Türk Telekom Arena’daki o tabloyu alkışlıyorum. Hayır alkışım yeni stadın açılışındaki seremoniye ya da ambiyansa değil, orayı dolduran Galatasaraylıların Tayyip Erdoğan’ı ya da kurduğu Tayyiban rejimini protesto
etmesinedir.
Başbakan’a karşı pankart açan gençlerin bile zindanlara atıldığı bir iklimde böyle bir tepki koyabilmek, Cimbomluların aslanlığının teyidi ve tescilidir.
Halk feveranını ya da tepki çığlığını yansıtan o protesto ıslıklarını  televizyonda duyup görünce, iyi bir Fenerbahçeli olarak Galatasaraylı kardeşlerime emin olun gıpta ettim .
Seyrantepe’deki stadyumda yaşananlar, artık bıçağın artık kemiğe dayandığının net
işaretidir.
Evet, Tayyip Erdoğan’ın öyle bir günde yani güzel bir stadın açılışı esnasında protesto edilmesi toplumun patlama noktasında olduğunu gösteriyor.
Ucunda hapis, işkence ve türlü zilletler olan Başbakan’ı protesto olayı bu kadar kitleselleşmiş ise, bu büyük bir tepkiyi ve enerji birikimini gösteriyor.
Vahim olan husus, Tayyip
Erdoğan’ın ve avanesinin bu protestodan dersler alacağına tehditler savurmasıdır!
Ne imiş efendim, yapılan yeni stadyumda Galatasaray’ın tek bir kuruşu yokmuş!
Ne imiş efendim, stadyumun Galatasaray’a henüz devri bile yapılmamışmış!
Aklınca devrini
yaptırmam diye korku
salıyor!
Bir Başbakan nasıl böyle konuşur?
Stadın yapılışında Galatasaray’ın parası yok da, Erdoğan ailesinin parası mı var?
Para milletin değil mi?
Milletin parasını vesile edip koca bir camiayı nasıl tehdit edersin?
Hem Mecidiyeköy’deki Ali Sami Yen arazisini Galatasaray TOKİ’ye vermedi mi?
Yapılan yeni stat onun karşılığı değil mi?
Velev ki öyle olmasa bile bir devlet adamı seyirci  ıslıkladı diye nasıl böyle bir tehdidin içinde olabilir!
Bunun adı mağrurluğun ötesinde kibirlilik değil mi?
Eyyy ahali lütfen bu tabloyu iyi okuyun!
Tayyip Erdoğan, devletin bakanına benim bakanım, devletin polisine benim polisim, milletin vekiline benim vekilim demekle kifayet etmiyor, artık milletin parası için de benim param demeye başladı ki  vatandaşı kul gören Osmanlı Sultanları bile işi o raddeye vardırmamıştı.
Ne yalan söyliyeyim son olanlar karşısında sinen toplumu görünce  sıtkımı sıyrılıp, “Böyle bir sürüye böyle baş” demeye başlamıştım ki Cimbomlular yüreğime yeni bir ümit ışığı yaktı.
İşte tam bu noktada şu çağrıyı yapıyorum:
Ey Fenerliler, ey Beşiktaşlılar, ey Trabzonsporlular, ey futbol severler, ey Türk halkı sıra sizde, maçlardan önce “AKP gidecek, vatan bölünmeyecek” diye bağırın ve demokratik tepkinizi ortaya koyun!

PAS... 
Doğan’ın CEO’su ve gazeteleri!
CHP durduk yerde kendi ayağına kurşun sıkıyor. Mesela Doğan Holding’in CEO’su Nebil İlseven’in İstanbul il başkanlığına getirilmesi buna örnektir.. Hayır Nebil Bey kötü isimdir falan demiyoruz, tersine gerçekten donanımlı ve kaliteli bir isimdir. Söylemek istediğimiz, Tayyip Erdoğan’a istismar imkânının verilmesidir. Keza Kılıçdaroğlu gibi varoşu temsil iddiasında olan bir liderin partisinde Doğan’ın CEO’su il başkanı olamaz.. Olursa kafalar karışır... Belli ki bu atama Zafer Mutlu’nun ısrarı ile oldu ve seçim sürecinde para bulsun diye İlseven başkan yapıldı ama  görüyorsunuz Erdoğan hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Buna ilaveten Oktay Ekşi ismi de CHP’ye çok şey katmaz.. Bu arada Doğan Grubu adamlarını CHP’ye gönderirken yayınlarında bırakın muhalefet etmeyi, tarafsız bile kalamıyor ve AKP’ye omuz veriyor... Bakın Zaman gazetesi bile Başbakan’ın yuhalanmasını manşete taşırken Doğan’ın gazeteleri bu önemli haberi Tayyip kızar diye pas geçtiler.

TAHMİN...
İşte Fehmi Koru’yu kovdurtan irade!
1) Fehmi Koru’nun Yenişafak’tan kovulması, Yenişafak patronlarının tasarrufu olamaz; zira Fehmi Koru hem marka isimdir, hem de Cumhurbaşkanının yakın arkadaşıdır. Dolayısıyla Koru’yu kapıya koyan irade Cumhurbaşkanı ile aşık atacak kadar güçlü olan bir iradedir.
2) Fehmi Koru’yu kapıya koyan irade Ahmet Taşgetiren’i bir süre önce yine Yenişafak’tan kovdurtan iradedir ki kim olduğunu Taşgetiren söylesin!
3) Fehmi Koru’yu kovdurtan irade, bütün dinleme ve fiskoslardan haberdar olan iradedir.
4) Fehmi Koru’yu kapıya koyan irade, Fehmi’nin WikiLeaks bağlamında yaptığı dedikodudan haberdar olan iradedir.
5) Fehmi Koru’yu kovduran irade, onun yandaş medya pazarında iş bulmasına engel olan iradedir.
Kim midir o?
Tahmin ettiğiniz kişidir, zira başkasının olabilmesı mümkün değil!