Tam 104 yıl önce Türkiye'nin yanı başında kurulan Türk Cumhuriyeti'ni bilir misiniz? Ruslar 7 yıl evvel göz göre göre el koydu

Tam 104 yıl önce Türkiye'nin yanı başında kurulan Türk Cumhuriyeti'ni bilir misiniz? Ruslar 7 yıl evvel göz göre göre el koydu
Bundan tam 104 yıl önce 26 Aralık tarihinde Bahçesaray’da toplanan ilk Kırım Tatar Milli Kurultayı, Kırım Anayasası’nı kabul ederek Kırım Ahali (Halk) Cumhuriyeti’nin kurulduğunu ilan etti.

Ruslar 7 yıl evvel göz göre göre el koydu

104 yıl önce bugün Bahçesaray’da toplanan ilk Kırım Tatar Milli Kurultayı, Kırım Anayasasını kabul ederek Kırım Halk Cumhuriyeti’nin kurulduğunu ilan etti.

Kırım Haber Ajansı''ndan (QHA) Mehmet Berk Yaltırık''ın haberine göre; 9 Aralık 1917’de Bahçesaray’da açılışını yapan Kırım Tatar Milli Kurultayı, 26 Aralık 1917 tarihinde Kurultay’da oylanıp kabul edilen Kanun-u Esasî (Anayasa) ile birlikte Kırım Ahalî Cumhuriyeti (Kırım Halk Cumhuriyeti) esasını da kabul etmişti. Böylece Kurultay kendisini Kırım Halk Cumhuriyeti’nin meclisi olarak ilan ederken, meclise daimi reis olmak üzere Hasan Sabri Ayvaz, Cafer Ablayev ve Ablâkim İlmiy seçilmişti.

Dünya tarihinde ilk kez kadınların seçme ve seçilme hakkını birlikte kullandığı Kurultay Vekilleri seçimleri ile Kırım Tatarları Kurultaya katılmak üzere 5’i kadın 76 vekil belirlemişti.

KIRIM TATAR HALKININ GÖK BAYRAĞI HANSARAY’IN ÜZERİNDE YÜKSELDİ

Kurultay’a yarımadanın dört bir yanından gelen 10 bin Kırım Tatarı iştirak etti. Kongre, Kırım’ın farklı halklarının temsilcileri, Ukrayna Sovyetlerinin olağanüstü temsilcileri ve Letonya’daki teşkilatları selamlarken, Rusya’da yaşayan Türk halklarından çok sayıda kutlama telgrafı alındı. Aynı zamanda Kırım, Ukrayna, Polonya, Litvanya ve Batı Rusya Müslümanlarının Müftüsü de olan 32 yaşındaki Noman Çelebicihan’ın kurduğu hükumet, Bolşeviklerin işgaline dek varlığını sürdürebildi.

Kurultaydan kısa bir süre önce Çelebicihan konuşmasında, Kırım Tatarlarının yeni siyasi programını ilan etti:

“Kırım’ı korumak için, Kırım’da kendi kanunlarımızı ve düzenimizi kurmak için Kırım Müslümanları Kurultayını toplamaya karar verdik. Çünkü Kurultay, yüzlerce yıldır Türkler tarafından düzen ve adaleti sağlayan yasama organı olarak tanınmaktadır… Kurultay, Kırım’ın diğer sakinleriyle adil ve beraber yaşama ilkesini hayata geçirmek istiyor… Kırım yarımadasında çeşitli renklerde birçok zarif gül, zambak, lale vardır. Ve bu lâtif ruh-i naz çiçeklerin hepisinin kendilerine has bir güzelligi, kendilerine has lâtif kokuları var. Bu güller, bu çiçekler Kırım’da yaşayan milletler: Tatarlar, Ruslar, Ermeniler, Yahudiler, Almanlar ve diğerleridir. Kurultayın maksadı onları bir yere toplayıp hepsinden güzel ve nefis bir buket yapmaktır, güzel Kırım adasında hakiki ve medeni bir İsviçre tesis etmektir.”

Kırım halklarının farklı renklerde bir buketle böylesine şiirsel bir karşılaştırması halen Çelebicihan’ın en ünlü ifadesi olarak kabul edilmektedir. İşte o zaman ilk kez “Ant Etkenmen” marşı seslendirilmiş ve Kırım Tatarlarının Gökbayrağı, Hansaray’ın üzerinde yükselmiştir. İlk Kurultay 18 gün devam etti. Bu süre içinde Kurultay, Anayasa’yı kabul etti, devletçiliğin temellerini attı ve parlamentoyu kurdu.

Dönemin kaynaklarına göre Kırım Tatarlarının önerdiği anayasanın demokratik yapısını değerlendirebiliriz. Belgede kadın erkek eşitliği, eşit oy hakkı, ayrıcalıkların ve mülklerin kaldırılması, kişisel ve kamusal yaşam özgürlüğü düzenlendi. Anayasada kadın erkek eşitliği, eşit oy hakkı, ayrıcalıkların ve sınıfların kaldırılması, kişisel ve kamusal yaşam özgürlüğü öngörülüyordu.

Tarihçi Gülnara Bekirova bu hususla ilgili olarak, “Aslında Çelebicihan’ın taraftarlarının sunduğu bu reformlar ve anayasa, bir nevi Avrupa anayasasıydı. Fakat yine de, Rus siyasi seçkinlerinin Kırım Tatarlarının bu gayretlerini küçümseme girişimleri yapacağını yaptı. Öyle görünüyor ki eğer o zaman küçümseyici bakış değil de, işbirliği fırsatı ve arzusu olsaydı, bugün tamamen farklı bir Kırım’da yaşıyor olabilirdik.” açıklamasını yapıyor.

