Şaşırdım kaldım

Basında renk, fikir birliği veya görüş ayrılığı olması, doğaldır. Ama bunların, samimi ve halkın çıkarına olması gerekir. Dünyada, yazılı ve görüntülü basın, ülke çıkarlarına doğru bildikleri yönde sahip çıkar. Bizde durum, biraz farklı. Neden, garip yapılanmadan kaynaklanıyor. Siz de biliyorsunuz, az sayıda tarafsız yazar ve kalem sahibi var. Gruplar, kesin çizgilerle ayrılıyor, bazen bu çizgiler kayar, düşman ortak olunca, birlikte hareket ederler. Hepsi, temsil ettikleri grupların çıkarlarını korur, onların çıkarı tehlikeye girince, sahneye çıkarlar. Ama onları izlerken, Türkiye'yi savunuyorlar sanabilirsiniz. Bunda, gazete patronlarının hangi çıkar grubu içinde olduğu da önemlidir.

Ortak hedefleri asker

Mesela bir grup, (genelde bunlar, sol ve liberal perdesi arkasına gizlenir) Kürtçüdür ve Kürt haklarını savunur. Bazen PKK'lı bazen de HDP'li olabilirler. Bu grubu savunan gazetecilerin temel etkeni, paradır.

Bir grup, Arapçıdır (Bunlar daha çok Atatürk, devrimleri ve laiklik karşıtıdır). Avrupa ve Batı düşmanıdırlar. Bunlar daha çok, din unsurunu kullanır. Çok çabuk taraf değiştirirler. Demokrasiden söz eder, Arap ülkelerindeki diktatörlüğü alkışlarlar. Bugün iktidara yalakalık eden basın grubu, bunlar içindedir. Para, bu grup içinde büyük faktördür.

Bir grup, AB'cidir. Almancı ve İngilizci olarak ayrılır. Kapitali savunan, bu grupta da ortak nokta, solculuktur. Bu takım Arapçılara karşı çıkar, Kürtçülerle birlikte hareket eder Atatürkçülüğü de reforma uğratarak kullanır. Bunlara yakın bir başka grup, Amerikancıdır. Ne de olsa, NATO dayanışması tabii. En şaşkın ve gezgin olanı da, bu gruptur. Herkesle birlikte hareket edebilirler.

Ama hepsinin ortak, hedefi askerdir. Darbe lafını kullanarak, askere saldırırlar. Kürtçüler ve Arapçılar, Atatürk ve devrimlerine de düşmandır. Son günlerde yapılan açıklamaları, Kürtçü, AB'ci veya Arapçı penceresinden izleyin, kazık yemez kandırılmazsınız.

Biliyorum şaşırdınız, nereden çıktı bu analiz diye, ama bazen insanı isyan ettiriyorlar. Bu yazımda yeni adaylar ve seçimler konusunda tahminler yapıp geleceğe dönük haberler vermemi bekliyorsunuz. Ama size geleceğe yönelik başka haberler vereceğim. Örneğin aylarca Amerikan Federal Rezerve diye bilinen Merkez Bankası'nın faiz hadleri konusundaki kararına bağlanan Amerikan Dolarındaki artış konusunda ne bahane bulacaklar çok merak ediyorum. Amerika'dan gelecek habere göre büyük inişi beklenen Amerikan Doları, önce birkaç kuruş indi, şimdilerde, yeniden yükselmeye başlıyor. Bence yıl sonuna kadar dolar 4 veya 4,5 liraya ulaşır.

Obama'ya hatırlatma!

                Sevgili okurum, gerçekte, Türk ekonomisi can çekişiyor. Yıl sonuna kadar ödenmesi gereken borçlar, habire yığılıyor. İçeride, icraların sayısına bakın, kaynak yok, iş yerleri kapanıyor. Seçildiğinde, Amerikalıların değil de, bizimkilerin daha fazla tezahürat yapıp, kurbanlar kestiği, ABD Başkanı Obama'ya, Kürtler sorumluluklarını hatırlattı. Iraklı bir Kürt grup adına yollanan mektupta, Obama'dan Türkiye'deki PKK'ya yönelik saldırılara müdahale etmesi ve açılımın devamı istendi. Obama yönetimi de, Esad ile anlaşmaya hazırlanıyor.

Gelelim bu hafta şaşırdıklarınıza; Biliyorum,

- Aday listelerine giren ve çıkanlara,

- Tuğrul Türkeş'e,

- ABD'nin, Suriye lideri Esad'dan yana karar almasına,

- Esad'ın kalıp Erdoğan'ın gitmesine,

- Mülteci akınına ve Batı'nın, Avrupa'nın tutumuna,

- Doların, FED'e rağmen, hâlâ yükselmesine,

- Kredi notumuzun düşmesine,

- Obama'nın, PKK yanlısı sözlerine,

- Havaların, bayramda bozmasına,

- Memlekette milyonlarcası varken başsız tavuk Mike'ın 18 ay yaşaması

- Emeklilere, 100 lira zamma,

- Seçim kampanyasına dönüşen, Bayrak mitinglerine katılıma,

- Seçimlerle ilgili, kamuoyu yoklamalarına hep şaşırdınız.

                Sizleri tek şaşırtmayan, Kaç-Ak saray mukiminin konuşmaları ve yaptıkları. Ama gerçekte, o kadar çok şaşıracak şeyiniz var ki, şaşkınlıktan, kimin doğru, kimin yanlış söylediğine bile karar veremiyorsunuz. Aslında ben de şaşkınım.

 

Yazarın Diğer Yazıları