Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yılın son anketi...

Yılın son anketi...

Murat Karan''ın yönetiminde 2022 yılının son anketi 20-25 Aralık tarihleri arasında 18 yaş ve üzeri 2004 kişi ile "yüz yüze" anket yöntemi ile gerçekleşmiştir. Yani telefon ve sosyal medya gibi sonucu sorgulanamayacak bilimsel metottur. 12 ilde; İstanbul, Tekirdağ, İzmir, Bursa, Ankara, Adana, Kayseri, Samsun, Trabzon, Erzurum, Malatya, Gaziantep''te gerçekleşmiştir. Örneklem hata pay: %95 güven düzeyinde, tasarım etkisi de göz önünde tutularak (artı-eksi) %2.19 olarak hesaplanmıştır. Görüşme yapılan kişinin kimlik ve iletişim bilgileri denetleme yapmak için alınmıştır. Örneklem seçimin son aşamasında cinsiyet ve yaş kotaları uygulanmış ve 24 Haziran 2018 milletvekili seçimine göre ağırlandırılarak analizleri yapılmıştır. Yasal zorunluluk gereği araştırmanın künyesini yazdık. "Siyasi Partilerin Seçmen Desteği ve Seçmenlerin Politik Kimlik Tercihleri" bölümüne geçmeden önce 2004 kişi olarak açıklanan anketin bana göre en az 3 bin kişi ile yapıldığını ancak çapraz sorgulamada farklı ve tezat cevaplar yüzünden tasnif dışı bırakıldığını tahmin ediyorum.

İstatistik sonuçlarına geçmeden önce değerli okuyucularımızı bazı konularda uyarmayı da görev saydım.

Kimileri AKP''nin 20 yıllık iktidardaki mutlak yıpranmasına rağmen yaklaşık yüzde 30''larda bulunmasına anlam veremiyor. DSP''nin 1999''da aldığı yüzde 21''lik oy ile iktidara gelip 3.5 yıl sonra yüzde bire gerilemesini örnek vererek AKP''nin bu durumu kabul etmediklerine tanık oluyoruz. Oysa DSP ile AKP çok farklı seçmene sahip. AKP''nin "Kemik oy" dediğimiz "siyasal İslamcı" kimliğinde yüzde 20''lik, "Mars''a duble yol yapıldığına inanan kitlesi" var. Yaklaşık yüzde 3 ile 5 arasında "Tuzu kuru" ya da "AKP döneminde rant sahibi" olan etrafı mevcut... Dolayısı ile yüzde 25''in altına düşmesi zor.

Bu arada kararsızların ve hiçbiri diyenlerin miktarının halen yüzde 14.5 olması ayrı bir olgu... Sandığa gitmeyen, sivil itaatsizlik-pasif direniş yöntemini tercih edenlerin oranı son yıllarda epeyce azaldı. Ancak yüzde 5 ile 7 arasında gidip-geliyorlar. Ve çoğu eğitimli kesimden. 14.5''in arasında mahalle baskısı ve siyasal-etnik kimlik çekincesi yaşayanların da bir o kadar olduğunu kendi adıma yorumluyorum. Özellikle büyük şehirler de ve AKP''nin hakimiyet alanında bulunan bölgelerdeki seçmen gerçek tercihleri yerine iktidardan yana seçenekleri işaretliyorlar. Bu işten anlayanlar çapraz sorgulama ve diğer sorulardaki tercihlerden bu sonucu çıkarır. Fakat bu istatistik bilimine uymaz. Yorumlarsınız ancak sonuç raporuna yazamazsınız. Başta HDP olmak üzere muhalif partilere oy vermeye meyilli kişilerin iktidarın orantısız gücünden dolayı siyasi kimliğini gizleyerek başta AKP''ye oy vereceğini beyan etmesi sosyal-psikoloji alanına girer. Ve tehlikeli alandır... İşte bu alanlar yüzünden "Fikrim yok, kararsızım" diyen bu önemli miktarın eşit olarak dağıtımına karşı çıkarım. İktidar partisine avantaj sağlayan bu eşit miktarda dağıtımını gerçekçi bulamam. AKP iktidarının oluşturduğu "Korku iklimi"nin toplam seçmende en az yüzde 6-7 olduğunu söylemek isterim.

Şimdi gelelim AREA''nın ölçtüğü "Bugün milletvekili seçimi olsa hangi partiye oy verirsiniz" sorusunun cevabına:

AKP: %28, CHP %22.6, İYİ Parti %12.0, HDP %8.5, MHP %6, DEVA %2.6, Diğer 5.8, Kararsız ya da hiç biri %14.5...

İstatistik bilimine göre bu kararsız ve hiçbiri diyenleri eşit miktarda dağıtınca birilerinin canı sıkılıyor. Sebep ve sonuçlarını yazmaya gayret ettim.

Dağıtım sonrası şöyle bir tablo çıkıyor:

AKP % 32.7, CHP % 26.4, İYİ Parti % 14, HDP %10.0, MHP % 7, DEVA %3.1 ve diğer % 6.8...

Diğer grubu neredeyse seçimlerin sonucunu belirleyecek oranda oluşuna dikkat çekmek istiyorum.

Zafer Partisi % 2.7, Yeniden Refah partisi % 1.4, Saadet Partisi % 0.5, Gelecek Partisi % 0,5, diğer partiler ise % 1.7...

Değerli okuyucularım; bazı kamuoyu şirketleri Hüseyin Baş''ın Bağımsız Türkiye Partisi''ni, Muharrem İnce''nin Memleket Partisi''ni, Mustafa Sarıgül''ün Türkiye Değişim Partisi''ni, yüzde 1.5 ile 2 arasında gösteriyor. Hatta BBB''yi de aynı oranda köpürtüyorlar. Oysa hiç biri 0.5 bile değil... Bu arada Türkiye İşçi Partisi TBMM''de 4 milletvekili ile çok iyi muhalefet yapıyor. Bazı araştırmalarda yüzde 2''leri zorluyor.

TİP ve diğer marjinal sol partilerin oluşturduğu HDP öncülüğündeki ittifakının yüzde 13''ü geçebileceği öngörüsünü bir kenara yazmalıyız.

Bugün son olarak "Duygu Partisi", "Sandık Partisi" gerçeğine dikkat çekmek istiyorum. Yüzde 2 ya da 3''lük partilerin mensupları perde ile kapalı seçmen sandığının başında "Bizimkiler barajı aşamaz" diyerek kendilerine yakın güçlü bir partiyi tercih etmek zorunda kalmıştır. Araştırmalar Saadet Partisi''ne bu konuda dikkat çeker. Fakat "Altılı Masa"nın oluşturduğu sinerji bu endişeleri önemli ölçüde dağıtıyor. "Millet İttifakı"nın genel seçimden sonra belediye seçimlerinde aldığı sonuç ile oluşan "Altılı Masa", öncelikle 40 ilde ortak liste arayışı ve diğer yerlerdeki özel tercihlerle ezberleri bozacak seviyeye ulaştı.

Diğer sonuçları, seçmen tercihleri ve yansımalarını irdelemeye devam edeceğiz...

Yazarın Diğer Yazıları