Yoksulluk ve özgürlük kısır döngüsü

TÜİK, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması'nın 2015 yılı sonuçlarına göre Türkiye'de yoksulluk oranı yüzde 21,9'dur. Bu demektir ki 79 milyon olan nüfusumuzun 17 milyon 300 bini yoksuldur. Bunların 15 milyonu seçmendir. 

Bir ülkede yoksul sayısının artması, siyasi olarak yoksulluğu kullanmak niyetinde olanlar için aynı zamanda fırsat oluşturur.

Muhalefet partilerinin yapması gereken, yoksulluğun çözümü için istihdam yaratacak ve gelir dağılımını düzeltecek projeler hazırlamak ve bu konuda halkı ikna etmektir.

İktidardaki partiler de yoksulluğu azaltacak projeler yapabilir. Ancak fiilî durumda yoksulluk arttığına göre bunu başaramamışlardır. Geriye tek alternatif kalıyor... Yoksul kesime çeşitli yöntemlerle bütçeden para dağıtmak, maddi ve manevi destekleri artırarak onları siyasi iktidara mecbur kılmak.

Ülke bir defa yoksulluk tuzağına girerse, yardım alanlar başka bir parti gelirse aynı yardımların kesilmesinden korkarlar ve hep aynı iktidar partisine oy verirler. Uzun süre iktidarda kalan partilerin doğru veya yanlış tasarrufları olabilir. Yanlışlardan hesap sorulacağından korkan iktidar partileri de otokrasiye kayar. Dikta rejim bir defa gelince bir daha gitmez. Zira gerideki tasarrufları her zaman sorgulanabilir.

Dikta rejimleri de büyümeyi artırır mı? Bu soru tartışmalıdır. Zira dikta rejimleri, piyasa ihlallerini önleyebilir, yatırımlar için pragmatik önlemler getirebilir ve büyüme artabilir. Ancak bütün bunların tersi de olabilir.

Bugün dünyada kesin olan sonuç yoksul ülkelerde aynı zamanda  demokrasi yoktur. Ya da demokrasinin olmadığı ülkeler yoksuldur. Dünyada dikta rejimleri ve yoksulluk birbirini besleyen bir süreç yaratmıştır.

Aşağıdaki tabloda Freedom House tarafından insan hakları ve demokratik özgürlükler konusunda araştırma yapılan 183 ülkede, 113 bin ile 20.000 dolar arasında fert başına geliri olan ülkelerin yüzde 84'ü insan hakları ve demokratik özgürlükler açısından özgür ülkedir.

Geliri yüksek olup özgür ülke olmayanlar, Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri gibi petrolü olan ve fakat petrol gelirlerinin yalnızca birkaç aileye gittiği ülkelerdir. Bunlarda da kralları ve emirleri çıkarırsak, fert başına gelir yarı yarıya düşmektedir.

Fert başına geliri 20.000 dolar ile 1000 dolar arasında olan ülkelerden yüzde 42'si özgür ülkedir. 1000 dolar altında fert başına geliri olan 34 ülke içinde ise yalnızca bir ülke özgürdür.

Özetle, fert başına gelir düştükçe, yani ülke fakirleştikçe, özgürlük azalmaktadır.

**********************************************************

Fert Başına Gelir ve Demokrasi

 

                         113.000-20.000                     20.000-1000                  1000 Dolar

                          Dolar arası           Yüzde     Dolar  arası     yüzde    Arası            Yüzde

                           --------------------   ------------   ----------------   -----------   ----------------  -----------

Toplam Ülke            38               100,0              111           100,0          34          100,0

Özgür Ülke              32                 84,2                47             42,3            1              2,9

Kısmen Özgür

Ülke                             1                   2,6                 35            31,5           20            58,8

Özgür Olmayan

Ülke                             7                 18,4                  29             26,1          12           35,3

Kaynak: Freedom House ''Freedom in the World 2016''dan hesaplanmıştır.

**********************************************************

Hem yoksul, hem de insan hakları ve demokratik özgürlükler açısından özgür olmayan ülkelerde ikinci bir sorun, vasıflı iş gücünün, sermayenin dışarıya gitmesi ve bu ülkelerin hızlı bir beyin göçüne maruz kalmalarıdır. Bu da bir kısır döngüdür. Özgür olmayan ülkelerde sermaye çıkışı ve beyin göçü bu ülkeleri daha da fakirleştirmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları