Yalanlarıyla yalan oluyorlar!

Başka ülkelerin yöneticileri, ülkelerini tuzağa düşürecek odakları engellemekle övünür,

Bizimkiler, "aldatılmayı" bile alışkanlık haline getirdi..

**

Başka ülkelerin yöneticileri, "dış güçlerin" finansal saldırılarına karşı ülke ekonomisini ve parasını koruyabilmekle övünür,

Bizimkiler, beceriksizliğe kılıf olarak kullanmayı alışkanlık haline getirdi..

**

Başka ülkelerin yöneticileri, göreve geldikleri andan itibaren, vatandaşlarının tamamını temsil etmekle övünür,

Bizimkiler, "sizden-bizden" diye ayırmayı, siyasi bekalarının en önemli stratejisi haline getirdi..

**

Başka ülkelerin yöneticileri, bir eksikleri, bir yanlışları olduğunda mahcup olmayı, insan olmanın bir gereği olarak görür,

Bizimkiler, kendi yanlışlarını da muhalefetin, ya da geçmişin omuzlarına yüklemeyi alışkanlık haline getirdi..

**

Başka ülkelerin yöneticileri, ülkenin birliğini-beraberliğini temsil etmekle övünürler,

Bizimkiler, ne kadar bölersek o kadar iyi demeyi, alışkanlık haline getirdi..

**

Başka ülkelerin yöneticileri, o ülkeyi kuranları, koltuğa oturdukları güne kadar hizmet edenleri "minnetle anmayı" insan olmanın gereği olarak görür,

Bizimkiler, geçmişe hakaret etmeyi, ülkede taş üstüne taş koymuşları bile, tek kalemde harcamayı alışkanlık haline getirdi..

**

Başka ülkelerin yöneticileri, çalanı-çırpanı yakalamayı, adalet önüne çıkarmayı, ülkenin parasına sahip çıkmayı, makamlarının bir gereği olarak görür,

Bizimkiler, çalmaya-çırpmaya, mübarek din üzerinden bile kılıf uydurmayı, alışkanlık haline getirdiler..

**

Başka ülkelerin yöneticileri, tek bir ağaçları yandığında, o ateşi söndürmek için ne gerekiyorsa yapmayı görev bilirler,

Bizimkiler, ellerindeki koca yangın söndürme filosunu bile devreye sokmamak için, türlü yalan uydurmayı alışkanlık haline getirdiler..

**

Başka ülkelerin yöneticileri, ellerinin altındaki yangın söndürme uçaklarını, helikopterlerini kullanmayı, işin gereği olarak görürler,

Bizimkiler, ellerinde imkân olmasına rağmen, milyon dolarlar ödeyerek uçak kiralamayı bile beceremedikleri için, yüzsüzce takla atmayı alışkanlık haline getirdiler..

**

Bu kötü alışkanlığın sonuçlarını yaşıyoruz..

O yüzden, ülkenin Bakanı çıkıyor, elimizde uçak yok diyor..

Cumhuriyetin harikalarından Türk Hava Kurumu''na savaş açtıkları için, çünkü hâlâ Cumhuriyetle savaş halinde oldukları için, takır takır işleyen filoyu bile yok sayıyorlar..

**

Çünkü hâlâ, bu Cumhuriyetin yöneticisi oldukları gerçeğini kabullenemediler..

Artık, "Dar-ül Harp" mi görüyorlar, yoksa başka kuyruk acıları mı var bilinmez, hâlâ Cumhuriyetle, onun kurumlarıyla, onun değerleriyle, onun ağacıyla, kuşuyla, insanıyla, doğasıyla barışamadılar..

Betonculukları da bundandır, yağmacılıkları da..

Çalmaları da bundandır, çırpmaları da..

Hiç kimse, ganimet görmeden yapamaz bunları..

Hazine olarak görmenin sonu sahip çıkmaktır..

Ganimet olarak görmeninse, yağmalamak..

**

Ege yanıyor.. Akdeniz yanıyor.. Memleketin 85 noktası yanıyor..

Yaptıkları tek şey, kameraların karşısına geçip bla bla konuşmak, yalan söylemek, ateşi seyretmek..

Aşağıdaki de yalan söylüyor, yukarıdaki de..

Ve her yalan unutulmaya mahkûmdur..

Yalan, söyleyeniyle birlikte unutulur..

Anketlere şaşırıyorlarmış..

Şaşırmasınlar..

Bir millet unutuyor..

Yalanı da, yalancıyı da hafızasından silmeye hazırlanıyor..

Ateşe değil belki ama, yüreklerimize su serpen gerçek, işte tam da bu..

Yazarın Diğer Yazıları