Unutmayacağımız Hocalı katliamı

Sayın okurlarım, bugünkü konumuz,
17 yıldır dinmeyen acımız Hocalı katliamının yapıldığı günle ilgilidir.
26 Şubat 1992.
Sovyetler Birliği’nin dağılıp beş Türk Cumhuriyeti’nin özerklik kazandığı yıllardan beri, Türk Dünyası çok yönlü olayların muhatabı oldu.
Türkmenistan-Kazakistan-Özbekistan ve Kırgızistan, Sovyetler Birliği dönemindeki siyasi otoritelerini muhafaza ederken, Azerbaycan halkı değişik bir yolu seçti ve devlet yönetimini, Sovyetler Birliği ve ideolojisi karşıtı Azerbaycan Halk Cephesi’nin (AHC) yönetimine emanet etti.
İşte bu çok kritik dönemde, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin yönetimini üslenenlerin, her konuda büyük görevleri ve yardımlara da ihtiyaçları vardı. Özellikle askeri konulardaki ihtiyaçları, kaçınılmaz bir gerçekti.
Bu durumdan istifade eden Ermenistan, hiçbir savunma imkânı olmayan Yukarı Karabağ bölgesinin Hocalı kasabasını istila etti. Büyük askeri güç sahibi Türkiye Cumhuriyetimiz de, tarihi görevini yerine getirme yerine “-Bunda üzülecek ne var? Onlar Şii, biz Sünniyiz” diyen Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Elçibey’in yaralıları taşıyacak iki helikopter isteğini yerine getirmeyen Başbakan Süleyman Demirel’i dinleyerek, seyirci kalmayı tercih etti ve tarihimizden de ders almadı. Halbuki, 1917’de Bolşevik İhtilali’nin birinci yılında Bakü’de otuz bin Türk katledilmişti ve “Kafkasya Fevkalade Komiseri” Ermeni Şaumyan tarafından yürütülen katliamlara tahammül edemeyen Osmanlı ordusu, Nuri Paşa komutasında Bakü’ye girmiş ve canileri temizlemişti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi, uluslararası insan hakları kuruluşlarının bildirilerine göre, 12 bin kişinin yaşadığı Yukarı Karabağ’ın Hocalı kasabası 1991 yılının Ekim ayından sonra ablukaya alındı. Altı ay süren abluka şubat ayı sonunda sona erdi. Ermenistan silahlı kuvvetleri şehri kuşatıp bombaladıktan sonra köylere girerek katliamlar yaptı. 613 kişiyi katletti, 487 kişi ağır yaralı olarak kurtarıldı, 1275 kişi rehin alındı ve cesetler yakıldı.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi de, Ermenilerin Hocalı’yı harap ettiklerini ilan etti.
Hadise, akıl almaz bir vahşetti. Ermenilerin işgal ettikleri Hocalı’da işkencelerin her türü uygulanıyordu. Yaşanan bu insanlık dışı mezalimlerin emrini veren Robert Koçaryan 1998 yılında Devlet Başkanı olmuştur.
Hocalı katliamından kaçarak kurtulanlar, Azerbaycan’ın muhtelif şehirlerine dağılmışlardır. Karlı kış günlerinde şehirden kaçanlar, 10 gün gece gündüz karlı-buzlu yollarda zayiat vererek hayatlarını kurtarabilmişlerdir. Hocalı’da şehit vermeyen aile yoktur.
1992 yılının güzel bir yaz ayında Azerbaycan’ımıza yaptığımız bir ziyarette, Hocalı katliamından kurtulan kardeşlerimizin misafir edildikleri Bakü’deki mahalleye konuk olarak gitmiş ve kucaklaşarak Türkiye’mizden getirdiğimiz armağanlarımızı sunduğumuzu unutmuyorum.
Gazetemiz yazarlarından Macit Soydan kardeşimizin bu günlerde derleyip yayımladığı “Tüyler Ürperten Ermeni Vahşeti” başlıklı yazıları Türk soylu bütün insanların 17 yıldır dinmeyen acıları Hocalı katliamını, bizlere en ince detaylarına kadar aktarmaktadır.
Sayın okurlarım, Türk milliyetçileri eninde sonunda Türk Birliği’ni kurarak, Hocalı katliamının acılarını da bizlere unutturacaklardır.
Tanrı Türk’ü Korusun.

Yazarın Diğer Yazıları