Yeter ki vicdanlar kararmasın

Devlet dağıldı, değerler bozuldu, inançlar yıkıldı, hukuk çöktü, ümitler kırıldı, vicdanlar ve ekranlar karardı... Hepsi kitlelerin yıldırılarak terbiye edilmesi içindi, kısmen başarılı da oldu.

Cumhuriyet öyle bir dönemece geldi ki kimse ilerisini iyi görmüyor. Hükümet cenahı "benden sonra kaos" derken muhalefet iç savaştan bahsediyor. Kapkara zihniyet, insanlarımızın devlet kurumlarına hukuka ve demokrasiye duyduğu saygının biate dönüşmesi için sağlı sollu yükleniyor. Devlete güveni sarsılan, evrensel değerlere inancını yitiren kişilerin çaresizlik hissiyle mevcut durumu kabullenmesi bekleniyor.

İstikbal Savaşı ilan eden iktidar Donkişot misali kılıç savuruyor. İki yıldır "paralel", "üst akıl", "faiz lobisi" ve şimdilerde "Beyaz Toros" gibi soyut ve dehşet verici semboller ardına saklanarak savaş naraları atıyor. Savaşılan devlet yok ama ABD jetleri ve füzeleri yurdumuza konuşlanırken perdeleme yapıyorlar. İsrail ile siyasi ilişkileri düzeltmek için toplantı üstüne toplantı planlıyorlar. Petrol yüklü tankerler ve gemiciklerle ticaret karşılıklı katlanırken bunu görenlerin başına çuval geçiriliyor, gösterenlerin ekranı karartılıyor.

Peki kimle savaşıyorlar? İncirlik'ten kalkan ABD jetleri PKK/PYD'ye doğrudan silah veriyor, havadan koruyor ve düşmanlarını vuruyor. Geçen yıl 29 Ekim'de askerlerimiz Ankara'da resmi geçit yaparken, PYD adına savaşacak peşmerge kıyafetli PKK'lılar Habur'dan Suruç'a kadar polis ve jandarma eskortu ile kalabalıkların arasından törenle geçirilme miydi? 

IŞİD'i nasıl beslediklerini anlatmaya gerek var mı? İstihbaratın, emniyet birimlerinin işsiz ve ümitsiz gençlerin kahve köşelerinden toplanarak, canlı bomba olup patlayıncaya kadar adım adım izlendiğini artık herkes biliyor.

Olup bitenleri "üst akıl"a bağlayarak kendilerinin alt akıl olduğunu zımnen itiraf edenler daha birkaç ay öncesine kadar aynı masada buluştuklarını bugün hain ilan ediyorlar.

İşler yolunda gitse cemaate her ne istese vermezler miydi? PKK başkanlık sistemine vize verse çözüm masası yine devrilir miydi? 

Peki, MHP, CHP, Doğan Grubu ve Cemaati hatta HDP/PKK'yı tek elden yönlendirdiğini iddia ettikleri bu güçler kim veya kimler? Ortada dedikleri gibi bir "kokteyl terör örgütü" varsa ispatlamalılar!

Yoksa bu güç Türkiye'yi zaten ele mi geçirdi? Baksanız ya ABD, NATO maskesi takmaya ihtiyaç duymadan, hatta tezkereye bile gerek görmeden vatanımızı kendi askeri üssü olarak kullanıyor!

Evet insanımız yıldırıldı! Can ve mal güvenliği kalmadı, üstelik akıl sağlığı bozuldu. "Beyaz Toros" ve "siyasi ve ekonomik kaos" gibi tehdit ve şantajlarla yıldırılan halkın bilinçaltına "(400'ü) ver kurtul" mesajı yükleniyor!

Devlet dağılır, hukuk yıkılır, ekranlar kararır ama yeter ki vicdanlar kararmasın! Medyayı baskıyla, kayyumla susturarak ihanetlerini milletten gizleyeceklerini sananlar İstiklal Harbi'ne baksın.

Sarayın Milli Mücadele'yi hain ilan eden fetvasına karşı, sağduyulu kanaat önderleri bir araya gelerek sultanın fermanına baş kaldırmıştı. İletişim kanalları ne kadar kesilirse kesilsin, isterse her taraf saray tellallarının bağırtısıyla yankılansın, hükümet bildirileri uydularla, uçaklarla yağdırsın bu topraklarda bu oyun tutmaz.

Anadolu insanı yüzyıl önce de kimin sahici kimin yalancı, kimin vatansever kimin hain olduğunu eninde sonunda anladı ve son sözünü buna göre söyledi. Yüz yıl sonra yine aynı tepkiyi vermesinden korktukları için bu kez mayasını bozmaya çalıştılar. Mikrobu içeriden verirsek bin yıllık kültürünü, inancını, ortak tarih şuurunu kuruturuz diye düşündüler. Kısmen başarılı da oldular. Ancak bu topraklarda bu oyun tutmaz. Emin olun tutmaz. Yeter ki, vicdanlar kararmasın.

Yazarın Diğer Yazıları