MİLLİ MÜCADELEDE ZARARLI DERNEKLER VE İSYANLAR -31-

MİLLİ MÜCADELEDE ZARARLI DERNEKLER VE İSYANLAR -31-
Postacı Nazım, Padişahın fetva ve bildirilerini halka dağıtıyordu

Çapanoğulları, artık gemi azıya almışlardı. Açık olarak ayaklanmayı kışkırtıcı davranışlara girmişlerdi. Çeşitli olumsuz faaliyetler gösteriyorlardı. Yıldızeli-Sivas posta nakliyatı taahhüdünde iflas etmiş olan postacı Nazım, adını değiştirerek bölgenin köylerinde dolaşmaya başlamış ve kendisine göre de adamlar bulmuştu. O sırada Yıldızeli çevresine gelmiş bulunan Düzce ve Bolu isyancılarından bazı kişileri de yanına alarak Padişahın fetva ve bildirilerini halka dağıtıyordu. Bu davranışları kendisini güçlendirmişti. Kurduğu isyancı kuvvetlere Halife Ordusu adını da takmıştı. Nisan ayı içinde Yozgat beyleriyle bağlantı kurdu. Bunlar Mayıs ayı başında Direkli bucağında ilk silahlı toplantılarını yaptılar. Yıldızeli Kaymakamlığının idaresizliği yüzünden silahlanmalar toplanmalar genişledi. Bu kaymakam vazifesinden alınmış ise de isyancılar oldukça kök salmaya başlamışlardı.  
Genelkurmay, Anzavur (Biga) ve Düzce ayaklanmalarını kolay bastıran ve bu iş için elverişli zinde bir kuvvet olan Ethem birliklerinden yine yararlanmak istiyordu.  
Yozgat ayaklanmalarını bastırmak üzere gönderilen Ethem kuvvetleri, 70 subay, 1300 hayvan, bir dağ bataryası (4 top), bir sahra topu, 8 makineli tüfek gücünde idi. Başlangıçta özel olarak itilafçı Çapanoğulları tarafından hazırlanan ve başlatılan sonra çeşitli propagandalar ve İstanbul’dan gönderilen fetvaların, bildirilerin etkisiyle yaygın bir hal alan Yozgat ayaklanmasının bastırılmasını yukarıdaki emirle olacaktı. Amaç onun tüm söndürülmesi çevrenin huzura kavuşturulması ve esas gücümüzün düşmanlara yöneltilmesi idi. 14 Haziran 1920 günü Yozgat’ı ele geçiren isyancılar, büyük hayal ve ümitlere kapılmışlardı. Oraya gelecekler, milli mücadelecileri yok edecekler, memleketi tüm İngiliz emeline teslim etmiş olacaklardı. 20 Haziran sabahı Ankara’dan hareket eden Ethem kuvvetleri 23 Haziran sabahı şehrin kapılarına dayanmışlardı. Çete ve şehir savaşlarında pişmiş olan bu kuvvetler isyancılara iyi bir ders vereceklerdi. Sabahın erken saatlerinde puslu bir aydınlık içinde milli kuvvetler şehre doğru muntazam bir tertiple ilerlediler. Hemen çarpışmalar başladı. İsyancılar kısa bir süre içinde direnme güçlerini yitirerek dağılmaya başladılar. Bu çarpışmalar öğleye kadar yer yer sürdü. Saat 12:00’ye doğru şehir tüm olarak ele geçirildi.
 Orta Anadolu çocuklarının cehalet ve temiz duygularını istismar ederek onları vatanın kuruluşuna karşı ayaklanmalara kadar sürükleyen fesatçı satılmış hainler ile bu şekilde uğraşılırken Batı Anadolu’da Milne hattında bulunan Yunan ordusu ileri hareketa başlamış ve zayıf kuvvetler karşısında büyük kazançlar sağlamıştı. Memleketin oldukça önemli bölgelerini ele geçirmişti. İleri birlikleriyle Bursa doğusu, Uşak batısı çizgisine kadar gelmişti. Oysa Yozgat bölgesinde ve diğer ayaklanmalar için tutulan birliklerimiz, milli güçlerimiz düşman karşısında olsaydılar, onun bu ileri harekatını önlemek mümkün olabilirdi. İç ayaklanmaların milli mücadelemizi ve dış düşmanlarla dövüşmelerimizi ne kadar kösteklediğine en açık örnektir bu.