Siyasette son vaziyet: Ben kalender meşrebim, güzel çirkin aramam!

Siyasette son vaziyet: Ben kalender meşrebim, güzel çirkin aramam!

Siyasette son umumi vaziyet şu;

MHP, milliyetçiliği İtalyan marka ayakkabılarının altına alan ve Türklüğe cihat ilan etmiş HÜDAPAR’ı da beka(!) ittifakına çeken ‘yerli ve milli’ AKP ile hala ittifakta!

Merhum Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan, babasını satanlarla ve babasının demediğini bırakmadıklarıyla ittifakta…

Ulusal sol siyaseti kuran ve ona liderlik yapan, siyasi hayatı boyunca emekçiden yana olan, emek dünyası tarafından bir baba gibi görülmüş ve Kıbrıs’ı Rum-Yunan ikilisine bırakmayan Bülent Ecevit’in DSP’sine ne demeli peki?

O DSP, liyakat cellatlığını siyasi çizgi yapan, yanaşma ve yandaş düzeni kuran, Ege’de 20 adamızı Yunan işgaline terk eden, solu bir öcü gibi göstererek iktidarını besleyen ve Ecevit’in Türkiye’sini yerden yere vuran AKP ile ittifakta…

Gelelim bu tarafa…

Kimisi etnikçi, vatansız ve fonlu soldan, kimisi radikal İslam’ın yumuşak cenahından isimlerin CHP’de boy göstermesine artık alışmıştık ama orada da bir uzun atlama var…

Atatürk’e alerjili, numaralı cumhuriyetçi, Atatürk’ün ulus devletine kendi ırkçılığını yapabilmek için düşman, PKK’yı başarabilseler sevgi pıtırcığı gösterecek isimlerden kimisi ‘CHP’li’ olarak, kimisi de ortak liste diyetinden CHP’den adaylar…

FETÖ kumpaslarının kilit bakanı Sadullah Ergin, FETÖ’nün TARAF’ındaki bir eski paçavranın artıkları, bugünün tek adam rejimini tek adamla birlikte inşa eden “yetmez ama evetçiler” ve daha kimler kimler…

Oldu olacak, Nagehan Alçılar, bavulcu Mehmet Baransular, Nazlı Ilıcaklar, Altan kardeşler falan da listelerde yer alsaydı da kadro, koro tam olsaydı…

“Kemalizm ırkçıdır” diyen, FETÖ’nün Taraf’ında, cumhuriyetin karşısında olan Yüksel Taşkın, CHP İzmir 1. Sıra adaylığını kaptı…

Atatürk’ün kurtardığı İzmir’de, tescilli Kemalizm düşmanı bir isim Atatürk’ün partisinden aday…

Sadece bu bile manidar değil mi?

Öyle görünüyor ki yeni dönemde Meclis’te birden fazla AKP olacak…

Muhalefet iktidar olursa, bu Meclis ile mi sığınmacılar gönderilecek?

Bu meclis ile mi Türkiye’yi bir karanlık ağ gibi saran tarikatlarla mücadelede edilecek?

Bu Meclis ile mi Atatürk cumhuriyeti yeniden ayağa kaldırılacak?

“Bu meclis ile mi…” diye daha çok var sorulacak ama ben burada kesip kitabın ortasına geçeyim…

Her iki tablo, mevcut sistemin Türkiye’de siyaseti nasıl kimliksizleştirdiğini gösteriyor…

Ama bu, CHP’nin AKP artıklarını, varlık sebebi laik cumhuriyete ve ulus devlete düşman olanları sırtında taşımasını gerektirmiyor…

Daha doğrusu gerektirmiyordu…

Ne demek mi istiyorum?

Biraz absürt bir final ile nihayete erdireyim yazımı…

“Ben kalender meşrebim, güzel çirkin aramam!” ile başlayıp, “Gönlüme bir eğlence isterim olsun” diye devam eden güftenin şen şakrak bestesinin gönül gramofonumdaki aynı türden tek rakibi Fahri Kayahan’ın Hicaz makamındaki eşsiz eseri “Sarı kurdelem Sarı” olsa gerek…

Şarkının nakaratı hafiften bir tebessüm ettirir beni…

“Ben esmeri fındık ile, ben esmeri fıstık ile ben esmeri badem ile beslerim.” der ya hani o nakaratta…

Bu şarkıdaki esmerin kendisine ilan-ı aşk kisvesi altında önerilen diyeti kabul buyurduğu takdirde karşılaşması olası cilt sorunlarını düşünmeden edemiyorum…

Hülasa; hangi diyetin eseri acaba bu milletvekili listeleri?

Yazarın Diğer Yazıları