IMF’den kur riski uyarısı

IMF’den kur riski uyarısı
UluslararasI Para Fonu IMF, 11 maddelik Türkiye değerlendirme raporunda, düşük tasarruf oranı, rekabet gücü zorlukları ve büyük cari açığın yatırım ve ihracatı sınırladığını, çok özenli önlem alınması gerektiği vurgulandı. Raporda, döviz kuru riski uyarısı da yapıldı.

Fon, 11 maddelik Türkiye raporunda, düşük tasarruf oranı, rekabet gücü zorlukları ve 

büyük cari açığın yatırım ve ihracatı sınırladığı çok özenli önlem alınması gerektiği belirtildi

IMF, 4. madde görüşmeleri çerçevesinde 11 maddelik Türkiye değerlendirme raporu yayınlandı. Raporda, finansal sistemin güçlü sermaye yapısını sürdürdüğü belirtilirken, döviz kuru riski uyarısı yapıldı.
Uluslararası Para Fonu (IMF) heyetinin değerlendirmesinde, Türkiye ekonomisinin 2010 yılından bu yana ortalama yüzde 6’lık kayda değer bir büyüme kaydettiği ancak düşük ulusal tasarruflar ve rekabet gücü zorluklarının, yatırım ve ihracatı sınırladığı belirtildi.
IMF’nin Madde 4 Olağan Görüşmeleri’ne ilişkin değerlendirmesi Hazine Müsteşarlığının internet sitesinde yayımlandı.Raporda, “Hızlı büyüme, yüksek enflasyonu ve büyük bir dış açığı beraberinde getirdi. Büyüme potansiyelini aşağı çeken bu dengesizliklerin, özenle kurgulanmış makroekonomik politikalar ve yapısal reformlarla ele alınması gerekiyor” denildi.

Tüketimde canlanma 
Büyüme, ortalama bir tempoyla da olsa devam etme eğiliminde bulunuyor. 2014’te büyümenin, kamu kesimi ve net ihracatın desteği ile yılın sonlarına doğru özel tüketimde gözlenecek hafif canlanmanın da katkısıyla yüzde 3 gerçekleşmesi bekleniyor. Değerlendirmede, döviz kuru geçişkenliği, yüksek gıda enflasyonu ve kısmen, erken gerçekleştirilmiş parasal genişleme nedeniyle enflasyonun bir kez daha belirlenen hedefin üzerinde gerçekleşeceği, ayrıca cari işlemler açığının, her ne kadar azalıyor olsa da yüksek düzeyde seyretmeye devam edeceği belirtildi.

Zayıf olması bekleniyor
IMF heyeti değerlendirmesine göre, mevcut politikalarda bir değişiklik yapılmaması durumunda, gelecek dönemde ekonomik performansın yakın geçmişe kıyasla daha zayıf olması bekleniyor. Türkiye’nin düşük yurt içi tasarrufları ve rekabet gücü zorluklarının, yatırım ve ihracatı sınırlayıcı etkenler olmaya başladığı vurgulanan değerlendirmede, “Bu nedenle mevcut politikalar ve ulusal tasarruf oranıyla ekonomik büyümenin yavaşlaması ve orta vadede yüzde 3,5 seviyelerinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu daha düşük büyüme oranının, enflasyonu ve cari açıktaki kötüleşmeyi sınırlandırması beklenmektedir. Ancak bu durum aynı zamanda, Türkiye’nin gelir seviyesinin gelişmiş ülkelere yakınsamasının yavaşlaması ve ülkenin orta gelir tuzağına itilmesi anlamına da gelecektir” ifadesine yer verildi.