BAE'nin Türkiye karşıtlığı kesintisiz bir Türkiye düşmanlığına dönüşmüş durumdadır. Doğu Akdeniz, Suriye, PKK ve Libya meseleleri başta olmak üzere her alanda Türkiye'ye karşı düşmanca tavırlar sergileyen Birleşik Arap Emirlikleri'nden Girit'te yeni bir hamle daha geldi. Girit Adası'na F-16 savaş uçaklarını indirdi. BAE Genelkurmay Başkanı Al Rumaithi, Yunanistan Genelkurmay Başkanı Konstantinos Floros ile bir araya gelip Türkiye karşıtı pozisyonlarını güçlendirdiler.

Yunan komutan ve BAE'li mevkidaşı, Girit Adası'ndaki Souda Hava Üssü'nde askeri düzeyde iş birliğinin daha da ileri taşınması ve geliştirilmesi konusunda mutabık kaldıklarını açıkladılar.

Yunanistan basını bu ziyareti "önemli ve büyük bir adım" olarak nitelendirdi.

Dahası BAE'nin veliaht prensi Muhammed bin Zayed'in, ABD'nin İncirlik Havva Üssündeki varlığını Türkiye'den BAE'ye taşınması için Pentagon'la görüştüğüne yönelik iddialar da var.

BAE halk tabiriyle söyleyecek olursak fiilen İsrail ve ABD'nin tetikçisi haline gelmiştir. Yalnız Suriye, Kandil ve Doğu Akdeniz'de değil Libya'da da fiilen Türkiye'nin karşısındadır.

Sudan'daki askeri darbeyi yapan da BAE'dir. Sudan bu darbe sonrası BAE gibi İsrail'le normalleşme anlaşması yapmak için sinyaller verdi. Bu bağlamda ABD Dışişleri Bakanı Pompeo da bu jeste karşı 'Sudan'ı terörü destekleyen devletler statüsünden çıkarılması için' çağrıda bulundu.

Bu arada Irak'tan da Türkiye karşıtı cephede yer ve rol çalmak için hamle üstüne hamle geliyor. Bu bağlamda geçtiğimiz günlerde Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Almanya/Fransa ve AB yetkilileriyle görüşerek "Türkiye'nin Irak'ın egemenliğini ihlal ettiğinden" yakınıp "topraklarımız başkalarının hesaplaşma sahasına dönüştürülemez" şeklinde açıklama yaptı.

Bu bağlamda Irak Başbakanı Mustafa El Kazımi, 20.08.2020 tarihinde ABD Başkanı Trump'la görüşmesinde Türkiye'yi şikâyet etti. Irak, Türkiye'yi AB'ye de şikâyet ederek Suudi Arabistan ile Türkiye'ye karşı arayış içine girdiği haberleri basına düştü.

Ve ABD'nin hamleleri!

Kuzey Suriye'de ABD'den de Türkiye'ye karşıtı adımlar üst üste geliyor. Uzun vadede kalıcı ve kurumsal sonuçları olacak düşman hamlelerini ABD'nin Suriye Özel temsilcisi Jeffrey yürütüyor.

Bilindiği gibi 2014 yılında yine ABD'nin baskısıyla IKBY Başkanı Barzani liderliğinde ENKS ile YPG/PKK arasında Duhok Anlaşması adlı bir mutabakata varılmıştı. Bu mutabakata göre Suriye'nin kuzeyinde Kürt siyasi oluşumlarının ortak hareket etmeleri öngörülmüştü. YPG/PKK'nın ABD güdümünde bölgeye hâkim olması ve uyguladığı etnik temizlik sonucunda muhalif ENKS (Barzani taraftarları) üyeleri tutuklanmış, silahlı unsurları engellenmiş ve büroları kapatılmıştı.

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey, işte terör örgütü YPG/PKK ile Kürt Ulusal Konsey ENKS temsilcileriyle Deyrizor ve Haseke'de bir kez daha birlikte oldu.

Jeffrey'nin terör örgütü YPG/PKK ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne Kuzey Suriye'deki ENKS arasında bir Karar Meclisi Heyeti oluşturuldu. Varılan yeni mutabakat gereği olarak bu kırk kişilik karar meclisi heyetinin yarısı YPG/PKK yarısı da ENKS'lilerden meydana geliyor. Kuzey Suriye'deki terör kantonlarının Irak'ta kurulmuş olan IKYB'ye eklenmesiyle ilgili görüşmelerin ardından Jeffry, Erbil'e giderek Barzani'yle görüşeceğini açıkladı.

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffry, Türkiye'nin bölgede terör örgütüne karşı yeni bir hareket düzenlemeyeceğini yönelik bir de güvence verdiği medyaya düşen haberler arasındadır. Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan bu açıklamaya karşı "YPG/PKK terör örgütüyle mücadelede ve saldırı nereden gelirse gelsin orada cevap verme kararlılığımızda bir değişiklik söz konusu değildir" denildi.

Türkiye, dış tehditlere karşı en stratejik ve dikkatli olma döneme girmiştir. Herkesin ve her kesimin uyanık olması beka sorunudur. Unutulmamalıdır ki Türkiye jeopolitiğinde uyku ve gaflet düşman uyandırıyor.