Reformun cılkı çıktı

Derecelendirme kurumu Fitch, Türkiye'de ekonomik reformların yeniden canlanma getirebileceğini söylüyor. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de referandumdan önce, yapısal reformların ekonominin önünü açacağını söylüyordu, şimdi de reform gereğini vurguluyor.

Hani gören de Hükümet değişti... İktidar değişti... Önceki iktidarın yapamadığı reformları bu yenileri yapar zannedecek! Ekonomide yapısal reform yapılmasını, parlamenter sitem mi önledi? Reform yapmak Hükümet tasarrufudur. AKP gerekli yasaları çıkarma gücüne de her zaman sahipti. 15 senedir neden yapmadı?

Yapısal reform, devlette, piyasa rekabetinde, verimlilikte, mali sistemde, ekonomik yaklaşımda yapılan köklü değişiklikleri ifade eder. Reformlar ekonomik bünyenin daha güçlü olmasını, şoklara karşı daha dayanıklı olmasını sağlar.

AKP iktidarının anladığı reform farklıdır. Söz gelimi ekonomi yönetimi KDV indirimini de reform gibi lanse ediyor.

1- Gerçekte AKP iktidarında vergi reformu hiç yapılmadı. Vergi reformu vergi sistemini oluşturan vergilerde köklü değişikliği ifade eder. Söz gelimi bugüne kadar vergi sisteminde yapılan bazı reformlar şöyledir; 1925 yılına kadar tarım ürünlerinin yüzde 25'i ayni vergi şeklinde aşar olarak ödeniyordu. 1925'te kazanç vergisi getirildi. 1950 sonrası kazanç vergisi kaldırıldı. Gelir ve Kurumlar vergisi getirildi. 1984'te tüketim vergileri yerine KDV getirildi.

Bugün reform olarak, vergi sisteminin yapısını değiştirmek, vergi gelirlerinin üçte ikisini oluşturan dolaylı vergilerin payını düşürmek, dolaysız vergilerin payını artırmak, yatırımları vergi dışında tutmak, vergi sisteminde etkinliği sağlamak için sistemde değişiklik yapmak gereği vardır.

2- AKP hükümeti sosyal güvenlik reformu yaptı. Emekli Sandığı, SSK ve Bağkur'u tek çatı altından birleştirdi.

3- Bugün kur, MB ve kur sisteminde yapısal reform yapmak gerekir. Dalgalı kur sistemini değiştirerek, kontrollü kur sistemini getirmek gerekir. Aynı paralelde Merkez Bankası kanununu değiştirerek, Merkez Bankası'nın TL yanında kuru da gözetmesi ve faizleri serbest bırakması ancak yatırımlara faiz desteği sağlanması gerekir.

4- Üretimin ithalata bağımlı yapıdan kurtarılması, bu yolla cari açığın ve dış borçlanma ihtiyacının düşürülmesi gerekir. Bu anlamda devletin ara malı ve hammadde üretimine doğrudan destek vermesi ve aynı zamanda bazı kritik ara mallarını doğrudan üretmesi gerekir.

5- Devleti yeniden yapılandırmak, devlette bürokrasiyi azaltmak, liyakat sistemini getirmek, Devlet-piyasa optimal dengesi kurmak, planlama yaparak devletin piyasada rekabeti sağlamasının önünü açmak da reformdur.

Yine devlet eğer bütçeden popülist amaçla dağıttığı paraları, iş yaratmak ve iş dağıtmak için yatırımlara yönlendirirse, bu bir reform olur. Ama bu bir yatırım süreci gerektirdiği için, aynı zamanda geçici oy kaybına neden olabilir.

Bu örnekler çoğaltılabilir. Ancak hiç birisi siyasi iktidarın işine gelmez. Çünkü siyasi iktidar, seçim sırasında vergi indirimleri yapıyor. Devlete, liyakate bakmadan memur ve işçi alıyor. Üstelik bu konuda kamuoyunda çok şikayet var. Özellikle belediyelerde işe alınma, il veya ilçe teşkilatlarında belirlendiğine dair çok şikayet var.

Planlama yapmak da işine gelmez. Aksi halde yine popülist amaçlı müdahaleleri sınırlı olur. 

Yazarın Diğer Yazıları