Yılmaz Özdil korona virüsün Türkiye'de ömrü uzattığını yazdı

Yılmaz Özdil korona virüsün Türkiye'de ömrü uzattığını yazdı
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, bugünkü yazısında, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın sorulan bir soruya verdiği cevap için, "Ölüm sayısının bırakın artmasını filan, korona virüs salgını başladığından beri Türkiye'de ölüm sayısının bileazaldığını izah etti!" ifadelerini kullandı.

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, bugünkü köşesine, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın sorulan bir soruya verdiği cevabı taşıdı.

Özdil, "Yani… Ölüm sayısının bırakın artmasını filan, korona virüs salgını başladığından beri Türkiye'de ölüm sayısının bile azaldığını izah etti!" derken, yıllar geçiyor, bu memlekette bazı şeyler hiç değişmiyor. Hükümet isterse, yaşarken ölüsün, hükümet isterse, ölüyken dirisin." ifadelerini kullandı.

Özdil'in yazısı şu şekilde; 

Yaşar'ın kendinden önce dünyaya gelen dört kardeşi ölmüştür. Bari bu yaşasın diye, Yaşar adı verilir.

İlkokula kaydını yaptırabilmek için nüfus kağıdı çıkarmak isterler, ama kütüğe göre, Çanakkale Savaşı'nda şehit düştü görünmektedir.

“Sen yaşamıyorsun” deyip, nüfus kağıdı vermezler. Gel zaman git zaman, delikanlı olur, asker kaçağı olarak askere alınır. Bütün devreleri terhis olur, nüfus kağıdı olmadığı için Yaşar bir türlü terhis olamaz, güç bela kurtulur.

Evine döner, babası ölmüştür, nüfus kağıdı olmadığı için mirası alamaz ama, babasının bütün borçlarını ödemek zorunda kalır.

İstanbul'a taşınır, arkadaşıyla ortak manav açar, dolandırılır, nüfus kağıdı olmadığı için mahkemede hakkını arayamaz. Oğlu olur, oğluna nüfus kağıdı çıkaramaz, çünkü oğlunun babası zaten ölüdür. Devletin işine geliyorsa, yaşıyordur, devletin işine gelmiyorsa, yaşamıyordur.

Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz bu. Aziz Nesin'in efsane romanı.

Ve önceki gün, sağlık bakanımızı dinlerken, aklıma ister istemez Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz geldi.

Çünkü… Sağlık bakanımıza sordular… 

“İstanbul'da geçen yıl mart-nisan ayında vefat edenlerin sayısıyla bu yıl mart-nisan ayında vefat edenlerin sayısını kıyaslayınca, arada uçurum var, bu yıl sırf İstanbul'da iki binden fazla vefat görünüyor, acaba korona virüsten hayatını kaybedenlerin sayısı saklanıyor mu?”

Sağlık bakanımız cevap verdi… “2019 yılındaki toplam ölüm sayısını baz aldığımızda Türkiye genelinde bu yıl 1 Ocak-20 Nisan arasında beklenen ortalama ölüm sayısı 156 bin 684 olmalıydı, gerçekleşen ölüm sayısı 153 bin 766 oldu. Hani nerede artış?”

Yani… Ölüm sayısının bırakın artmasını filan, korona virüs salgını başladığından beri Türkiye'de ölüm sayısının bile azaldığını izah etti!

(Dünya Sağlık Örgütü'nün korona virüs semptomlarına bu bilgiyi mutlaka eklemesi lazım… Türkiye'de ömür uzatıyor!)

Yıllar geçiyor, bu memlekette bazı şeyler hiç değişmiyor. Hükümet isterse, yaşarken ölüsün, hükümet isterse, ölüyken dirisin.

Dolayısıyla, şu karantina günlerinde hayatta olup olmadığınızı test etmek istiyorsanız, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz'ı okumanızı öneririm.

“Zübük” var bi de… Onu daha çok öneririm! “Ben ilk defa Türkçe öğretmenim sayesinde tanıştım kum saati ile…