Tarikatların bu ülkeye nasıl bir kambur olduğunu sanırım anlatmaya gerek yok.

Cinsel istismar dosyaları, cemaat içi iktidar cinayetleri, siyasete müdahaleleri ve en sonunda da FETÖ''de gördüğümüz gibi darbe girişimine kalkmaları...

Devletin hemen her kademesinde örgütlü bu yapılar artık bazı noktalarda devletten yani kamu gücünden bile daha üstün konuma gelmiş durumdalar.

Sanırım neyden bahsettiğimi anladınız.

YouTube kanalımda hazırladığım VİZÖR programında Menzil tarikatına ait tatil köyüne dair dosya haber, iki günde yaklaşık 40 bin görüntülenme aldı. Benim abone sayım zaten 40 bin olduğu için bu çok büyük bir ilgiyi gösteriyor.

O zaman yaşadıklarımı anlatmaya başlayabilirim.

Yer: Sakarya''nın Karasu ilçesi…

BMC fabrikasının son halini görmek isterken hemen bu fabrikanın yakınında dokunmaya kıyamayacağınız Longoz ormanlarının kıyısındaki sahilde, etrafı yüksek duvarlarla çevrili bir tatil köyü dikkatimi çekti.

Yeni yapılmış yollardan gide gide en sonunda dar patika tarzı bir beton yola girdim. Sahile paralel ilerleyen bu yoldan gittikçe etraf ıssızlaştı. Ve bu yol, etrafı yüksek duvarlarla çevrili büyük bir tatil köyünün önünde bitti. Tatil köyü kapı duvardı, içeride kimse yoktu. İki işçi içeride düzenlemeler yapıyordu. Motorla içeri girdim. Git git bitmeyen yer sahile kadar uzanıyordu.

Kime ait, kim yapmış, nasıl izin verilmiş sorularına cevap ararken tesiste bulunan işçilerle konuştum. Tatil köyünün Menzil tarikatı lideri için hazırlandığını ve 300 ailenin ikamet edip tatil yapabileceği şekilde düzenlendiğini anlattılar.

İçeride aqua parkın bile olduğu tesis, sezonu kapatmış, belli ki önümüzdeki yaza hazırlanıyordu. Çünkü ağaçlar budanmış, etrafta temizlik hâkimdi. İçeride tek katlı bahçeli villa tarzında evler vardı.

Kaskımın vizörüne yansıyanlar beni çok şaşırttı.

Kayıtlarımı alıp görüntüleri YouTube kanalımdan paylaşınca haliyle haber en önce Sakarya''da büyük etki yaptı.

"Haberlisin" haber sitesi editörleri konuyu Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı''ya sordu. Tabii ki ben de görüntüleri yayınlamadan önce kendisine ulaşmaya çalıştım ancak benim telefonlarımı açmadı.

Başkan İshak Sarı yaptığı açıklamada bu tatil köyüne isyan etti. Köyün hiçbir hukuki düzenlemeye uymadığını anlatarak şunları söyledi:

"Biz belediye olarak yapılması gereken bütün resmî süreci yerine getirdik. Yıkım kararı aldık ama mahkeme yürütmeyi durdurma verdi. Kaçak yapılar ve kıyı kenar çizgisine uyulmadığı için 2 milyondan fazla ceza kestik. Bizden önceki dönemde başlayan bir süreç. Kanunun bize verdiği yetki çerçevesinde yapmamız gereken ne varsa yaptık. Cumhuriyet Savcılığına da suç duyurumuzu yaptık."

Son cümle önemli çünkü bize bu yazıda başka bir pencere açıyor. Belediye Başkanı haklı olarak hakkını hukukta yargıda arıyor.

Fakat Menzil tarikatının en çok yapılandığı yerlerin yargı, sağlık ve emniyet olduğu biliniyor. Dolayısıyla böyle bir yeri kamu malının üzerine yapmadan önce zaten tüm "ayarlamaları" yaptıklarını düşünmek saçma olmaz.

Üstelik tatil köyü için açılan yol, istimlak edilmeden vatandaşlara ait arazilerin üzerinden kanunsuzca geçirilmiş.

Yani düşünebiliyor musunuz…

Bir yer ne kadar haksız, hukuksuz olabilirse o kadar çok kanun ihlal edilmiş.

Kendisini halkın üzerinde gören, sırtını devlete ve iktidara yaslayan tarikatlara FETÖ''den alışığız. Allah adına kandıranlar sanıyorlar ki bugünler ilelebet sürecek.

Yoksul Anadolu halkını sömüren, onların "bağışlarıyla" padişah, şeyhülislam mantığıyla kendilerine lüks tatil köyü yaptıranlar elbet bir gün hesap verecek.

İnsanları Hz. Muhammed''in, ''bir lokma bir hırka'' İslam inancıyla kandırıp kendileri lüks içerisinde yaşayanlar elbette gün gelecek adalet önünde yargıya hesap verecek.

Biz böyle deyince hemen "bu ülkede Müslümanlara zulüm var" nidalarını atanlar artık ne şehirlerde ne köylerde halkı kandıramayacaklarını zamanla yavaş yavaş anlayacaklar.

Müslümanlığın sömürü aracı olarak kullanılmasına önce Müslümanlar karşı gelecek.

Hemen hemen her ilde kendisine mürit bulan bu yapılar elbette çözülecek.

Bu tatil köyünün peşini bırakmayacağım. Aksine bu yayından sonra diğer illerdeki tesislerine ilişkin de birçok bilgi geldi, hepsini hem kask kameramla kayda alacağım hem de net görüntülerle kamuoyuna açıklayacağım.

Yok öyle milletin sırtında saltanat sürmek. Gazetecilik her şeyden önce kamu yararı için var. Kamu yararı ise her zaman yoksullar için gözetilir.

Devamı gelecek…