İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kral FM'de 24 Haziran'da yapılacak seçimlere dair değerlendirmelerde bulundu.
Akşener, televizyon kanallarında kendisine yapılan sansüre tepki gösterdi.
Hükümetin direkt olarak PKK'nın önünü açtığını söyleyen Meral Akşener, FETÖ ile mücadelede en iyi programın da İYİ Parti'de olduğunu ifade etti.
Akşener'in açıklamaları şöyle:
"SARAY'IN MEDYASI DEĞİL MİLLETİN MEYDANLARI ÖNEMLİ"
Ben bugün üzerimde oluşturulan karartmayı biliyorum. Benim için meydanlar esas. Saray'ın medyası yerine milletin meydanları önemli. Ben siyasi hayatım boyunca bir çok sıkıntı yaşadım. Elbette mağduriyetler var, ama mağduriyetleri 'mağdurum, mağdurum' diye ağlamasını Sayın Erdoğan'a bıraktım.
Benim tek üzüldüğüm akşam evine ekmek götürmek zorunda olan, Saray'dan talimatlı olan patronlarının gazetecilik yapmaya çalışan emekçilerdir benim üzüldüğüm. Vatandaş mağdur.
"KİMSENİN OYLARI EMANET DEĞİL"
Sayın Demirtaş sanık, sayın Demirtaş hükümlü değil. Ve YSK adaylığını onayladı. Mahkemesi devam ediyor. Tutukluluk ne için yapılır? Kaçma şüphesi ile yapılır. Dolayısıyla eşit şartlarda Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasını yapmalıdır. Ve diyelim ki bu seçim yapıldı ve Demirtaş beraat etti. Bu seçim nasıl meşru olacak? Bunun yanlış olduğunu söyledim ve bu kararım devam ediyor.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı başka bir seçim, milletvekilliği başka bir seçim. HDP zaten yalnız gitmek istedi. Ha bu ittifakın içinde olur muydu, bence olmazdı. HDP oylarının etkileyip etkilemeyeceğini elbette göreceğiz. Ama şunu söylemeliyim kimsenin cebinde hiçbir seçmen paketlenmiş cepte bir keklik değil. Kimsenin oyu, kimseye emanet değildir. İkinci tura Meral hanım kalırsa Kürtler oy almaz diyorlar. HDP'nin seçmeni ile Kürt oyları diye bir ayrım oluştu. Bizim Güneydoğu'dan aldığımız oylar 'kimsenin oyu kimseye emanet değil' sözünü gösteriyor.
"DEĞİL HDP'NİN, DİREKT PKK'NIN ÖNÜNÜ AÇTILAR"
HDP Türkiye'deki kurallara göre meşru bir siyasi parti. Seçmenleri var. HDP'nin sorunu PKK ile arasına mesafe koyamaması. İki yumruk var orada birisi AKP, diğeri ise HDP'nin üzerindeki PKK, o da silahlı. Şimdi seçmen iki yumruk arasında kalmış durumda. Bu 3. yol, şu anki durumda İYİ Parti olarak gözüküyor.
Oslo'da ben yoktum. Habur'da, Türk bayrağıyla çadır mahkemeleri konuldu. Atatürk resmi indirildi. Bütün bunların müsebbibi ben değilim.
Cari kanunlar esastır. Beğenmediğiniz kanunları değiştirirsiniz. İnsanları aptala çevirmenin, insanları ahlak yerine koymanın manasızlığı. Sayın Erdoğan'ın yönetim tarzı bir sıcak bir soğuk su üzerine insanları atmaktan yana gitti. HDP milletvekilillerinin benim yönettiğim oturumlarda suç unsuru olacak bir sözcük çıkmadı ağızlarından.
Dün 'Sayın Apo' diyorsunuz, ben demedim bunları. Bırakın HDP'yi, PKK'nın önünü açıyorsunuz. Ondan sonra nerede değişiyor iş? HDP çatı aday esnasında 'Seni Cumhurbaşkanı yaptırmayacağız' diye bir tavır koyuyor. Ondan sonra sistemi değiştiriyorsunuz. Bir adamın keyfine göre iş yapamazsınız.
