AI'nin tarımda ilk kullanımı, çiftçilerin sıkıcı ve tekrarlayıcı işlerini otomatikleştirmek olacak. Digital işler ve form doldurma gibi görevler, AI'nin kolayca üstlenebileceği "düşük asılı meyveler" olarak görülüyor. Örneğin, Mineral tarafından geliştirilen fenotipleme robotları, Minnesota Üniversitesi'nin karşılaştırmalı çalışmasında insan uzmanlardan beş kat daha hızlı buğday pasını ölçebiliyor.
İkinci aşamada AI, insan yeteneklerini artırarak veya daha önce ekonomik olmayan aktiviteleri gerçekleştirerek çiftçilere yardımcı olacak. Fenotipleme robotları, insanların yorulmadan veya sıkılmadan sürekli veri toplamasını sağlayabilir. Ayrıca, AI destekli püskürtücüler, saatte 15 mil hızla giderken bireysel yabani otları hedefleyebilir ve böylece herbisit kullanımını %90'a kadar azaltabilir.
Çiftçilikte robot dönemi başladı
TARIMDA BÜYÜK DÖNÜŞÜM
AI'nin tarıma en büyük etkisi, tarım uygulamaları ve iş modellerinde temel bir dönüşüm olacak. Grant, bunun 10 yıl içinde gerçekleşeceğini ve tarımın bugünkü "epizodik" yönetimden "sürekli" yönetime geçeceğini öngörüyor. Bu, daha hafif, daha çevik makinelerin tarlada sürekli olarak bitkileri izleyip yönettiği bir geleceği işaret ediyor.
Yapay zeka destekli robotlar güvenlik tehdidi oluşturuyor
DÖNÜŞÜMÜN ZORLUKLARI
AI'nin tarımda kullanımı kaçınılmaz olsa da, Grant bazı zorlukların altını çiziyor. Etik konular, veri gizliliği ve güven, bu yeni teknolojinin yaygınlaşmasında dikkate alınması gereken önemli hususlar. Ayrıca, AI'nin karar verme süreçlerinin şeffaf olmaması, güven sorunlarına yol açabilir.
AI'nin tarımda nasıl bir gelecek inşa edeceği, teknolojinin potansiyeli kadar, bu zorlukların nasıl ele alındığına da bağlı olacak. Bu dönüşüm, sadece tarım işletmelerinin değil, tüm gıda tedarik zincirinin yeniden düşünülmesini gerektirecek.
