Ukrayna paramparça

Ukrayna paramparça
Kasım ayından beri süren protesto gösterileri önceki gün yeniden alevlendi. En az 25 kişinin ölümüne neden olan çatışmalar ülke geneline yayılıyor

Ukrayna'da en az 25 kişinin ölümüne ve 400 kişinin yaralanmasına neden olan hükümet karşıtı gösterilerin başkent Kiev'de devam ettiği ve ülkenin diğer kentlerine yayılmaya başladığı haberleri geliyor. Kiev'de devam eden ve 25 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan çatışmaların ardından Bağımsızlık Meydanı harabeye döndü. Sabah saatlerinden parlamento binası yakınlarında başlayan ve daha sonra Bağımsızlık Meydanı'nda devam eden çatışmalar sırasında göstericilerin İnstitutskaya Cadddesi'nde kurdukları çadırlar yandı. Muhalefet liderleri ile göstericilerin karargah olarak kullandıkları Sendikalar Birliği Binası'nda da yangın çıktı. Dördüncü ve beşinci katları tamamen yanan ve çökme tehlikesi bulunan bina, boşaltıldı.

Çatışma yayılıyor

Ülkenin batısında Meydan destekçilerinin bazı kamu binalarına baskınlar düzenledikleri ve işgal ettikleri bildirildi. Batıdaki Vinnitsya kentinde, Meydan göstericilerinin şehir merkezine araç giriş çıkışını kapattıkları, acil yardım ambulansları hariç hiçbir aracın şehir merkezine girmesine izin vermedikleri belirtildi. Batıdaki bir başka kent İvano-Frankivsk'teki göstericilerin ise bölgedeki Ukrayna Güvenlik Servisi, Savcılık ve İçişleri Bakanlığı binalarını işgal ettikleri kaydedildi. Ukrayna Güvenlik Servisi ve polis karakolunun bulunduğu binaların yanında bu sabah yüzlerce kadın ve erkeğin toplandığı, daha sonra binaların giriş kapılarının ve pencerelerinin kırıldığı ve yakıldığı gelen haberler arasında yer aldı. Ülkenin batısında Polonya sınırında bulunan Lviv kentinin belediye başkanının güvenlik güçlerine çağrı yaparak halkın direnişine katılmalarını istediği kaydedildi. Kuzeydeki Çernigov kentinde ise bir kilise papazı insanların Ukrayna için hayatlarını feda ettikleri, hükümetin değişmesi gerektiğini belirten bir vaaz verdi. 

Tehlikeli bölünme

İktidar ve muhalefet, çatışmaların başlamasıyla ilgili olarak birbirlerini suçlamaya devam ederken, BBC, bir içsavaş anlamına gelmese de Ukrayna'nın tehlikeli bir şekilde bölünmüş olduğunu vurguladı. 

Rusya ile ABD'nin mücadelesi

Ukrayna'da geçtiğimiz kasım ayında patlak veren ve kısa sürede çatışmaya dönüşen iktidara yönelik protesto gösterilerin, Avrupa Birliği (AB) ile serbest ticaret anlaşmasının reddedilmesine tepki olarak başladığı belirtilse de derinlerde olayın AB üzerinden Rusya ile ABD çekişmesi olduğu söylenegeliyor. Sovyetler çöktükten sonra, Moskova için son derece önemli iki ülke bulunuyor; Ukrayna ve Suriye. Ukrayna'nın Sivastopol limanı, 2042 yılına kadar Rusya'nın Karadeniz filosuna ev sahipliği yapacak. Suriye'nin Tartus limanı ise Rusya'nın Akdeniz'deki tek deniz üssü. Rusya Ukrayna'daki deniz üssünü kaybetmeyi göze alamadığı için, şimdiki yönetime tam destek veriyor. Kiev yönetiminin AB ile anlaşmayı imzalamaktan vazgeçmesinin ardında Ukrayna'nın Rusya'ya olan ekonomik bağımlılığı ve enerji güvenliği yatıyor. Rus lider Vladimir Putin'in AB ile anlaşmayı imzalaması halinde Ukrayna'ya tanınan tüm ayrıcalıkların kaldırılacağını vurgulaması da Kiev yönetiminin tutumunda belirleyici unsur oldu. 

Karadeniz hedefi

ABD için Ukrayna'daki Rus deniz üssü hiç istenmeyen bir engel olarak ortaya çıktı. ABD'nin Karadeniz'e yönelik emellerini Bulgaristan ve Romanya'ya kurulan NATO üslerinin karşılamadığı savunuluyor. Karadeniz'de Rus engelini aşmak için, Ukrayna'yı NATO'ya üye yapmak için uğraşıldı ama olmadı. 2042 yılına kadar yapılan üs anlaşması Ukrayna'nın NATO üyeliği hayallerine son verdi. Çünkü ittifak dışından bir ülkeye üs vermesi üyeliği engelliyor.