Üç belediye...

Üç belediye...

Geçen yılların incelemelerini içeren Sayıştay raporlarını okurken parti fark etmeksizin iş bilmezlikleri ve usulsüzlükleri yazıyorum.

Bugün üç belediyeyi anlatacağım.

Biri Ankara Çubuk Belediyesi

Biliyorsunuz ihaleleri yapılmış sözleşmelerde belli bir oran karşılığında "iş artışı" yapılabilir. Kanunda bunun yeri var. Fakat iş artışı uygulaması hep suistimal edilen bir alan haline gelmiş durumda. Öyle iş artışları yapılıyor ki yapılan ihaleden büyük.

Hâlbuki iş artışları, yapım aşamasında önceden öngörülmeyen durumların ortaya çıkması halinde ihtiyaç olursa yapılabilir.

Belediyedeki olayı anlatayım…

Yapılan incelemede, gerek uygulama projelerinin yetersiz olması gerek bu projelerin işin uygulanması bakımından eksik olması gerekse de keyfi olarak değerlendirilebilecek gerekçeler nedeniyle iş artışına gidildiği görülmüş.

Örneğin, belediye hizmet binası yapım işinde, projede dış cephe için "prekast kaplama" imalatı öngörülmüşken; uygulamada bu iş kalemi "kompozit kaplama" imalatı ile değiştirilmiş.

Bu değişikliğin hangi öngörülmeyen olaydan dolayı meydana geldiği ve bu imalatın yapılmasının zorunlu olduğuna ilişkin bir gerekçe ihale dosyasında mevcut değil.

Yine aynı işte, projede yer almamasına rağmen daha estetik görüneceği gerekçesiyle "Marmara pijama mermer" imalatının iş artışı kapsamında yapılmasına karar verilmiş. Böyle bir gerekçeyle iş artışına gidilmesinin mevzuata aykırı olduğu açık…

Kaldı ki, söz konusu yapım işinin geçici kabulü yapıldıktan sonra iş artışı kapsamında yaptırılan mermer döşemesi üzerine doğrudan temin usulü ile "halı kaplama" da yaptırılmış.

Dolayısıyla işin projesinde olmayan ve iş artışı kapsamında yaptırılan "Marmara pijama mermer" imalatının üzeri halı ile kaplanmış, iş artışı ile yaptırılan bu imalatın bir anlamı da kalmamış. Madem halı kaplatacaktınız niye daha estetik olsun diye pahalı mermer yaptırdınız!

Sayıştay da bu durumu fark etmiş ve maliyet hesap cetvellerindeki iş kalemleriyle uygulamalar arasında farklılıklar olduğunu rapora almış.

Örneğin "Belediye Hizmet Binası Yapım" işinde, "Beyaz mermerden 30x90x3 cm ebatlarında döşeme kaplama yapılması" imalatının projedeki ölçüsü 5 bin 800 metrekare iken aynı iş kaleminin miktarı yaklaşık maliyette 6 bin 700 metrekare şeklinde yer almış.

Yine aynı iş üzerinde yapılan incelemede, "Başkanlık binası cephelerine mermerden masif sütun yapılması" imalatının ölçüsü yaklaşık maliyette 32 metre olarak görünmekteyken; bu imalatın projedeki miktarının 160 metre olduğu görülmüştür.

Hesapta böyle sapma mı olur? İşte bu saçma sapan işlere de vatandaşın binlerce lirasını harcıyorlar.

Daha bitmedi…

Antalya Kepez Belediyesi de aynı durumda.

İhaleler ile yapamadıklarını belediyeler bu amaçla konulan ödeneklerinin yüzde 10''ununu aşmadan "doğrudan temin" denilen ihalesiz yöntemi kullanabilirler.

Kanunu dinleyen var mı?

Gelin anlatayım…

Belediye tarafından 2020 yılı içerisinde mal alımlarına ilişkin toplam 49 milyon 439 bin TL tutarında ödenek ayrılmış.

Aynı dönem içerisinde "Pazarlık" ve "Doğrudan Temin Usulü" ile 25 milyon TL tutarında mal alımı yapılmış. E hani yüzde 10 kuralı? Söz konusu tutar bütçe ile ayrılan ödeneğin yüzde 50, 60''ına isabet ediyor.

Aynı şekilde 2020 yılı bütçesinde hizmet alımları için ise toplam 124 milyon TL ödenek ayrılmış. Bu sefer insaflı davranıp 12 milyon lira harcayarak yüzde 11''lik kısmını harcamışlar. Yasayı yüzde 1''lik bir aşım söz konusu.

İşin ilginci söz konusu durum için Kamu İhale Kurulu''ndan herhangi bir izin de alınmamış. Ha diyeceksiniz ki yasayı, mevzuatı aşmak için izin mi alınır?

Siz de haklısınız…

Diğer bir husus ise, belediye tarafından yasada getirilen sınırlamalara aykırı olarak yabancı menşeli ve 1600 cc motor hacminin üzerinde araç kiralanmış.

Belediyenin 2019 yılında yapmış olduğu "36 ay süre ile Çeşitli Tip ve Özelliklerde Araç Kiralama" ihalesi incelendiğinde kiralanan araçlardan bazılarının motor hacminin söz konusu usul ve esaslara aykırı olarak 1600 cc''nin üzerinde olduğu belirlenmiş.

Üstelik alınan araçlar yerli üretim miktarı yüzde 50''inin üzerinde olan araçlardan da değilmiş. Yani öyle Kocaeli, Düzce, Bursa''da üretilen araçlardan değil ithal marka araçlardan almışlar.

Bakın bunların hepsi vatandaşın parasını fazla fazla harcamak demek.

Devam edelim…

Bugün anlatacağım bir diğer belediye Antalya Gazi Paşa Belediyesi

Yine bir "doğrudan temin" vakası var.

İdarenin 2020 yılında; mal alımları ödeneği 10 milyon lira, doğrudan teminle alınan malların toplam tutarı ise 5.7 milyon lira. Yani paranın yarısını gidip ihalesiz dağıtmışlar.

Bu tutar, bütçede ayrılan ödeneğin yüzde 56,73''üne tekabül ediyor. Ayıptır. Bu belediye de söz konusu harcama için Kamu İhale Kurumu''ndan "uygundur" görüşü almamış.

Bir de bunların, ihaleleri bölüp parçalarını yüzde 10''luk sınırın altında tutarak, sırf tanıdıktan başkasına para gitmesin diye uğraşanları var. Onları da başka zaman yazarız.

Fakat görüyorsunuz… Ekonomik olarak çok zor günler geçiriyoruz. İthal ikameci ekonomiyi bırakıp üretim ekonomisine dönmezsek iktidar değişse bile belli ki bir beş sene daha belimizi doğrultamayacağız.

Belediyeler ise halkın yanında dayanışma içerisinde olacağına, ihaleler yoluyla üç beş zengini koruyan ve savrukça para harcayan yerler haline gelmiş durumda.

Bürokrasideki çürüme çok büyük boyutlarda ve toptan bir değişim şart.

Raporlarda çıkan ayrıntıları anlatmaya devam edeceğim…

Yazarın Diğer Yazıları