12 Bilge Türk ve iz bırakan eserleri / Levent Ağaoğlu

12 Bilge Türk ve iz bırakan eserleri / Levent Ağaoğlu
Levent Ağaoğlu yazdı...

Türklerin yegâne bir dünya görüşü vardır ve bu kendine özgü dünya görüşü yazıtlar ve yazmalardan başlayarak bilgelik kavramı etrafında şekillenmektedir. 12 Türk Bilge mütefekkirler yazdıkları devasa eserler ile bir bilgelik kütüphanesi oluşturmuşlardı. Bu 12 Bilge Türk’ü ve eserlerini sıraladığımızda karşımıza şu liste çıkar:

1. Bilge Tonyukuk Yazıtı

2. Bilge Kağan Yazıtı/ Kültigin Yazıtı

3. Farabi: Erdemli Devlet (Medinetü’l Fazıla)

4. Maturidi: Kitabüt Tevhid

5. Kaşgarlı Mahmud: Divanı Lügatit Türk

6. Yusuf Has Hacip: Kutadgu Bilig

7. Ahmed Yesevi: Divanı Hikmet

8. Hacı Bektaşı Veli: Makalat

9. Mevlana: Mesnevi

10. Nasrettin Hoca: Mizah ve Bilgelik

11. Yunus Emre: Şiirleri, Divan

12. Âşık Paşa: Garibname

İlk yazar ilk düşünür Bilge Tonyukuk, Orhun Yazıtlarının yazarı Bilge Kağan, İlk yazılı Türkçe kitap Kutadgu Bilig’dir; aslolan hep bilgelik olmuştur.

İlk eser Moğolistan’da Tola ırmağı kenarında Bilge Tonyukuk tarafından dikilen Tonyukuk Yazıtı ile başlamış ve ardından Kazakistan, Özbekistan, Doğu Türkistan ve en son olarak Türkiye coğrafyasında yazılan eserlerle sonsuzluğa uzanmıştır.

Mütefekkirlerimizden Hacı Bektaşı Veli Nişabur İran, Mevlana ise Belh Afganistan doğumludur. İlk yazarımız Tonyukuk ile başlayan bilgelik ülküsü, nihayetinde Âşık Paşa ile Anadolu’nun merkezinde Kırşehir’de on bini aşkın beyit ile zirveye ulaşmıştır.

Bilgelik merkezli bu eserlerde aslolan evrensel boyutu ile insandır ve Savaş sanatı, felsefe, ilahiyat, dil bilim, siyasetname, tasavvuf ağırlıklı disiplinler ve bakış açıları ile insan inceden inceye işlenmiştir.

Eserlerin başlıklarındaki erdem, tevhid, divan, bilig, hikmet kavramları ile mütefekkirlerin isimlerindeki bilge, has hacip, veli, hoca ve âşık kelimeleri bilgelik perspektiflerinin ipuçlarını ele vermektedir.

Bu eserler ile gezgin dilimiz mayalanmış, zengin bir zihin dünyamıza kapı aralamıştır.

Türkistan diyarlarında sürekli bir çizgi oluşturan 7 bilgenin son halkası Ahmed Yesevi’nin yaktırdığı çoban ateşlerinin menziline giren Türkiye coğrafyasının merkezinde yer alan Kırşehir, Eskişehir ve Konya şehirleri, Anadolu topraklarındaki Kapadokya bilgelik geleneğini daha da derinleştirmişlerdir.

1166 de vefat eden Türkistanlı Ahmet Yesevi’nin insan felsefesi, Türkiye topraklarında Yunus Emre (ö.1321) ve Âşık Paşa (1272-1333) tarafından dillendirilmiştir. Önemli olan mayanın oluşumundan itibaren geçen 900 yıla yakın sürenin sonunda mayanın bozulmamış ve aslını koruyor olmasıdır. Demek ki maya çok sağlamdır. Kültür dediğimiz de işte bu maya ile çoğalmakta ve genişlemektedir. Savaşlar, ihanetler mayanın devamlılığına mani olamamıştır. Her üç bilgenin ortak bir özelliği de şiirlerini Türkçe ile yazarak Türk diline yepyeni ufuklar ve derinlikler kazandırmalarıdır.

Bir düzineyi bulan düşünürlerin tek bir ortak noktayı eserlerinde merkeze almaları tesadüfle açıklanamaz. Bilge mütefekkirlerimiz gerçek manada bilgelik sevgisinin peşinde şehirlerden şehirlere, diyarlardan diyarlara sürekli hareket halinde olmuşlar, fikir ve düşüncelerini kıtalara dökmekle kalmamışlar, kıtalara da ulaştırmışlar, yaymışlardır.

Avrupa Birliği bayrağındaki 12 yıldız sadece bir kıta ve tek bir din ile sınırlanmış, soyut bir birlik görüntüsü ile yetinir iken Büyük Asya&Küçük Asya sentezini esas alan 12 Bilgemiz evrenselliğe uzanarak yıldızlaşmaktadır.

12 Bilgemizin aydınlattığı fikir ve düşünceler, bilgelik sevgisi ile insanların birliği idealini, yer-gök-insan uyumu dairesinde sonsuza kadar yaşatmaya devam etmektedir.

646 yılında Çin’in İç Moğolistan eyaletinin Yunzhong şehrinde doğan Bilge Tonyukuk’dan, Orta Anadolu’da Kırşehir şehrinde 1333 yılında vefat eden Âşık Paşa’ya değin 700 yıla yakın on bin sayfayı aşkın bir birikim meydana getiren bilgelik eserlerimiz, devamındaki 700 yılın da zihin dünyasını yönlendirirken, aydınlatmaya devam etmektedir.

Sözkonusu eserlerin sonuncusu olan Aşık Paşa‘nın Garibname adlı eserinde en sık kullanılan kavramlar sıralandığında gözüken tablo Türk Bilgelik felsefesindeki evrensel bakış açısının net bir özeti gibidir: Gör, hak, cân, yer, kendi, halk, dünya, dost, aşk, kamu, kişi, göz, adem, aşık, âlem, gönül, gök, rahmet, tanrı.