Günümüzün en yaygın şikayetlerinden biri olan yorgunluk ve bitkinlik, pek çok zaman yoğun tempolu yaşama bağlandı ancak beslenme bilimciler, bu durumun ardında yatan asıl etkenlerin yediğimiz gıdalar olduğunu ortaya koydu.

Yapılan son bilimsel araştırmalar ve yabancı uzman görüşleri, bazı popüler besinlerin vücuttaki enerji döngüsünü bozarak kalıcı bir halsizliğe neden olduğunu gösterdi.

yorgunlugunuzun-nedenini-biliyor-musunuz.jpg

Yorgunluğun önde gelen tetikleyicilerinden biri olarak rafine şekerler ve yüksek glisemik indeksli (GI) karbonhidratlar işaret edildi. Bu tür besinler (beyaz ekmek, beyaz pirinç, hamur işleri ve şekerli içecekler), hızla sindirilerek kan şekerini aniden yükseltir, ardından bu yükselişi aynı hızla takip eden bir düşüş (çöküş) yaşanır.

Sharp HealthCare'den Dr. Gary Schneider, yüksek şeker tüketiminin anksiyete, depresyon ve hafıza sorunlarının yanı sıra yorgunlukla da bağlantılı olduğunu belirtti.

Dr. Schneider, yüksek GI'ya sahip besinlerin vücutta enflamasyona yol açarak yorgunluk semptomlarını şiddetlendirdiğini ifade etti. Bu ani iniş çıkışlar, kişiyi gün içinde tekrar tekrar enerji arayışına iterken, uzun vadede bitkinlik hissini derinleştirdi.

İŞLENMİŞ ETLER VE YAĞLI PEYNİRLER: TYRAMİN ALARMI

Araştırmalar, özellikle işlenmiş ve kürlenmiş etler (salam, sosis, sucuk) ile yağlı, eskitilmiş peynirler gibi gıdaların içerdiği tiramin adlı moleküle dikkat çekti.

Tayvan'daki Taipei Tıp Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya atıfta bulunan uzmanlar, tiraminin kan basıncı ve nörotransmiter aktivitesi üzerindeki potansiyel etkisi nedeniyle hassas kişilerde aşırı gündüz uykululuğunu (EDS) tetikleyebileceğini kaydetti. Bu tür gıdaların yüksek sodyum ve koruyucu madde içermesi de vücudun enerji seviyeleri üzerindeki olumsuz etkiyi artırdı.

kronik-yorgunluk-sendromuna-teslim-olmayin-4670-1.jpg

TRANS YAĞLAR VE KIZARTILMIŞ YİYECEKLER: TOKSİK ENERJİ KAYBI

Uzmanlar, trans yağları içeren ve genellikle kızartılmış veya hazır gıdalarda bulunan "sahte yağların" da yorgunluk riskini artırdığını vurguladı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bu endüstriyel kaynaklı doymamış yağ asitlerini "toksik" olarak tanımladı.

Dr. Schneider, trans yağların yalnızca yorgunluğa değil, aynı zamanda Tip 2 diyabet ve kalp hastalığı gibi ciddi sağlık sorunlarına da yol açtığını açıkladı. Bu tür yağların aşırı tüketimi, ruh halini ve bilişsel fonksiyonları olumsuz etkileyerek, kişilerin zihinsel ve fiziksel olarak daha hızlı yorulmasına neden oldu.

5d78d64245d2a023a0d3bb0b.webp

AŞIRI İŞLENMİŞ GIDALAR: BESİN YOKSULLUĞU

Araştırmacılar, paketlenmiş atıştırmalıklar, hazır yemekler ve ultra işlenmiş gıdalar gibi besinlerin düşük besin değerine sahip olmasının yorgunluğa zemin hazırladığını belirtti. Bu gıdalar koruyucular, katkı maddeleri ve eklenmiş şekerler bakımından zengin, ancak vücudun verimli çalışması için gerekli olan vitamin ve mineraller açısından fakirdi.

UCLA'daki bilim insanları tarafından sıçanlar üzerinde gerçekleştirilen bir çalışma, yüksek oranda işlenmiş gıdalardan oluşan bir diyetin, hayvanlarda hem obeziteye hem de görevleri yerine getirmede performans düşüklüğüne ve yorgunluğa neden olduğunu gösterdi.

Uzmanlar, bu bulguların fizyolojik sistemleri benzer olan insanlar için de geçerli olduğunu ifade etti.

SIK TÜKETİLEN KAHVE VE ENERJİ İÇECEKLERİ: GEÇİCİ ÇÖZÜM, KALICI YORGUNLUK

Hızlı bir enerji artışı arayanların sıklıkla başvurduğu yüksek kafeinli içecekler ve bazı protein barları da listede yer aldı.

Dr. Schneider, bu "hızlı çözüm" gıdalarının sadece geçici bir enerji artışı sağladığını, ancak etkileri hızla geçtiğinde yorgunluğu daha da kötüleştirdiğini belirtti.

yorgunluk-kaderiniz-olmasin.jpg

Beslenme uzmanları, bu tür besin takviyelerinin sürekli kullanımı yerine, tam tahıllar, yağsız proteinler, taze meyve ve sebzelerden oluşan dengeli bir diyetin, enerjiyi gün boyunca daha dengeli bir şekilde serbest bıraktığını ifade etti.