bir delil yoksa emin olun dünyadaki başka hiçbir dosyada delil yoktur. Her şey var ama savcıya göre hiçbir şey yok.  ‘Ayakkabı kutusu’ kamuya mal olan küçük bir alan ama asıl 247 milyar liralık bir yolsuzluk var. Bu savcı hiçbir delili görmüyor. 15 Aralık’ta Erdoğan Bayraktar millete ’Rüşvet ve yolsuzluk ifadelerinin bulunduğu operasyon nedeniyle istifa edin ve beni rahatlatacak açıklamayı yapın baskısını kabul edemem’ diyor.  Savcı bunu görmüyor. ’İstifa ettiğimi açıklıyorum ve Sayın Başbakan’ın istifa etmesi gerektiğine inandığımı söylüyorum’ diyor. Kendi bakanı ‘Başbakanın talimatıyla yapıldı bunlar’ diyor ama savcı bunları görmüyor. Bir yolsuzluk dosyasını kapatabilirler. 17 Aralık’tan sonra yapılan bütün yasa değişikliklerin amacı yolsuzluk dosyalarını kapatmak. Davutoğlu’nun başbakan yapılması vardı, tek amaç vardı, yolsuzluk dosyasını kapatmak.” 

Savcı görmedi
Kılıçdaroğlu, “Dönemin Başbakanlık müsteşarı arıyor ‘Savcıyı alın, bu ülkede kanun biziz’ diyor. Ama savcı bunu da görmedi. Savcıların değiştirilmesi polis memurlarının değiştirilmesinin temel amacı buydu” dedi. CHP lideri sözlerini şöyle sürdürdü: “Önce hırsızlara seslenelim; Sakın ‘devleti de satın aldık, hukuku da satın aldık’ diye düşünmeyin. Satın aldığınız Türkiye değil, şerefini satılığa çıkarmış adamların kendisidir. Onlar gelir geçen bu ara dönem mutlaka biter. Bu devlet asli rotasına döndüğünde adaletin tokadı suratına çarpacaktır. Hırsızların ortaklarına da seslenmek istiyorum. ‘Bugün gücümüz var ne yaparsak yırtarız’ diye düşünmeyin. Sevgili yurttaşlarım bizim kültürümüzde tarihimizde hırsızlığın zorbalığın yeri yoktur. Biz padişahını Kanuni diye öven bir milletiz. Bizim yanımızda rüşvetçiler yok, kaçakçılar yok katiller yok. Bizim yanımızda alnının akı ile kazanan Somalı madenciler var. 14 yaşında biber gazı kurşunu ile hayatını kaybeden Berkin 
Elvanlar var.” 

Baskıcı Türkiye
Kılıçdaroğlu, “Savcıya da sözümüz var. Ona savcı diyoruz. Resmi adı savcı. Gerçek adı Rıza Sarraf’ın avukatı. Savcı ile avukatın rolü farklıdır. O savcı şunu unutmasın Nazi Almanyası’nda Hans Frank’ın açıklaması var. Verdiğiniz her karada kendinize şunu soracaksınız. Benim yerimde Führer olsaydı nasıl karar verirdiniz. Bu savcı da benim yerimde Erdoğan olsaydı nasıl karar verirdi diyerek karar verdi. O savcı adalet sarayına giderken diğer hakimlerin yüzüne nasıl bakıyor acaba. Eşinin çocukların yüzüne nasıl bakıyor. Komşularının yüzüne nasıl bakıyor. Soyadı Aydıner bence değiştirsin. Karanlık soyadı çok yakışır. Ona savcı denmez. Düşüncesini, adaletini, kalemini satan adama savcı denemez. Onlara müsaade edeceksin gazi bacağına haciz koyacaksın. Bu mu adalet. Türkiye provokasyonla karşı karşıya. Daha baskıcı bir Türkiye’yi inşa etmek istiyorlar” ifadelerini kullandı.

Duvara toslarsınız
Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin itibarı yerle bir. En son BM’de görüldü. Davutoğlu kendi grubunda konuşma yapıyor. ‘Biz BM Güvenlik Konseyi’ne daimi olmayan üye seçileceğiz bu bizim başarımız olacaktır’ diyor. Sonuç ne oldu. Yeni Zelanda 4,5 milyon nüfuslu 145 üyenin oyunu aldı. İspanya girdi oyu aldı. Türkiye 60 üyede kaldı. Tam bir yüz karası, diplomatik darbe. BM’de Türkiye’yi bu hale getiren kim? BM’de neyin olup olmadığını göremiyorsun.  Suudi Arabistan, Kral Abdullah Türkiye’ye geldiğinde diplomatik kuralları yerle bir ettiler. Kral ortada oturdu bir tarafında Türkiye’nin başbakanı diğer tarafında cumhurbaşkanı oturdu. Şimdi Suudi Arabistan bunlara ders verdi, BM’de aleyhine kulis yaptı. Dış politikayı iç politika malzemesi yaparsanız böyle duvara toslarsınız. Kral’ın hediyelerini de ceplerini indirdiler.” 

Suriyeli dilenciler
Suriye konusuna da değinen CHP lideri, “1,5 milyon Suriyeli var. Sadece adresi bilinen kamplarda yaşananlar. Gelip dükkan açıyor vergi vermiyor ama sen vergi veriyorsun. Otur düşün, milyonlarca Suriyeliyi dilenci haline kim soktu? Kendileri hanlarda hamamlarda sefa sürdüler. Dolarlara dolarlarını eklediler. Yeter diyen artık. Bir de bu ülkeyi dürüst namuslu adamlar yönetsin” dedi.