Türkiye’deki 14 Aralık operasyonunu sert bir dille eleştiren AB kurumlarına karşı AKP hükümetinin aldığı sert tavır Avrupa Parlamentosu’nun da gündemine geldi. Yeşiller Grubu gündeme getirilen özel Türkiye oturumunda medya özgürlüğü ve AB-Türkiye ilişkilerinin seyrine ilişkin olarak görüşler dile getirildi. Yapılan oturumda ilk sözü alan Hıristiyan Demokratlardan Cristian Dan Preda Türkiye’deki gelişmelerin alarm verdiğini ve buna karşılık çeşitli yaptırımlar uygulamak yerine 23 ve 24’üncü fasılların açılması gerektiğini ifade ederek AB’nin uzun süredir Türkiye’ye net sinyaller yollamadığını ileri sürdü ve gelinen noktada AB’nin sorumluluğuna işaret etti. Türkiye raportörü Sosyal Demokrat Kati Piri ise, “Çok endişeliyim, basın özgürlüğü bizim açımızdan hayatidir. Nihayetinde direksiyon başında olan Türk hükümetidir ve önümüzdeki haftalarda AB değerleri ve standartları istikametinde gitmek istedikleri konusunda bizleri ikna etmek Ankara’ya bağlıdır” dedi. Muhafazakâr ve Reformist gruptan Charles Tannock de AKP’nin radikal şekilde otoriterleştiğini belirtti. Uzun süredir AP’de Türkiye’nin üyeliğini savunan Liberal parlamenterlerden Marietje Schaake ise gelinen durumun tam bir kabus olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: “İlişkiler dibe vurdu. Tayyip Erdoğan’ın tehdit etmediği bir kesim yok. Gazetecilere yönelik operasyonlar bunun son örneği.
İktidardan korku
Türkiye Avrupa’dan hiç olmadığı kadar uzaklaşıyor. Türkiye’de neredeyse herkes işini kaybetmek, vergi veya hapis cezasına çarptırılmak korkusuyla iktidardan ürkerek yaşamını sürdürüyor. İktidar yetkilileri de kendilerini hukukun üzerinde görüyor. Artık işlerin bu şekilde olamayacağını Türkiye’ye bildirmek zorundayız.” Kuzey Solu Yeşiller grubundan Takis Hadjigeorgous ise Türkiye’nin içten içe fena halde çürümekte olduğunu iddia ederek AB’nin vereceği mesajın sert ve yaptırım içerikli olmasını ifade etti.
