Bu kadar fecaate, bu kadar soruna ve çıkmaza rağmen Türkiye''yi ayakta tutan "gerekçe"lerin içerisinde öyle bir unsur var ki, Doğudan batıya, sağcısından solcusuna, dindarından devrimcisine kadar bütün toplum katmanlarını birbirine kenetlemeye devam ediyor...

İşte o gerekçe olmasaydı, bugün Türkiye ayakta olabilir miydi acaba?..

1984''ten bu yana ülkeye kan kusturan terör; ayrıcalıktan gericiliğe, Hizbullah''tan PKK''ya, İslami Hareket''ten IŞİD''e, El Kaide''den tarikatlara, cemaatlerden FETÖ darbesine, paralel devletten, paralel ordu tartışmalarına rağmen her hücreyi kışkırtırken, bu ülkenin üzerine çöreklenen tüm tehlikelere işte o önemli "gerekçe" de direnmeye devam ediyor...

Ancak Türkiye, yıllardır bir sürü çıkmazda sürüklenirken, memleketin üzerini örten belaların tek kökeni terör, gericilik ve ayrılıkçılık değil...

Bu ülkenin aslında çoktan çökmesine yol açacak öyle sosyo politik ve sosyo ekonomik sıkıntılar yaşandı ki, onlara direnen "gerekçe" bile hep aynıydı...

İşte çevrenize baktığınızda işsizlik, açlık ve sefaletin insanları intihara sürüklediği bir dönemde, toplumun o müthiş "gerekçe"den vazgeçmemesi de sarsıcı bir "direnç" olmaya devam ediyor...

Bu yüzden de herkes kendine aynı soruyu sormalı;

40 yıldır terör, 20 yıldır enflasyon-açlık-sefalet-zam kaosu dışında, Tevhid-i Tedrisat''tan Aydınlanma Devrimi''nin tüm unsurlarına, hatta Atatürk''e bile saldırıların yoğunlaştığı bir dönemde, "bu toplum nasıl oluyor da, o müthiş direncin ''gerekçe''sini ısrarla ayakta tutabiliyor?.."

ATATÜRK''ÜN MÜTHİŞ MİRASI...

Yazının başında dikkat çektiğimiz saptamalara ve o saptamalara direnen yaşamsal "gerekçe"nin üzerinde ısrarla duracağız...

Çünkü terör kadar yoksulluk, enflasyon benzeri sorunların Türkiye''yi dünyanın hiçbir ülkesinde olmadığı kadar sarstığı bir dönemde, o önemli "gerekçe"ye toplumun büyük bölümünün ısrarla sarılması tüm dünyanın da dikkatini çekiyor...

İşte aşağıda dikkat çekeceğimiz o "gerekçe"ye sadece Atatürk''ün partisi değil, MHP, İYİ Parti ve diğer muhalefet parti tabanlarının yanı sıra, AKP''lilerin de ısrarla sarıldığını gösteren çok önemli bir araştırma, sarsıcı bir gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi...

Ve Aydınlanma''yı Türk toplumuna armağan eden Atatürk, ülkenin gericilik, bölücülük kıskacında ve emperyalizmin baskısı altında yokluğa, yoksulluğa sürüklendiği 1900''lerin başında, o "gerekçe"nin ne kadar gerekli olduğunu görmüş ve günümüze kadar ayakta duracak bir direncin sağlam temellerini atmıştı...

Cehaletin toplumlar üzerinde nasıl yıkıcı ve yakıcı etkiler bıraktığını gören Atatürk, ülkenin hilafetle, padişahlıkla yönetildiği dönemde, okur yazar oranının yüzde birlerde olmasının tarikat ve cemaatlerin toplumu sömürmesinde nasıl bir zemin olarak kullanıldığını görmüş ve neşteri vurmuştu..

Atatürk''ün Türkiye''yi uygar dünyaya entegre eden o gerekçeyi öne çıkarmasının tek amacı vardı; Cehaleti, yoksulluğu, gericiliği yenmek, Aydınlanma Devrimi''yle Türkiye''yi tüm dünyaya örnek olabilecek bir kalkınma hamlesine sürüklemek...

GAFİLLERİN ALACAĞI DERSLER!!!

Dikkatli okurlar konuyu nereye getireceğimizin farkında olmalı...

Türkiye''yi bugün ayakta tutan sözde zenginlikler orada burada plazalar, deniz kenarlarını mahveden beton yapılaşması, rant yolları ve milleti kazıklayan köprüler (yani tek başına ekonomik gerekçeler) değil...

Türkiye''yi sosyolojik açıdan ayakta tutan tek gerekçenin "laiklik" olduğunu ortaya çıkaran çok önemli bir araştırmanın sonucuna bakıldığında da şaşırtıcı veriler çıkıyor karşımıza...

MetroPOLL Araştırma Şirketi, Mayıs ayında yaptığı ankette katılımcılara, "Nasıl bir Türkiye''de yaşamak istersiniz" sorusunu yöneltmiş...

Ankete katılanlardan yüzde 72,9''u, "laik ve demokratik bir Türkiye''de yaşamak" istediğini söylemiş...

İşte bu yanıtı verenlerin yüzde 90.1''inin CHP, yüzde 78.5''inin İYİ Parti, yüzde 75''lik kısmının MHP ve

yüzde 58''inin de AKP seçmeni olduğu saptanmış...

Ankete katılanların sadece yüzde 18,5''lik kısmı "muhafazakâr ve otoriter bir Türkiye''de yaşamak" istediklerini ifade etmiş, yüzde 8,5''i ise soruyu yanıtsız bırakmış...

Evet; yazının başında dikkat çekildiği gibi Türkiye''yi sosyal açıdan kenetleyen, ayakta tutan en güçlü gerekçe laiklik...

Kimi partiler içerisinde Atatürk''e "kefere" diyen ve katliamcı imasında bulunan sinsi iş birlikçilerin, Kültür Bakanlığı''nın her yıl milyonlarca insanın ziyaret ettiği Anıtkabir''i Ankara''daki kültür yolu projesine almamasının, oy alacağız diye tarikatlara, cemaatlere göz kırpanların ve gericilik üzerinden siyaset yapanların bu ülkede zerre kadar değerinin olmadığı bir kez daha anlaşılmış...

Sözün özüne gelince...

38 yılı aşkın süredir bitmeyen terör, Irak-İran Suriye ve çevresinden Anadolu''yu tehdit eden gericilik, son 20 yılda AKP''nin tarikat ve cemaatlere taviz vermesi, "açılım" adı altında PKK''nın palazlandırılması ve yoksulluk, sefalet, işsizlik kaosuna rağmen, laikliğin halen toplumu kenetleyen en önemli gerekçe olmasından "gaflet, dalalet ve hatta ihanet" içinde olanların ısrarla ders alması gerekiyor... Hem de sağcısıyla-solcusuyla herkesin...