''Uzaydaki madenler'' ve 2023 ekonomisi!
Gazeteci, gerçekleri ortaya çıkarmak için çaba sarf etmelidir. Bunu yaparken, zaman zaman olayların, fikirlerin tarafları ile muhatap olmak, onları takip etmek ve görüşlerini yansıtmak zorundadır. Hangi tarafı takip etmişseniz, karşı tarafın mensupları, sizi de o taraftan zanneder. Olayın fotoğrafını çekmiş olsanız da durum değişmez! "Fotoğrafta benim tarafım niye kötü çıkmış" diye sizi eleştirir. Oysa iyi veya kötü olan, fotoğraf değildir, fotoğrafın gösterdiği durumdur!
Tabii ki gerçek bir gazeteciden bahsediyorum yoksa ruhuna yandaşlık işlemiş olan kişi, gazeteci sıfatını taşısa da sıradan bir taraftar olmaktan öteye gidemez.
Zaman zaman bu türde hatırlatmalar yapmak zorunda kalıyorum çünkü siz ne derseniz deyin, taraf olanlar, konuya tamamen kendi çıkarları açısından bakıyor. Önce ortaya konulan somut verileri anlamaya çalışmak, sonra da değerlendirmeyi bu veriler üzerinden yapmak gerekir.
***
Bugünkü gündeme geçelim...
İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan, 2022 değerlendirmeleri ve 2023 öngörülerine ilişkin yaptığı açıklamada, önemli tespitler yaptı:
*"Enflasyonist bir büyümenin nitelikli ve sürdürülebilir olamayacağını her vesile ile vurguluyoruz. ''Yüksek enflasyon, yüksek büyüme'' görüşü ülkemizin yararına değil, asla kabul etmemeliyiz.
*Cumhuriyet''in 100. yılında, büyümenin miktarından daha ziyade büyümenin kalitesinin önemsenmesi gerekir. Kalitenin temelinde de sanayi büyümesi gözetilmeli. Tabii ki sanayide teknolojik yatırımlar payının artması gerektiğinin altını çizmek gerekiyor.
*Sadece büyüme rakamlarıyla veya kısa vadeli gelgitlerden ötürü bir şey kazandırmayacak büyüme rakamlarıyla bir tablo ortaya koymanın da çok doğru olmadığını düşünüyorum.
*TL''nin değerinin sürekli kaybedilmesine dönük bir beklentinin, bir bakış açısının bizi ihracatta da çok daha farklı bir tabloya götürmesini beklememeliyiz.
*Yüksek teknoloji odaklı, rekabet unsuru güçlü bir üretim modelini ekonomimizde hâkim kılmalıyız. Devalüasyonlardan beslenen, rekabet gücünü devalüasyondan alan bir bakış açısıyla bu işin bizi uzun vadede bir yere taşıyamayacağını görmeliyiz."
***
Erdal Bahçıvan''ın tespitlerini, sık sık hatırlattığım, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati''nin "Biz bir yol ayrımına gittik. Enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettik. Yoksa enflasyonu düşürmek için çok sert tedbirler alabilirdik. Yüksek faiz artışı yapardık. O zaman üretim dururdu. Kur korumalı TL''ye geçerek bir yandan doları frenledik. Diğer yandan üretimi ve büyümeyi tercih ettik. Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyor. Çarklar dönüyor" sözleriyle birlikte değerlendirmek gerekir.
Bakan, "enflasyonla birlikte büyüme politikası takip ediyoruz" diyor ama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan "Enflasyonu, hedeflediğimiz şekilde 2023 sonunda yüzde 20''ler seviyesine, 2024''te tek haneli rakamlara düşürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Herkes hesabını 2023''te yüzde 20''ler seviyesinde enflasyona göre yapsın" diye açıklama yapıyor!
***
Tabii bunun nasıl olacağını sormak gerekir. İşte buradan soruyorum:
-2023 sonunda enflasyon, yüzde 20''ler seviyesine nasıl inecek?
"1 milyon yazılımcı istihdamı" projesi, enflasyonu düşürür mü? Yoksa açıklanan doğal gaz yatakları, Türkiye''nin enerji ihtiyacının tamamını mı karşılayacak? Öyle ya Türkiye''nin en büyük gider kalemi enerjidir. Bütçe açığının ana sebebi de enerji fiyatları.
Gerçi son günlerde, bazı gazetelerde "uzaydaki altın madenleri"nden de söz ediliyor hatta bir televizyon kanalında "uzaydaki madenlerin ekonomiye kazandırılması" üzerine program bile yapıldı... Ayşe Uçar, fotoğrafını çekmiş...
Gülüyorsunuz değil mi?
Nasreddin Hoca''nın dediği gibi "Hazır parayı görünce gülersiniz tabii..."