"FETÖ İLE MÜCADELEDE EN KAPSAMLI PROGRAMI BİZ OLUŞTURDUK"
FETÖ ile mücadele ile ilgili partimiz kurulduğu ilk 2 ayda ben basın mensuplarını çağırıp projemizi tanıttım. Şu anda Türkiye'de en kapsamlı mücadele yöntemlerini biz oluşturduk. Keşke ülkeyi yönetenler de bizden feyz alsalar. Damatlarınız kaçak, oğullarınız milletvekili oluyorsa olmaz. Çaycıyı, çorbacıyı hapsetmişseniz, Milli Eğitim Müdürlerinin zorlaması sonucu Bank Asya'dan maaş alan öğretmenleri kapı önüne koydurttuysanız bu mücadele mümkün değil.
"ORDUYU FETÖ'YE KENDİLERİ TESLİM ETTİ"
Devlet denilen nesne FETÖ ile el sıkışmış. 2010'da Mehmet Ali Şahin ile bizzat konuştum, bu referandumu yapmayın dedim. Dinlemelediler. Sonuç itibarıyla 2010'da bu referandumu yaptılar. Her şey kontrol altında dediler. 15 Temmuz'un olmasının sebebi 2010'da yapılan o referandumdur. Orduyu teslim ettiler. Bir ülke düşünün ki Genelkurmay Başkanı terör suçuyla yargılansın ve hapis yatsın. Onun için FETÖ meselesinde aynaya bakacak herkes.
Niçin siz bugüne kadar Sayın Erdoğan'ın ağzından Meral Akşener FETÖ'cüdür diye bir söz duymadınız? Çünkü biliyor ki ben çok mücadele ettim.
17-25 Aralık oldu, hemen akabinde 'Ne istediyseniz vermedim' diyen Sayın Erdoğan. Kim en çok FETÖ'ye bağrıyorsa, o FETÖ'cüdür. AKP içinde de böyle.
KÜRT SEÇMEN İLE PKK'LI TERÖRİST ARASINDA FARK VAR
Güneydoğu'da yaşanan insanlar şu anda nefes alamaz durumdalar. Ve o Güneydoğu'da 4 koruma polisiyle geziyorum, bayramın ilk gününü Ahlat'taki evimde geçireceğim. Ahlat'ta bir büyük sofra kuracağız. Benim için Kürt vatandaşlarla PKK'lı teröristler arasında fark vardır. Bunu da herkes biliyor. Esas mesele nüfus cüzdanınızdır. Devlet vatandaşının nüfus cüzdanını dikkate alacak. Ağa da paşa da odur.
"SİYASETÇİ DEĞER KAYBETTİĞİNDE PARA DA DEĞER KAYBEDER"
Bizim paramız değersizleşiyor şu anda. Siyasetçisi değer kaybettiğinde parası da değer kaybeder. Demokraside problem vardır, hukuk üstünlüğüyle ilgili problem vardır. Çünkü rüşvet ve yolsuzluk vardır. Adalet olmadığı için ülkeye yatırımcı gelmez, yerli yatırımcı da yatırım yapmaz.
Yabancı yatırımın önüne kurallar zinciri olan bir kağıt konuyor. Bunun en başında ayak bastı parası var. Yabancı bakıyor, 'Allah Allah bu ne, biz yanmışız' diyor.
70 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı. İşsizlik 10 milyon. Ve borçların ödenme zamanı geldi. Sanayi tesisleri kurmadın, devasa binalar yaptın, şehir hastaneleri yaptın. Hastaneler yandaşların, devletin değil. Hasta garantisi verdin, eğer gitmezse o hasta sayısı vatandaşın cebinden kesilmiş vergiler o yandaş müteahhitin cebine para konuyor.
"SANDIK GÜVENLİĞİ İÇİN HER ŞEYİ YAPACAĞIZ"
Referandumda YSK'nın üzerine baskı kurarak yüzde 51 alındı. İşler zorda. Referandumda sandıkları iyi koruduk biz fakat YSK'yı akıl edemedik. Ama şimdi YSK'yı biliyoruz şimdi. Ben bunların önüne geçmek için elimden geleni yapacağıma dair her şeyi yapacağımın sözünü veriyorum Meral Akşener olarak. Parlamenter sisteme geri döneceğiz.
Günümüz dünyasında artık darbe işi çok kolay yapılacak bir iş gibi durmuyor. Hayatımıza yeni giren değerler, internet vs de buna izin vermez.
