Medya Polemik

Medya Polemik
Medya Polemik

En büyük meydan okumasına hazırlanan
Erdoğan, Silivri’den kurtulmak zorunda...
Önceki gün Ergin Saygun’un can kızı Ece’yi arayıp geçmiş olsun dileklerini ilettiğini öğrendikten sonra, acaba başbakan hastaneye de gider mi, diye yaptığımız esprinin gerçekleştiğini gördük!..
Umarım uzun zamandır ortaklık ettiği Silivri savcıları, başbakan hakkında, terör örgütüne yataklık, gizli üyelik, destekçilik, örgütü kamuoyunda haklı göstermek vb gibi, icat edilebilecek bin bir suçtan birine sokarak soruşturma açmaz.
(...)
RTE yeni bir siyasi döneme giriyor. Hayatının en büyük meydan okumasına hazırlanıyor. Bu yeni dönemin adı, başkanlık anayasasını bu millete kabul ettirmek ve bugüne kadar çağdaş tarihin görebileceği, Atatürk’te bile olmayan en büyük yetkilerle ülkenin tek egemeni olmak.
Böyle bir hedef koyarsanız, bundan önceki etaplarda çoktan aştığınız ve amacınıza ulaştığınız konulara artık takılıp kalmazsınız. Bitirilmiş süreçlerin size ayak bağı olmaması gerekir.
(...)
Yeni dönem ne demek?
a) Başkanlık anayasası ile yepyeni bir kişisel siyaset tarihine giriş. Bu RTE’nin uzun nefesli, uzun süredir adım adım izlediği en büyük projesidir.
b) Bunun yanında ve yeni anayasa ile birlikte, Kürt meselesinde benimsediği çözüm...
Bu iki konu, Ergenekon ve Balyoz’u bile aşan projelerdir.
(...)
Silivri konusunu bir şekilde  “hallederek”, Apo ile giriştiği ve şiddetli yansımaları/tepkileri olacak olan ortaklıkta/ittifakta, Silivri büyük dramını hafifletmek, kendisini de hafifletecektir. Başbakanın bu yeni süreçte en büyük müttefiki Apo/PKK/BDP’dir.
(...)
Bu ülke onların da yakasına yapışacaktır.
Başkanlık anayasasına da hayır diyecektir.
Orhan Bursalı/Cumhuriyet

 

 

‘DEVLET KULLANDI!’
...Ergenekon yargılamasının sonuna gelindi. Savcının artık mütalaasını vermesi bekleniyor.
Verdiği ifadelerle bu soruşturmanın açılmasına neden olan Tuncay Güney, SkyTürk 360’ta Şimdi Söz Sende programına Kanada’dan katılmış ve  “Ergenekon davası bir projeydi, bitti artık. İçeridekilerin çıkması gerekir. Ergenekon’un temeli sayılan emniyette verdiğim ifadeler geçersizdir. Devlet beni kullandı” demiş...
Çok merak ediyorum; davanın tek kilit adamının bu sözlerinden sonra savcılar sanıkları suçlamaya nasıl devam edebilecek...
Kısacası; 18 Şubat, çok önemli bir tarih... Bugünden programınızı yapın ve ne yapıp edip o gün Silivri’de olun!
Mustafa Mutlu/Vatan

 

Tuncay Güney adalet tarihimizin en tahrip edici faciasının başta gelen müsebbiplerindendir.
Kimse  “Onun gibi bir yalancıya inanarak davayı sonlandırmak olmaz”  diye konuşmasın.
Önümüzdeki yargı faciası, o yalancıyı maşa olarak kullanan intikam düşkünlerinin ihtiraslarından doğmadı mı?
Güngör Mengi/Vatan


 

Başbakan mesafeyi artırıyor
Başbakan’ın, Balyoz’dan mahkûm olmuş birisi için geçmiş olsun telefonu açarken, bunun sadece bir insani jest olarak algılanmayacağını tahmin etmiş olmaması mümkün değil. Belli ki seçilmiş bir tavır.
(...)
Başbakan’ın Ergenekon, Balyoz gibi, antidemokratik odakların tasfiyesini içeren davaları önemsememesi söz konusu olamaz. Bu davalar belli ki siyasi davalar ve taa açıldığı zamanlardan itibaren arkasında siyasi iradenin mevcut olmamasının söz konusu olmadığı davalar.
(...)
Aynı yargı sürecinin güvenlik birimleri tarafından lojistik destek sağlama anlamında güçlendirilmesinin arkasında da, bağımsız bir güvenlik birimi iradesinden ziyade siyasi iradeyi görmek de gerekiyor.
Peki son gelinen nokta ne?
Siyasi irade çekiliyor mu bu yargı sürecinin arkasından?
(...)
Bende oluşan kanaat (...) “Ben olan bitenden rahatsızım”  gibi bir mesajdır. Davaların arkasında duran siyasi iradenin kimi duyarlılıklarının dikkate alınmadığı rahatsızlığıdır. Belki bazı tavırlarda kantarın topuzunun kaçtığı ve bunun kamuoyu algısına yansıdığı değerlendirmesidir...
Ahmet Taşgetiren/Bugün

 

Tutuklama
kararları da aynı
yöntemle mi alındı?

E. Org. Ergin Saygun hakkında tahliye kararı ameliyata alınmasından saatler önce... Sabaha karşı 01.00’de çıkmış. Hakimlerden biri çağrılınca apar topar gelmiş, heyet toplanmış ve hepimizi sevindiren karar çıkmış. Soru:
Gecenin o saatinde hakimi evinden getirterek heyeti toplatabilecek güç
nasıl bir güçtür ve acaba hangi güçtür?
Yargıçlar üzerinde bu güce sahip merkezler varken olumsuz kararların da yine o merkezlerce verildiğini düşünmek yersiz olur mu?
Melih Aşık/Milliyet