İşsizlik de kronikleşti

Ağustos ayı işsizlik oranı, geçen yılın aynı dönemine göre 0.7 puan azalarak yüzde 10.6 oldu. Geçen sene Ağustos'ta yüzde 11.3 olmuştu. Gençlerde ise  işsizlik oranı tersine 19.6'dan 20.6 ya yükseldi.

İşsizlik de enflasyonda olduğu gibi kronikleşti. 2003 yılından beri yüzde ona yakın veya üstünde seyrediyor.

İşsizlik istikrar sorununun özetini verir. Bu günkü işsizlik sorunu açıklanan  10.6 oranından daha fazla külfet taşıyor…

* İşsizlik oranı göreceli olarak yüksektir… Zira Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO ) 2017 yılı  Dünya küresel ortalama işsizlik oranının  yüzde 5.8 olacağını tahmin ediyor. Demek ki bizde işsizlik oranı Dünya ortalamasının iki katıdır.

Yine bu günkü siyasi iktidar döneminde işsizlik oranı öncekilerden yüksektir. 2003 -2017 ortalama işsizlik oranı yüzde 10.1'dir. Oysaki bu oran 1980'de 7.2 ve en yüksek işsizliğin olduğu 1990 yılında ise yüzde 8 idi. (aşağıdaki tablo )

(TÜİK rakamlarından derlenmiştir.)

* Fili işsiz sayısı ve oranı daha yüksektir. Açıklanan 3 milyon 404 bin işsiz yanında iş aramayıp çalışmaya hazır olan 2 milyon 155 bin kişiyi de katarsak işsiz sayısı fiilen 5 milyon 559 bin kişiye çıkıyor. Fiili işsizlik oranı da yüzde 16.2 oluyor.  

* En sıkıntılı sorun Gençlerde ve kadınlarda yüksek işsizlik oranıdır.

Geçen sene ne eğitimde ne işte olmayan  gençlerin oranı yüzde 27.2  iken bu sene  yüzde 28'e  yükseldi. Ne eğitimde ne işte olmayan kadınların oranı ise yüzde 38.6 oldu. Kadın hakları diye politika yapanlar devletin bu resmi rakamlarına bakmasını tavsiye ederim. Hanımlara da  farkındalık öneririm.

* Geçen yıla göre bu sene Ağustos ayında ortalama işsizlikte ortaya çıkan düşüş geçicidir. Çünkü her sene referandum ve her sene ekonomiyi canlandırmak için popülizm yapılamaz. Bu sene referandum için vergi indirimleri ve krediler verildi, bütçe destekleri artırıldı, yüzde 5.2 büyüme bekleniyor. Demek ki büyüme aynı oranda istihdam yaratmıyor. Çünkü yatırıma ve istihdama dayanan bir büyüme değil.

* İşsizlik kroniktir. Büyüme olsa da düşmez. Çünkü üretim önemli ölçüde ithal aramalı ve hammaddeye bağımlıdır. Üretim arttıkça ithal aramalı ve hammadde ithalatı da artıyor. Türkiye de değil ithalat yaptığımız ülkelerde istihdam yaratıyoruz.

Kronik işsizliği çözmek için ithal aramalı ve hammaddeyi Türkiye de üretmemiz gerekir. İthalat girdi oranını yüzde 20'nin altına düşürmemiz gerekir. Ne var ki önce yatırım için altyapı hazırlamak gerekir.  Aksi halde bu günkü siyasi ve hukuki ortamda kimse yatırım yapmaz.

Yazarın Diğer Yazıları