Süngülü fotoğraftan çıkan şiir yürekleri yaktı. Ünlü gazeteci Orhan Can'ın şiiri

Süngülü fotoğraftan çıkan şiir yürekleri yaktı. Ünlü gazeteci Orhan Can'ın şiiri
30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz öncesini ünlü gazeteci Orhan Can, "Süngü Tak" adlı muhteşem şiiriyle anlattı. “Keşke Yunan kazansaydı” diyenlere inat.

Arka Güverte'de yer alan habere göre, Büyük Taarruz öncesini ünlü gazeteci Orhan Can, "Süngü Tak" adlı muhteşem şiiriyle anlattı.

İşte o muhteşem şiir:

‘‘Süngü tak’ emri gelmişti..
Mühimmatları azdı..
Biraz sonra mevzilerini terk edeceklerdi…
Ölmek ve öldürmek için
fırlayacaklardı yerlerinden..
Sanki düğünde halaya kalkar gibi
sanki sevdiğine kavuşur gibi
öyle basit
öyle cesur
öyle hızlı,
yağmur taneleri gibi
birbiri ardına düşeceklerdi toprağa..

Yorulmadan
bıkmadan
korkmadan
yorgun öleceklerdi.
Ve hiç yaşamamış gibi
tek tek düşeceklerdi
diğerlerini yaşatmak için..
Kocaman süngüleri
korkusuz yürekleriyle
tereddüt bile etmeden
saldıracaklardı düşmana…
Biraz sonra öleceklerdi…
Ve biraz sonra öleceklerini bildikleri halde
Kocatepe’den İzmir’e
bir oluktan boşalır gibi akacaklardı..

Bir ulus özgür olsun diye
torunlar esir olmasın diye…
Biraz sonra mevzilerinden çıkacak
ondört koldan
onbinlerce yiğit
İri damlalı bir yağmur gibi
düşman üstüne
birbiri ardına inecekti..
Sarışın mavi gözlü komutan
“Ordular ilk hedefiniz Akdeniz” demişti..
Ve her biri
bir yağmur damlası gibi
birbiri ile yarışırcasına
düşman üstüne inmek için
mevzilerinden fırlayacaktı..

O gün bir ulus, ölümden doğacaktı…
Cephane azdı…
Ve “süngü tak” emri gelmişti..
biraz sonra mevzilerinden fırlayacaklardı…

Orhan Can 27 Ağustos 2017 Yakacık

Gazeteci Orhan Can şiirin sonunda şu notu da düşmeyi ihmal etmedi: Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşlarını minnetle anıyorum…
Ayrıca, milletine hiç yalan söylemedikleri için önlerinde saygı ile eğiliyorum.

Not: Siperde tüfeklerine süngü takmış taarruz emri bekleyen Mehmetçiklerin görüntülendiği fotoğraf,
Millî Mücadele Albümü’nde “Mehmetçik siperde taarruz emri beklerken, 1921” açıklamasıyla sunulmuş
(Millî Savunma Bakanlığı. Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü Arşiv ve Askerî Tarih Daire Başkanlığı Yayınları. Ankara. 2020. Sf: 127).

İŞTE ŞİİRE KONU OLAN DİYALOG

Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktalarından biri olan ve Türk milletinin mücadelesini, birliğini ve bağımsızlık arzusunu temsil eden 30 Ağustos 1922'de Mareşal Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türk Ordusu, işgal altındaki toprakları kurtarıp Türkiye'nin bağımsızlığını yeniden kazandı.

Büyük Taarruz öncesi Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ile emrindeki askerler arasında şu diyalog geçer:

M. Kemal: Asker, dur! Niçin kaçıyorsunuz?
Asker: Kumandanım, düşman!...
M. Kemal: Nerede?
Asker: (Eliyle az ilerideki 261 rakımlı tepeyi gösterir) İşte!...
(Gerçekten de Teğmen Tulloch komutasındaki bir Anzak müfrezesi elini kolunu sallaya sallaya yaklaşmaktadır)
M. Kemal: Düşmandan kaçılmaz!
Asker: Üç saattir çarpışıyoruz. Cephanemiz kalmadı kumandanım!
M. Kemal: Cephaneniz yoksa süngünüz var! Süngü tak! Yat!
(Bu olayı gören Teğmen Tulloch, Mustafa Kemal'in askere ateş açtıracağını düşünmüş, o da müfrezesini yere yatırmıştır. Mustafa Kemal bu an için "Savaşı kazandığımız an işte bu andır" der.)

orhan-baba.jpg