Sorunlu sektör: Gıda

Gıda sektöründe üretim ve fiyat değerleri aylar ve yıllar itibariyle çok fazla oynaklık göstermektedir. Söz gelimi 2017 Mayıs ayında sanayi üretim endeksi  içinde gıda ürünleri endeks değeri 131.5 iken, Haziran ayında 111.5'e geriledi.

Gıda yıllık enflasyonu TÜFE olarak, 2016 Haziran ayında yüzde 6.63 iken 2017 aynı ayda yüzde 14.34 oldu.

Sanayi ciro endeksi içinde gıda ürünlerinde, Mayıs ayında 252.1 olan endeks değeri, Haziran ayında 205.1'e inerek, bir ayda  yüzde 15.21 oranında geriledi.(Aşağıdaki tablo.)

*************************************************

Haziran Ayı Gıda Üretim ve Fiyatlarında Yüzde Değişme 

 

                                                         Bir Ay                   Bir Yıl

                                                Öncesine Göre     Öncesine Göre

 

Sanayi Üretim Endeksi

Gıda Ürünleri İmalatı           -15.21                             -5.11

Gıda TÜFE                                     -1.06                            14.34

Sanayi Ciro Endeksi

Gıda Ürünleri                          -18.64                            -1.39

 

                                                    Haziran 2017        Haziran 2016

Kapasite Kullanım

Oranı (Yüzde)                                  72.4                         72.2    

*******************************************************

Gıda sektöründe üretim ve fiyatlarda aşırı oynaklık enflasyonu da etkiliyor. Spekülatif piyasa yaratıyor.

1- Aslında, tarım ürünleri iklim şartlarına aşırı bağımlıdır. Söz gelimi bu sene tarımda verim yüksek oldu. Tarımda arz fazla olunca, fiyat artışları daha sınırlı oluyor.

2- Gıda üretiminde en önemli sorun düşük kapasite oranıdır. Haziran ayında imalat sanayiinde kapasite kullanım oranı yüzde 79 oldu. Buna karşılık imalat sanayi içinde gıda sektöründe yüzde 72.4 oldu. Sabit maliyetler değişmediği için düşük kapasite oranı üretim maliyetlerinin artmasına neden oluyor. Bu zamanla perakende fiyatlara yansıyor. 

3- Türkiye'nin ithalatı içinde tüketim malları yüzde 13 oranında yer tutuyor. Son bir yılda Euro, TL karşısında yüzde 24.80 ve Dolar da TL karşısında  yüzde 19.89 oranında nominal değer kazandı. Bu, ithal tüketim malları fiyatlarının da aynı oranda artması demektir.

4- Tarımda kullanılan gübre ve ilaçların bir kısmı da ithal ediliyor. Mazot fiyatları da yüksektir. Girdi fiyatlarının yüksek olması da gıda fiyatlarını etkiliyor.

5- Gıdada, yaş meyve ve sebzede raf ömrü sınırlıdır. Bu alanda Hükümetlerin soğuk havalı, frigorifik taşımacılığı teşvik etmesi ve hatta bu sektöre bir süre için girmesi gerekir.

6- Hangi ekonomide olursa olsun, gıdada stoklama ve spekülasyon oluyor. Bu yolla gıda fiyatları artırılıyor. Ne var ki bu alanda en büyük görev siyasi iktidarlara düşüyor. İktidarlar ya doğrudan veya dolaylı müdahale ile, stokçuluğun önüne geçebilir. Söz gelimi Et Balık Kurumu, et ve balık fiyatlarını ayarlardı. Hem üreticinin malını değerine alırdı, hem de arada kâr farkı düşük olduğu için, tüketiciye uygun fiyatlarla satardı. Bu kurum özelleştirildikten sonra fonksiyonunu kaybetti.

7- Hükümet genel olarak planlamayı kaldırdı. Tarımda ve gıda üretiminde de planlama yapılmıyor. Bu alanda hükümetin planlama yaparak özel sektöre yol göstermesi gerekir.

Özetle gıdanın, orta gelir grubu ve fakir halkın harcamaları içindeki payı yüksektir. Gıda fiyatlarının enflasyonun üstünde artması, fakirin ekmeğinin azalması demektir. Elbette bu bir kader değildir... Hükümetlerin başarısı veya başarısızlığıdır.

Yazarın Diğer Yazıları