Memur maaşlarında popülizm

2017-2018 hükümet ile memur sendikaları arasında yapılacak toplu iş görüşmeleri 1 Ağustos'ta başlayacak. Memurlar bu defa enflasyona göre değil, yoksulluğa göre maaş tespiti istiyor. Zira Kamu-Sen'in tespitine göre orta  gelirli bir memurun maaşının yüzde 72'si gıda ve kira harcamalarına gidiyor.

Aslında memur maaşları yıllardır yanlış zeminlerde tartışılıyor... İşveren olarak bazı hükümetler maaşları kemer sıkmak için kullandı. Söz gelimi IMF'nin 2001 yılında dayattığı güçlü ekonomiye geçiş programında memur maaşları kemer sıkmak için kullanıldı. Zira enflasyon hedefi kadar maaş artışı yapıldı. Enflasyon hedefin üstünde gerçekleşince memurun satın alma gücü düştü.

AKP iktidarında ise maaş düzeltmesi yapılıyor. Ancak seçim yıllarında ise yapılan artışlar popülizm amaçlı kullanılıyor. Buna rağmen memurun hakkı yeniliyor.

Memur maaşlarının Türkiye'de ortalama gelir artışının altında kalmasını önlemek için şunlar yapılmalıdır. 

1- Toplu sözleşmelerde tüm memurları kapsayan tarafsız sendika sistemi getirilmelidir.

Kamuda 12 konfederasyon ve toplam 182 sendika var. Bunlardan on-onbeş tanesinin yalnızca 3 ile 12 arasında üyesi var.

En çok üyeye sahip olan Memur-Sen'in 956 bin diğerlerinin ise toplam 801 bin üyesi var. Bunun için en çok üyesi olan Memur-Sen toplu sözleşmelere katılıyor. Memur-Sen de hükümet politikalarını destekleyen bir sendikadır. Zira bir kısım sendikacılar hem siyasi beklenti peşindedirler, hem de kamuda makam beklentileri var.

Siyasi iktidar ve hükümet de sendikaların bu kadar parçalanmasından mutlu görünüyor. Zira bu alanda sınırlayıcı önlemler almıyor.

Bunun içindir ki 2.5 milyonun üstündeki memurun çıkarlarını savunmak imkanı da sınırlı kalıyor.  

2- Maaş ve ücretlerde enflasyon düzeltmesi içi tüketici fiyatları yerine geçinme endeksleri kullanılmalıdır.

Aslında, çalışanlar için ortalama enflasyona göre maaş ve ücret düzeltmesi yapmak yetmiyor. Çünkü gıda fiyatları enflasyonun üstünde artıyor. Söz gelimi Haziran ayında TÜFE oranı yüzde 10.90, ancak gıda enflasyonu 14.34 oldu.

Gıdanın TÜFE sepetindeki payı yüzde 21.77' dir. Oysa ki memur maaşlarının en az yüzde 40'ı gıda harcamalarına gidiyor. Yine Haziran'da yıllık Yİ-ÜFE yüzde 14.87 oldu. Konut kiraları bu orana göre artırılıyor. Memurların çoğu kirada yaşıyor.

Bu nedenlerle, çalışanlar için ayrı bir enflasyon hesaplaması olarak ''geçinme endeksi'' yapılmalı ve maaş düzeltmesi geçinme endeksine göre yapılmalıdır.

3- Memura büyümeden pay verilmelidir.

  Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) belli bir zaman içinde üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin para birimi cinsinden değerini ifade eder. Memur da hizmet yaratıyor. Diğer üretim faktörleri gibi memura da GSYH'daki büyümeden pay verilmelidir. Söz gelimi bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 5 büyüme sağlandı. Fert başına ortalama gelir artışı yüzde 3.8 oldu.

Memur maaşlarını yalnız enflasyon kadar düzeltirseniz hakkını yemiş olursunuz. Normal olarak memura ortalama fert başına büyüme kadar da pay verilmelidir.

Bu dediklerim memurun hakkı. Bunları düzene koyarsak, ne memur ne de hükümet bir tartışma içinde olmaz. Ancak bu, hükümetlerin işine gelmez. Çünkü hükümetler memur maaşlarındaki artışları popülizm amaçlı kullanıyor.

Yazarın Diğer Yazıları