Adı kaldı yadigâr: ''Kızılay çadırı''

Adı kaldı yadigâr: ''Kızılay çadırı''

"Kızılay çadırı" tabiri 1999 depremi sırasında küçümsemek için kullanılırdı. Fakat şimdi o koni şeklindeki çadırların kıymetini bilen biliyor.

Tayyip Erdoğan ise Cumhurbaşkanı olarak deprem bölgesinde yaptığı konuşmada "Terbiyesiz terbiyesizliği bırakmaz, birisi çıkmış ''Kızılay nerede? Ne çadırını, ne yemeğini görmedik'' diyor; be ahlaksız, be namussuz, be adi, günde yaklaşık 2 buçuk milyon insana Kızılay yemeğini ulaştırıyor, böyle vicdansızlık olur mu?" dedi.

Kimileri, "Bu sözü Kemal Kılıçdaroğlu''na söyledi" diye yayın yaptı ama "çadır görmedik" diyen kişinin bir depremzede olduğu cümlenin gelişinden belli...

***

Diyelim ki deprem bölgesindesiniz. Canınızı kurtarmışsınız ama çocukları ve yaşlıları soğuktan korumak için çadıra ihtiyacınız var. Birinci gün, ikinci gün, üçüncü gün, onuncu gün, hatta 19''uncu gün çadır yoksa siz olsanız ne dersiniz?

Kızılay günde 2.5 milyon insana yemek dağıtıyor olabilir. Çadır dağıtmak ise AFAD''ın görev alanına giriyor. Fakat vatandaş, geçmiş depremlerde hep "Kızılay çadırı" kullandığı için şimdi de alışkanlıkla çadırı Kızılay''dan bekliyor. Kaldı ki çadır sıkıntısı hâlâ devam ediyor.

***

Deprem bölgesinde 13 milyon nüfusun, 3 milyonu geçici olarak başka illere göç etmiş ise kalan nüfusa "beş kişiye bir çadır" hesabıyla en az iki milyon çadır veya konteyner gerekiyor.

Peki dağıtılan çadır ne kadar?

AFAD, "Bireysel çadır talepleri ile birlikte 329 bin 382 çadır kurulumunu tamamladık." diye açıklama yaptı.

Kızılay Başkanı Kerem Kınık ise Abdülkadir Selvi''ye bilgi verdi ve "Barınma konusunda birinci derecede sorumluluk AFAD''da. Biz de AFAD''a destek veriyoruz. AFAD''a 54 bin çadır verdik ve kurduk." dedi.

Yine de en az 1 milyon 670 bin çadıra daha ihtiyaç var... İhtiyacın ancak yüzde 15''i karşılanmış durumda...

***

Hani 2011 yılında, AFAD''ın 1.5 milyon çadır sipariş ettiğini yazdım ve o çadırların akıbetini tekrar tekrar sordum ya... Bir takipçim, "Arslan ağabey ben o çadırların bir kısmını Yemen''de gördüm." diye yazdı. O dönemde iktidar, ABD''nin Suriye politikasına harfiyen uygun davranıyor ve halkı "100 bin sığınmacı gelebilir" diye oyalarken 7.5 milyon kişiye yetecek çadır siparişinde bulunuyordu! O çadırlar, Suriyeliler için sınırın iki tarafına kurulan çadır kentlerde eritildi, Yemen''e bile gönderildi... 

Tabii gönderilebilir ama bir deprem ülkesi olarak depolarınızda an az 1 .5 milyon çadır her zaman bulunmalıdır...

Bu arada İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de "AFAD''ın mevcut envanterinde bulunan birçok malzemenin başta Suriye olmak üzere farklı ülkelere gönderildiği iddia ediliyor. Depo kayıtlarında 19 bin 858 seyyar tuvalet var. Kadınlar benden en çok bunu istedi." dedi...

***

Bu durumda, depremzedenin veya herhangi bir kişinin "çadır görmedik" demesinden daha doğal ne olabilir?

Bir Cumhurbaşkanı, depremden canını kurtarmış ama soğuktan tir tir titreyen vatandaşına, "çadır görmedik" dedi diye "Terbiyesiz, ahlaksız, namussuz, adi" der mi?

Kötü söz, vatandaşa değil de rakip siyasilere söylenmişse bile böyle günlerde Cumhurbaşkanı söylemine azami ölçüde dikkat etmek zorunda değil mi?

Hani Anayasa''da "Cumhurbaşkanı, Devlet Başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti''ni ve Türk Milleti''nin birliğini temsil eder; Anayasa''nın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder." diyor ya, Türk Milleti''nin birliği böyle mi temsil edilir?

Yazarın Diğer Yazıları