- Hoş geldiniz, böyle buyurun lütfen...

- Teşekkür ederim. Diplomalara bakacaktım...

- Övünmek gibi olmasın çok sayıda diplomamız var. Abime hangisinden verelim...

- Neler var mesela...

- Hukuk, inşaat mühendisliği, işletme, iletişim, mimarlık, eczacılık, psikoloji, gıda mühendisliği... Başkaları da var. Aklıma ilk gelenleri saydım...

- Hemen verebilir misiniz peki...

- Tabii tabii... Kesinlikle... Uzman bir ekiple çalışıyoruz biz. Kamu kurumu değil ki burası, vatandaşa hizmet son derece hızlı bir şekilde yapılır.

- Fiyatlar nasıl peki?

-Bakın tarifemiz burada. İnceleyin, hangisini emir buyurursanız hazırlarız hemen...

-Oooo! Bu fiyatlar son derece yüksek ama!

-Muhterem abiciğim, masrafımız çok inanın... Kamu kurumlarının tüm gizli dosyalarına ulaşmak, yöneticilerinin e-imzalarını bulmak kolay iş değil ki. Alanında uzman çok nitelikli bir kadroyla çalışıyoruz. Onların maaşları son derece yüksek. Emek sömürüsü yok burada. Çalışan alın terinin karşılığını son kuruşuna kadar alır. Merkez büro ve şubelerin kiraları filan derken elde fazla bir para kalmıyor.

-Ben hukuk diploması alacaktım, bir indirim yapamaz mısınız?

-Vallahi mümkün değil. Sizden önce diploma alanlara haksızlık olur bu. İlkeli çalışan bir müessese burası. Ama size şöyle bir kolaylık sağlayalım. Hukuk diplomasının yanında bir de işletme diploması verelim, ikinci diplomada yüzde 50 indirim uygulayalım...

-Diplomaların sahte olduğu anlaşılmaz mı?

-Olur mu öyle şey abiciğim... Gerçek e-imzalarla çalışıyoruz, e-devlet üzerinden açıkça gösteriyoruz. Kim yakalayacak? Gerçeklerinden daha gerçek bizimkisi.

-Bir de şu var. Diplomayı alınca gerçek diploma sahiplerinin bilgileri, performansları karşısında ezilebiliriz, ona bir çözüm öneriniz var mı?

-Abimin kaygılandığı şeye bak... Hangi üniversitede doğru düzgün eğitim veriliyor ki Allah aşkına. Sizin şu anki hukuk bilginiz belki 4 yıl okuyup hukuk mezunu olan birinden daha fazladır inanın. Üniversitelerimiz maalesef tel tel dökülüyor abi... Çoğu hukuk fakültesinde ders verecek tek bir profesör ve doçent yok. Araştırma görevlileri ve avukatlarla filan yürütüyorlar eğitimi. Her yere üniversite açmanın kaçınılmaz sonucu bu.

-Yakalanma riski nedir?

-Gazetelerde okumadınız mı, Tekirdağ’da lise mezunu bir genç kız doktorum deyip kamuya ait bir hastanede çalışmaya başladı, hatta ameliyata bile girdi ya... Kimse fark etmedi sahte olduğunu. Ancak hastalara iyi davranınca böyle doktor mu olur diye şüphelenilmiş kendisinden, yakayı ele verdi. Ayrıca kendini terapist, bilmem şu uzmanı bu uzmanı diye tanıtanlardan geçilmiyor memlekette. Onların da onda dokuzu gerçek değildir. Hem yakalayıp ne yapacaklar? Hapishanelerde yer mi kaldı ki...

-Tamam anlaştık. Bir hukuk ve yanında bir de indirimden yararlanıp işletme diploması alayım o zaman.

-Hemen hazırlatıp iki diplomayı da sararım abime. Yüksek lisans ve doçentlik tezine ilişkin hizmetlerimiz de var.

-Onlar şimdilik kalsın...

-Nasıl arzu ederseniz, bizde teklif var ısrar yok.

-Kredi kartıyla ödeme yapabiliyoruz değil mi?

-Elbette... İster kredi kartıyla ister nakit. Sadece ibanla ödemeleri kabul etmiyoruz. Orada bazı yolsuzluklar, usulsüzlükler filan oluyormuş. Böyle alengirli işlere girmeyiz biz.

-Sağ olun, inşallah memnun kalırız.

-Muhterem abimden bir ricam var.

-Nedir?..

-Biz sadece diploma vermiyoruz; kimlik, pasaport, ehliyet de iştigal sahamız içinde yer alıyor. Lütfen eşinize, dostunuza, arkadaşlarınıza müessesemizi tavsiye eder misiniz?

-Tabii neden olmasın... Onlar arasında da diplomaya ihtiyacı olanlar vardır sanırım. Kimlik, pasaport ve ehliyet isteyenler olursa onlara da haber veririm.

-Minnettar kalırım abiciğim.