AKP lideri Erdoğan''ın "altılı masa"yı hedef alan açıklamalarını manşet yapan yandaş gazeteler, iktidar mensuplarının ağızlarına sakız ettiği bir iddiayı da öne çıkarmaktan kaçınmamıştı...

Demiş ki Erdoğan," 21. Yüzyılın parlayan yıldızı Türkiye olacak..."

Erdoğan''ın bu konuşmasını, medyayı zapturap altına alacak olan sansür ve baskı yasasının Meclis''te tartışıldığı gün yapması bir tarafa; gazetecilikte yandaşlaşmanın sorgulamaktan nasıl uzaklaştığı ve her iddianın gerçekmiş gibi nasıl manşete çıkarıldığı da bir kez daha deşifre oldu...

Her açıdan hüsran yaşayan Türkiye, nasıl olacakmış acaba "21 yüzyılda dünyanın parlayan yıldızı?.."

"Ahval ve şerait"in kahır ve vahamet içerisinde bocaladığı bir ülkede, ufukta ne gördü de bu kadar iddialı bir laf edebildi ki Erdoğan?..

AKP lideri, muhalefetin üç yıldır neredeyse her gün dillendirdiği erken seçim çağrılarına "seçim 2023 Haziran''ında olacak" diye cevap verirken, "parlayan yıldız" konusundaki iddiası yeni bir seçim vaadiyse, altı ne kadar dolu acaba bu iddianın?..

Bu ülkeyi seven bir yurttaş olarak Türkiye, keşke 21. yüzyılın parlayan yıldızı olsa da göğsümüz kabarsa...

Oysa AKP''nin iktidara geldiği ilk seçimden itibaren geçen 20 yıllık sürede, seçmene verdiği vaatlerin neredeyse yüzde 70''ini gerçekleştirmeyen bir iktidarın, memleketin ahval ve şeraitindeki yıkıma bakmadan, "yıldız" olma konusunda böyle iddialı laflar edebilmesi doğrusu çok şaşırtıcı...

Çünkü Türkiye''nin acı gerçekleri ülkenin ve toplumun ışıklarını söndürmesi, "Aydınlanma"yı darbelemesi gibi, gökyüzündeki yıldızları bile karartıyor artık...

Dünyanın çöküş şampiyonu!..

Türkiye''nin içinde bulunduğu çıkmaz, yurttaşların boğazını sıkan enflasyon, işsizleri intihara sürükleyen girdap ve gelecek belirsizliğinin yüzbinlerce insanı yurt dışına kaçırması yetmezmiş gibi; bir yandan sosyo ekonomik bunalım ve diğer yandan 20 yıl içerisinde azan terörün bir kez daha Suriye''ye operasyonu zorunlu kılması ülkeyi iyice kasarken, bir de tüm siyasetin sadece seçime odaklanmasının yol açtığı bir çıkmaz var ki, memleketin manzarasını hepten karartıyor...

Evine artık ekmek bile götüremeyen milyonlarca insanın yüzü asıkken, toplum derin bir karamsarlığın içerisinde bocalarken, işsizlik, yoksulluk yüzünden yuvalar yıkılırken, adam kayırmacılık ve yolsuzlukların, ihale vurgunlarının ve devletin laik rejimine yönelik saldırıların gelecek belirsizliğini iyice körüklediği bir dönemde, bu ülke nasıl "parlayan bir yıldız" olacak acaba?..

İşte ekonomistler, sosyologlar ve siyaset bilimcileri için muhteşem bir tez konusu...

Yandaş gazetelerin umutları sönmüş bir ülke ile ilgili, Erdoğan''ın ağzından "parlayan yıldız" iddiasını manşete çıkardıkları gün ahval ve şeraitin gerçek yüzünü gösteren vahim tablo ise Yeniçağ''ın dünkü birinci sayfasına sığmamıştı...

Yeniçağ ülkenin nasıl battığını gösteren gerekçeleri dün satır satır sıralanmış ve muhatapların yüzüne birer şamar gibi de indirmişti...

Çünkü bırakın "parlayan yıldız"a dönüşmesini; havası, denizi, akarsuları kirletilmiş, yaylaları, ovaları yağmalanmış ve geleceğin parlayan yıldızı olacak binlerce pırıl pırıl gencin yurt dışına kaçtığı bir ülkeden yansıyan manzara tek bir gerçeği afişe ediyordu; Tükeniş, çöküş ve hızla yok oluş!!!

Güneşe karşı havai fişek!!!

Yeniçağ''ın dünkü birinci sayfasındaki "Sefalet liginde tırmanışa geçtik" şeklindeki ironik başlık, ülkenin her açıdan ışığının söndüğünün en net ve en kahredici kanıtlarını ortaya sermişti...

Kimse AKP''nin hakkını yemesin (!) memleketi hep geriye götürmediler!!! Yeniçağ öyle güzel sıralamıştı ki, Türkiye''nin bazı konularda dünya ülkelerini geride bırakması, yürekleri burkmaktan öteye gitmeyen bir paradoksu da ortaya çıkarmıştı!..

Çünkü artık her açıdan hayallerin şampiyonu (!) olmaktan öteye gitmeyen Türkiye, kişi başına düşen gelirden enflasyona, işsizlikten yoksulluğa kadar birçok yaşamsal konuda dünya ülkelerinin büyük bölümünü geride bırakarak "birinci" olmuş!!!

AKP, gidiş ve reçete...

IMF ve Dünya Bankası verilerine göre Türkiye, gelişmiş 20 ülke içerisinde yokmuş...

Türkiye''de işsizlik zirve yapmış ve bu konuda gelişmiş 20 ülke içerisinde üçüncü sıraya yükselmiş...

Yüksek enflasyon liginde altıncı sıraya yükselen Türkiye, Suriye ve Sudan gibi ülkelerin bile gerisinde kalmış...

Yolsuzluk algı endeksine göre, Türkiye 180 ülke içerisinde 96. sıraya düşmüş...

Ve dünya sefalet endeksine göre ise Türkiye 156 ülke içerisinde 21. sıradayken, Avrupa''da ise lider olmuş!..

Ülkenin topyekûn kötü gidişatının sadece birkaç unsuruna dikkat çekilen yukarıdaki tablo tek bir gerçeği de gözler önüne seriyor;

AKP sosyal, siyasal, ekonomik ve diplomatik alanda, iç ve dış güvenlik meselelerinde, işsizlik, enflasyon buhranındaki kötü gidişatıyla bir yanardağ gibi toplumu, ülkeyi, geleceği tükete tükete, erite erite köz olmaya doğru akıtıp götürürken, "parlayan yıldız" hayalleri kurmak, güneşe karşı havai fişek patlatmaktan öteye gitmiyor!..

Peki; AKP giderse Türkiye karanlıktan kurtulacak mı, ülkeyi aydınlatacak gerçek bir "yıldız" parlayacak mı?..

İşte buna doğru cumhurbaşkanı adayı, halkı kucaklayan milletvekili listeleri ve Türkiye''yi refaha, huzura kavuşturacak sosyo ekonomik reçeteleri hazırlayacak ve cumhuriyet için fabrika ayarlarına dönmeyi hedefleyecek bir muhalefet yanıt verecek...