Daha Kurultay’dan önce Müslüman İcra Komitesi Amet Özenbaşlı başkanlığındaki heyeti Kiev’e Ukrayna Milli Radası yönetimine, Mihaylo Gruşevskiy ve Volodımir Vinniçenko ile müzakerelere gönderdi. Mücadelenin bu aşamasında hem Ukrainler hem Kırım Tatarları kendi halkları için bağımsızlık kazanmaya çalışıyorlardı.

HAYALLER GERÇEKLEŞTİRİLEMEDİ

14 Ocak 1918’de Akmescit’e Bolşevikler girdi ve Kurultay’ın çalışmalarını durdurdu, liderlerini mevcut olmayan bir anlaşmayı ihlal etmekle suçladı. Kırım’dan kanlı kızıl terör dalgası başladı. Dışişlerinden sorumlu Cafer Seydahmet Türkiye’ye ulaşabildi. Numan Çelebicihan tutuklandı ve deniz birliklerine mensup anarşistler tarafından Sivastopol’e (Akyar) götürüldü. 27 gün hapis tutulduktan sonra kurşuna dizildi ve cesedi Karadeniz’e atıldı. İki ay süren sıkı çalışmadan sonra Kırım Tatarlarının milli hareketi inanılmaz kayıplara uğradı.

Tarihçi Gülnara Bekirova yaşananları: “İşte böyle. Ya kalıp belli bir süreliğine bu sistemin bir parçası haline geliyorsun, ama yine de seni öldürüyorlar (Bölşeviklerin ülkesi böyle gelişiyordu işte), ya da gidiyorsun, vatandan uzakta yaşıyor ve ordaki süreçlere dahil olamıyorsun ama bir şekilde hayatını kurtarıyorsun. Öte yandan, Noman Çelebicihan’ın siyasi faaliyetleri sadece bir yılı kapsıyor, ama biz onu bir kahraman olarak hatırlıyoruz ve Kırım Tatar halkı yaşadığı sürece -ki ebediyen yaşayacağını ümit ediyorum- Kırım Tatar halkının varlığı için verdiği 12 aylık mücadele için, Kırım Tatarlarını kendi toprağının sahibi yapma çabaları için bu ismi hep hatırlayacağız.” sözleriyle anımsatıyor ve önemini vurguluyor.

YASA DIŞI İLHAK’IN ÜZERİNDEN 7 YIL

Rusya’nın Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti’ni yasa dışı ilhak etmesinin üzerinden tam yedi yıl geçti.

BASKILAR VE SİNDİRME POLİTİKALARIYLA GELEN REFERANDUM

Parlamentonun “Kırım, Ukrayna’nın bir parçası olarak mı kalsın yoksa Rusya’ya mı bağlansın?” sorusunun yöneltileceği referandum kararına uluslararası kuruluşlar ve pek çok devlet tepki gösterdi, referandumun gayrimeşru olacağı uyarısında bulundu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) art arda toplansa da daimi üye Rusya’nın veto hakkı nedeniyle herhangi bir karar alınamadı.

Rus yanlısı “yeşil adamlar”ın kontrolündeki yarımadada Ukrayna ve Kırım Tatarlarına baskılar arttı. Rus yönetimini istemeyen yerel halk bölgeden sürüldü. 16 Mart 2014’te yapılan ve Ukraynalılarla Kırım Tatarlarının protesto ettiği sözde referandumda Kırım’ın Rusya’ya bağlanması yönünde karar çıktı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 21 Mart’ta Kremlin Sarayı’ndaki törende “Kırım ve Sivastopol’ün Rusya’ya bağlanması ve yeni federal bölgeler oluşturulmasını” öngören yasayı imzalayarak yarımadanın yasa dışı ilhakını onayladı.

DÜNYA İLHAKI TANIMADI

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Rusya’nın Kırım’ı ilhakının yasa dışı olduğunu içeren tasarıyı kabul etti. Dünyada pek çok ülke gibi Türkiye de bu yasa dışı ilhakı tanımadı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kırım’ın yasa dışı ilhakını tanımıyoruz.” diyerek her fırsatta Türkiye’nin bu konudaki pozisyonunu tekrarladı.

KIRIM’DA TÜRK VE MÜSLÜMAN HALKA BASKI

Bugün, Rusya’nın yasa dışı olarak üzerinde varlığını sürdürdüğü Kırım topraklarında maddi ve manevi olarak halk büyük sıkıntı içinde yaşıyor.

Bir yandan Türk ve Müslüman Kırım Tatarları Rus kolluk güçlerinin baskılarına maruz kalarak manevi olarak sıkıntı çekerken diğer yandan Rus ekonomisinde yaşanan problemler yarımada halkı üzerinde etkisini gösteriyor.

Tarihi ve doğal güzelliğiyle turizm cenneti yarımada bugün Rusya’nın askeri üssü konumu haline geldi, ekonomisi tamamen Rusya’ya bağımlı olan bölgede halk fakirleşti. Kırım topraklarının tamamen Ruslaştırılması politikası çerçevesinde yarımadada bulunan Kırım Tatarlarının ev, cami ve okullarına Rus güvenlik görevlilerince baskınlar yapılıyor. Yasa dışı ilhakın 7. yılında çeşitli sebeplerle Rusya’nın ilhakına, baskısına karşı çıkan Tatarlar ya kayıplara karıştı ya da hapishaneye atıldı.

 

(Kaynak: Kırım Haber Ajansı, Anadolu Ajansı)