Sayanlara, saymayanlara!

"Türkiye'deki işsiz sayısı kaç?" diye soruyorsunuz, lafın gelişi 3 diyorlar.

Oysa gerçek 3 değil, 10.

Çünkü, iş bulmaktan umudunu kesip, son bir ayda resmi bir kuruma iş başvurusu yapmamış olanlar, iktidar tarafından işsiz 'sayılmıyor'

Böylece ne oluyor?

İşsiz sayımız, bırakın artmayı, azalıyor.

**

Misal, döviz artınca ne oluyor?

Üretimden tüketim ürünlerine, her şeyin maliyeti-fiyatı artıyor, paranız pul oluyor.

Cumhurbaşkanlığı sistemine geçtiğimiz günlerde 4.92 lirayı gören dolar için diyordu ki gazeteler; Tüm zamanların rekoru.

Yani iki yıl önce.

Peki bugün?

Neredeyse 8 lira.

Sonuç?

Gayet açık, paramız 2 yılda yüzde 60 eridi.

Yani cebimizdeki 100 liramız, 40 lira oldu.

Ama paniğe kapılmayın.

Hazine ve Maliye Bakanımız, "Doları saymıyorum" dedi, iş bitti.

Dövizdeki patlamayı da 'saymazsan' sorun kalmıyor.

**

Pandeminin ilk gününden beri, doktorlar feryat ediyor, diyor ki;

+ Sağlık Bakanlığı gerçek rakamları açıklamıyor.. Vaka sayımız da, vefat sayımız da çok daha yüksek.

Aylardır, "Yalan bunlar" diyen Bakan, önceki gün çıkıp diyor ki;

-Testi pozitif çıkan herkes hasta değil. Zaten semptom, yani belirti göstermeyenler çoğunlukta.

Yani ne oluyor?

Testi pozitif çıksa da, aksırıp-öksürmeyenler "sayılmıyor" ve vaka sayımız düşük çıkıyor.

Gayet 'bilimsel'(!) bir yaklaşım, o çoğunluğu hasta 'saymıyorsun', böylece hasta sayısı artmıyor.

**

İşsizlerimiz işsiz sayılmıyor.

Dolar'daki artış sayılmıyor.

Korona'da aksırıp-öksürmeyenler sayılmıyor.

Böylece ne oluyor, her şey yolunda gidiyor.

**

Bunlar sayılmadıkça millet kaybediyor.

Bunlar sayılmadıkça, millet fakirleşiyor.

Bunlar sayılmadıkça, milletin hayatı riske giriyor.

**

Bunlar sayılmıyor ama, durduk yere sayılan bir şeyler var.

Mesela, geçiş garantisi verilen otoyoldan geçmeyen arabalar 'sayılıyor'

Yolcu garantisi verilen havalimanından uçmayan yolcular 'sayılıyor'

Hatta, aksırıp-öksürmeyince 'sayılmayan' hastalar, hasta garantili hastaneye yatmasa bile 'sayılıyor'

Böylece ne oluyor?

Sayılacak yerde sayılmayan millet, gişelerde, turnikelerde sayılıyor.

O beş müteahhite de paraları tıkır tıkır ödeniyor.

İşsizlikte, dövizdeki tırmanışta, pozitif korona testlerinde sayılmayan millet, kaybediyor.

Ama, aynı millet, sayılmaması gereken yerde sayıldıkça, o beş müteahhit kazanmaya devam ediyor.

**

Bu nedir biliyor musunuz?

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin özetidir.

Sayılacak yerde sayılmayan millet kaybediyor.

Sayılmayacak yerde sayılan millet üzerinden, o beş müteahhit "Aksırıncaya, patlayıncaya, çatlayıncaya kadar" yiyor.

**

Yiyene afiyet olsun.

Ama, benim ne gönlüm ne de aklım bu sistemi yemiyor. 

 

Yazarın Diğer Yazıları