Tüketicinin morali çok bozuk

Merkez Bankası ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) her ay Türkiye genelinde Tüketici Eğilim Anketi yapıyor. Bu anket ile ''tüketicilerin kişisel mali durumları ve genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirmeleri ve gelecek dönem beklentileri ile yakın gelecekteki harcama ve tasarruf eğilimlerinin ölçülmesi'' amaçlanıyor.

Tüketici endeksinde 100 güven sınırını, 100 altı ise güvensizliği gösteriyor.

Haziran ayı Tüketici Güven Endeksi yüzde 70.3 olarak açıklandı. Geçen sene Haziran ayında da aynı seviyede yüzde 70.0 idi. 

1-20180621204526.jpg

1- Hane halkı, maddi durumunun geçen yıla göre kötüleştiğini (-1.3 ) söylüyor ve bu kötüleşmenin devam edeceğini (-1) düşünüyor. Aynı şekilde içinde bulunduğu mali durumunun da yine geçen seneye göre bozulduğunu ( -2) belirtiyor.

2- Hane halkı bu Haziranda geçen yıla göre genel ekonomik durumun kötüleştiğini (-6) belirtirken, daha da kötüleşme bekliyor.(-5) Buna paralel olarak da daha yüksek oranda işsiz sayısının artacağını düşünüyor. (7)

3- Endekste en fazla üzerinde durulması gereken husus, hane halkının tüketimini finanse edebilmek için borçlanmaya mecbur kalmasıdır. Borç kullanma ihtimali endeksi geçen sene Haziran ayında 29.6 iken bu sene yüzde 20 oranında artarak 35.6'ya yükseldi.

Anlaşılıyor ki, halkımız keyiften değil yaşamını devam ettirmek için kartı ile veya tüketici kredisi kullanarak borçlanmak zorunda kalıyor.

4- Önceki gün TÜİK, yılbaşından itibaren geçen seneye göre düşük giden konut satışlarının, Mayıs ayında yüzde 2.7 oranında arttığını açıklamıştı.

Tüketici Güven Endeksi'nde de, konut satın alma ve inşa ettirme ihtimali geçen seneye göre yüzde 22 oranında bir artış var. Bunun nedeni, artan enflasyondan korunmak ve konut kredi faizinin mevduat faizinden de düşük olmasıdır.

Bu konuda anlatılan bir uygulama var; İki kişi anlaşıyor. Konutlarını geçici olarak birbirine satıyor. Aldıkları kredileri de mevduata yatırarak, daha yüksek olan faiz farkından yararlanıyorlar.

Kamu bankalarının verdikleri düşük faiz, zarar olduğunda hazineden karşılanıyor. Yani sonuçta vergi verenlerin sırtında kalıyor. Vergi verenler düşük kredi faizi ile konut alanları finanse etmiş oluyorlar.

5- Hane halkı ''Mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluğu''nda geçen yıla göre yüzde 29 oranında gerileme olduğunu söylüyor. Bunun nedeni geçen sene verilen yüksek teşvikler ve vergi indirimleri nedeniyle, satışların atması ve tüketici ihtiyacının doyma noktasına gelmesidir.

Sonuç: Ekonomide tüketici beklentileri önemlidir. Olumsuz beklentiler ekonomik istikrarı daha çok bozar.

Yazarın Diğer Yazıları