İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) en genç Meclis üyelerinden Amine Cansu Kaba, AKP’den istifa etti.
Amine Cansu Kaba’nın istifasının ardından Gelecek Partisi’ne katılacağı öne sürüldü. Odatv’den Caner Taşpınar''a konuşan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selim Temurci, iddiaya ilişkin verdiği yanıtta, Amine Cansu Kaba ile görüştüklerini belirtti.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selim Temurci, Odatv’nin “AKP İstanbul İl Başkanı olduğunuz dönemde, Amine Cansu Kaba’nın sizin ekibinizde olduğu iddiası doğru mu?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“KENDİSİYLE İRTİBAT KURUYORUZ”
“İstanbul’da benim bulunduğum dönem, Ak Parti’nin en fazla üye kaydetmiş olduğu dönem, birlikte siyaset yaptığımız binlerce arkadaşımız var. Mutlaka Amine Hanımla da bir çalışmamış, hukukumuz olmuştur. Gelecek Partisi olarak da Ak Parti’de yanlışa, harama, yolsuzluğa, arsızlığa bulaşmamış herkese kapımız açık. Sayın Amine Hanım da bunlardan biri, yapmış olduğu açıklamayı da gördüm. Elbette kendisini partimize davet edebiliriz. Kendisi de uygun görürse birlikte çalışmak isteriz. Kendisiyle de irtibat kuruyoruz.
Tabi ki Gelecek Partisi’nde biz İstanbul’da Amine Hanım istifa etmeden önce böyle bir bilgimiz yoktu. Ama bu gerekçelerle istifa eden ahlaki nedenlerle, yozlaşmayla, bu gerekçelerle istifa eden insanları Türkiye’de bir haykırış olarak görüyoruz. Partimizin kapıları da bu arkadaşlara sonuna kadar açıktır.”
“AK PARTİLİLERİN ADRESİ”
Dolayısıyla ben İstanbul’da il başkanlığı yaptım, Ak Partililerin bu ülkedeki büyük yanlışları görüp gidebilecekleri yegane belki de en önemli adres, Gelecek Partisi’dir. Ümit ediyoruz ki, Ak Parti’de siyaset yapan dostlarımız da ülkenin nereye gittiğini görürler, bir an önce artık kirlendiğine inandığımız o yapıdan, kendilerine bir yol olarak kurduğumuz Gelecek Partisi’ne, bizlerin saflarına katılırlar.”
İSTİFA MEKTUBU
AKP’den istifa eden Amine Cansu Kaba, “ayrılma sebeplerini” şöyle sıralamıştı:
“Adaletten uzaklaşma, zaman içinde insanların itibarsızlaştırılması, makam ve mevki sahiplerinin liyakatsizliği ve başta gençlik olmak üzere umudun yok edilmesine kadar giden bu yolda vicdanları yaralayan ve ‘bu kadarı da olmaz’ dediğimiz yanlışlardır.”
