MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
Kur’an üçünüzü de çarptı

Kur’an üçünüzü de çarptı
Kur’an, iki dinci taife olan Cemaatçılar ve AKP ile onlara karşı olduğunu söyleyen sözde Atatürkçü-laikleri çarptı...
Sözde Atatürkçüler; Kur’an’ı ‘çöl kitabı, bedevî masalı, ölüler kitabı, imam hatiplilerin kitabı’ görüp hayatın dışına ittikleri ve Atatürk’le laikliği o kitaba aykırı bir anlayışın temsilcisi sayarak, Kur’an’dan yararlanma idrakini felç ettikleri için çarpıldılar. İki binli yıllardan beri düştükleri yürekler acısı durum ortada. Batı emperyalizminin kodamanları gütmese, donlarını bağlamasını bile bilmeyen birtakım adamlar, Mâûn Namazı kılmak üzere ‘takunyalanmış’ ayaklarını sözde laiklerin ensesine basıp onları ciyak ciyak bağırttılar.
Dinci zebaniler, haçlı emperyalizmle kurdukları işbirliği sayesinde (...) Ehlisalîp’in Hilal’den, Türk’ten ve Türklükten bin yıllık intikamını almasını sağladılar. Nihayet, haçlı kodamanların bu dinci namert taifelerden alacakları fazla bir şey kalmayınca desteklerini çekip onları kendi ‘zekâları’ (!) ile baş başa bıraktılar.  Dinci zulüm taifeleri, kendi zekâlarıyla (!) ancak birkaç hafta yol alabildiler. Malum kavga ile birbirlerine girdiler. Bütün pisliklerini, nifaklarını, fesatlarını, hırsızlıklarını, hukuksuzluklarını, yolsuzluklarını, iftiralarını, hıyanetlerini, ahlaksızlıklarını, yalanlarını ve talanlarını... kısacası bilcümle zulümlerini karşılıklı salvolarla deşifre etmeye başladılar. 
(...) Bunların her yanını lanetleyen Kur’an adına şu gerçeğin altını öncelikle çizelim: 
Kur’an, iftira suçu işlemiş olanların tanıklık hakkını yani doğruyu söyleme ehliyet ve liyakatlarını ‘ebediyen’ kaydıyla (tabir Kur’an’ın) ellerinden almaktadır. Yani; iftira şampiyonu bu dinci taifelerin ağızlarından çıkan hiçbir söze güvenilemez (...) Birbirleri aleyhinde söylediklerinin doğruluğu bu tespite aykırı değildir. Çünkü o doğrular, onların doğruları değil, tarihin doğrularıdır...
Yaşar Nuri Öztürk/Yurt

+++

“Arabozucu”lar yarışıyor
“Fehmi Koru ve Alaattin Kaya, Ankara-Pensilvanya arasında çıktıkları yolculukta yalnız değildi” diyen Yeni Şafak Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi “üçüncü arabulucu”yu açıkladı: Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan!
Selvi’nin yazdığına göre Tekalan’ın mesajı “sulhname kılıklı tehdit” olarak algılanınca     Koru’nun mektubu gibi arayı bulmaya değil     bozmaya neden olmuş.

+++

Yüzde 58’in iradesi ne olacak?
HSYK’ya verilen tüm yetkileri Adalet Bakanı devralacak..  (...)  2010 referandumundan önce söylenenlere, yazılanlara, çizilenlere değinmeyeceğim.. Biliyorum, bugünden tezi yok tam tersini söyleyecekler, yazıp çizecekler.. (...) Milli iradeden falan bahsedecekler.. İroni şu; yüzde 58 ne olacak? Anayasa değişikliğine evet diyenlerin iradesi!.. Onların iradesi milli irade olmuyor mu?
Mehmet Tezkan/Milliyet

+++

Hırsızımı yedirtmem arkadaş!
Artık bu memlekette her polis ve her savcı biliyor ki, herhangi bir yolsuzluk dosyasına dokunurlarsa, yanarlar! (...) Görevden alınan Deniz Feneri savcısı Abdülvahap Yaren ne demişti, hatırlarsınız: Bir hırsızlar imparatoru var, hem altındaki kendi hırsızlarını koruyor, hem de soruşturmaların ucunun kendisine dokunmasını engelliyor.
“Hırsızımı yedirtmem arkadaş”  efelenmesiyle ortalığı toz duman ediyor!
Mehmet Y. Yılmaz/Hürriyet