"Yıkın şu Murat'ı"!

Bu memleketi dert eden..

Bayrak gördümü içi titreyen..

Vatan dendi mi, gözü yaşaran çocuklar üzerinden, kabadayılık yapanlar var aramızda..

**

Ülkücü cezalandırırken (!), Ülkücü kanına eli bulaşmış,

Ama hala "Ülkücüyüm" diye gezebilenler var aramızda..

**

"Mabad"ı koltuktan kaldırmadan teşkilatçılık oynayanlar var aramızda..

'Talimat' verdiği çocukların tüm değerlerine aykırı yaşamıyla, 'gül bahçesinde' ayrık otu gibi duranlar var aramızda..

**

Farsça konuşup-yazan ama "Türk"çe düşünebildiğini zannedenler var aramızda..

"Türk"çe düşünemediği için, ettiği lafın altında kalan, milletin söz tokadını yiyenler var aramızda..

**

Şimdi oturduğu yerden hedef belirleniyor öyle mi?

Yanı başındaki kardeşimiz de istihbarat topluyor öyle mi?

"Yıkın bu Murat'ı" öyle mi?

**

"Silah icad oldu mertlik bozuldu" demiş atalarımız..

Gökten zembille inen 'Koltuk erbabı' sayesinde de, teşkilatçılık bozuldu..

**

Yanlış yaşayan adamdan, doğru talimat çıkmaz benim kardeşlerim..

Hasbelkader oturduğu koltuğundan başka, sizinle hiçbir ortak değeri olmayandan talimat almayın derim..

Ama illa da gelecekseniz, haber edin çay demleyeyim..

Size anlatacak öyle çok şeyim var ki; dudaklarınız uçuklar..

"ŞEKER DE YİYEBİLSİNLER!"

Amerika Patriot'ları satmadı.. S-400'leri konuşuyoruz..

Ekonomide işler sıkıntılı.. Doğu Akdeniz'deki sondaj gerginliği sıcak bir çatışmaya döner mi dönmez mi sorusu akılları kurcalıyor..

Dünyanın ekolojik dengesi..

Kabinede değişiklik olur mu olmaz mı?

Damat gider mi, Soylu kalır mı?

Ali Babacan partiyi kuracak mı? Kurarsa Türkiye o dakka kurtulur mu?

Sıcak para bağımlılığından bu hale gelmiş Türkiye, sıcak para bağımlılığına sebep olmuş ekonomi zekasını umut olarak görür mü?

Abdullah Gül ne yapar?

Tayyip Erdoğan, MHP'yle köprüleri atar mı?

ABD İran'a saldırır mı? Rusya ve Çin'in pozisyonu ne olur?

Ankara, Suriye'deki uydu devletçiğe rıza mı gösterdi ki, Trump abi ılımlı laflar ediyor?

**

Ne kadar çok soru var.. Aklımız ne kadar da meşgul..

Ama bunların hiçbiri, ya da hiçbir cevap, 4 yaşındaki Nurpela'nın solan tebessümünden ya da Ayaz'ın gülen yüzünden daha kıymetli değil..

Fotoğrafını gördüğümde içim titredi..

Haber siteleri Tunceli'nin Ovacık ilçesine bağlı Bilgeç köyü diyordu..

Alçaklığın mayınları 4 yaşında ve 8 yaşında iki yavrumuzu kopardı bizden..

Şüphesiz her ölüm erken ölüm.. Ama giden çocuk olunca, birçoğunuz gibi benim de yüreğim kaldırmıyor..

Bu kadar büyük büyük konular konuşurken, müçücük bedenleri yaşatamıyor olmanın ayıbı, istisnasız tüm insanlığın üzerinde aslında..

**

Dedim ya. Her ölüm erken ölüm.. Ama giden çocuk olunca, kol kanat kırılıyor..

Üstüne bir de Ovacık Bilgeç köyünü duyunca, o köyün evladı, rahmetli dedem İsmail Bilgeç düştü gözlerimin önüne..

Daha bir dikkatle baktım Nurpela'nın yüzüne..

Akrabalık bağı olmasa bu kadar benzemesi zor.. Dedemin hatları da var yüzünde, kuzenlerimin hatları da.. Hatta bir miktar da Zeynomun küçüklük zamanları..

Çok uzun yıllar önce de yakılmıştı Bilgeç köyü..

Askerlik anılarını anlatırken bayrak şiirini okuyan dedemin toprağı, ateşe verilmiş yıllar önce..

**

Hayattaki hiçbir tartışma, Nurpela'nın yüzündeki tebessümden kıymetli değil..

Hayattaki hiçbir mevzu, Ayaz'ın çocuk heyecanından daha anlamlı değil..

Onları yaşatamayan hayatları yaşamak ne acı..

Ahmet Yesevi viyadüğünden geçip, Taptuk Emre köprüsünü aşıp girersiniz Tunceli'ye..

Anadolu'ya Türklüğü taşıyan erenlerin adları vardır her köşe başında..

Dolayısıyla, aslında Türkmen diyarı Tunceli'ye, kendi mekanı gibi çöken terörün ilk kurbanı değil bu iki yavrumuz..

Allah'ım son kılsın..

**

Çocukların oynayamadığı topraklarda hüküm sürseniz ne, sürmeseniz ne !

Nurpela'm, Ayaz'ım !

Sizi yaşatamayan hayatı yaşamaktan utanıyorum..

Ve fotoğrafınıza baktıkça, şairin dediği gibi, "Yüreğim üşüyor"

Gerisi hikaye..

 

Yazarın Diğer Yazıları