"Anayasa için istiyorlarsa Beyaz Türkler de gelirler!"
"Yeni anayasa ruhu oluşturulmalıdır. 1924 Anayasası'nda sol, İslami gelenek ve Kürt bastırıldı. Yeni anayasa yapılacaksa bunlar tekrar konuşulmalıdır. Ama Beyaz Türk şovenizmini de ihmal etmemek gerekir. İstiyorlarsa Beyaz Türkler de gelirler." Bu sözlerin sahibi, Cumhur İttifakı tarafından şımartılan bebek katili, terörist başı Abdullah Öcalan!
Tıpkı şimdiki gibi Öcalan, ilk çözüm sürecinde de PKK'nın silahlarını teslim etmek için "Türksüz yeni bir anayasa" şartını ileri sürmüştü. AKP, "terörsüz Türkiye menzili" için o yıllarda HDP'yle birlikte iki yıl ortak anayasa çalışması yapmış ama bir sonuca varamamıştı. Şimdi AKP, kaldığı yerden yine terörsüz Türkiye hedefi için bu kez MHP ve DEM Parti’yle ortak yeni bir anayasa çalışmasında.
Cumhur İttifakı, yeni bir anayasa için muhalefet partilerini de yanlarına davet etti. Henüz muhalefetten destek açıklaması gelmiş değilse de sürecin getireceklerini şimdiden öngörmek mümkün değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta, "Bayram sonrası inşallah bu çalışmaları başlatacaklar. Vesayetçi izlerden arınmış, demokratik meşruiyeti güçlendirecek, hak ve özgürlükleri güvence altına alacak bir metin olsun istiyoruz." sözlerinden anlaşıldığı kadarıyla Türkiye yeni bir anayasa için hummalı bir sürece girecek.
Teröristbaşı Öcalan ilk çözüm sürecinde, "Yeni Anayasa’da vatan tanımı, ulus tanımı, cumhuriyet tanımı, yetkinin yerele devri hususları değişecek." sözleriyle, AKP ile ortak anayasadaki hedeflerini ifade etmişti. O sıralar İmralı'dan talimatlar yağdıran Öcalan, yeni anayasa için, "Anayasa kurucu konvansiyonu şeklinde ele alınabilir." sözlerini kullanarak, diplomaside, uluslararası hukukta, devletler arası resmî anlaşmaları ifade eden "konvansiyon" sözcüğüyle kendisini adeta devletler arası resmî bir anlaşmanın tarafıymış gibi görecek kadar şımartılmıştı!
Şımartılan bebek katilinin o sıralar silahlarını teslim etmesi için hükümete verdiği eylem planının birinci aşaması, "çatışmasızlık ortamının sağlanması" iken ikinci aşaması da, "anayasal ve yasal süreç" idi. Öcalan'a göre anayasal süreç için, "1921 Anayasası'nın ve 20 maddelik Kürt Reform Tasarısı'nın esas alınarak 'güncelleştirilerek canlandırılması' gerekiyordu!"
Buna göre de Öcalan, yeni Anayasa'da, vatandaşlık tanımı için şu öneride bulunuyordu: "Anayasamız, bütün tarihsel kültürleri Türkiye’nin bir zenginliği olarak kabul eder; kendisini geliştirme, özgürce ifade etme ve örgütleme hakkını tanır. Bu tanım, vatandaşlık sorununu da, diğer birtakım sorunları da çözer. AKP’nin önerisi gibi nötr bir öneri de olabilir." Yani Öcalan, o tarihte AKP'nin Türksüz bir anayasa önerisi sunduğunu, bunun dahi kabul edilebilir olduğunu söylüyordu!
Ama Öcalan, PKK'nın silahlarını teslim etmesi için şart olarak ileri sürdüğü Türksüz yeni anayasayla yetinmediği gibi ayrıca Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'ndaki çekincelerin kaldırılarak yasama hakkı ile ekonomik özgürlük talebinde de bulunuyordu. Öcalan'a göre eylem planının üçüncü aşaması olan normalleşme süreci ancak bunlardan sonra mümkün olabilirdi.
Öcalan, İmralı'da yaptığı görüşmelerde o tarihlerde açıkça "bazı hassasiyetleri dikkate alarak yerel demokrasi ifadesini kullandığını vurgulayarak demokratik özerklik demediğini, demokratik anayasa ifadesini kullandığını" belirtiyordu.
Cumhur İttifakı'nın 'çözüm ortağı' Öcalan, bu kez de taleplerinden vazgeçmiş değil. Ama 'aynı hassasiyetler' ile "Önce Barış, Sonra Çözüm Süreci" adı verilen "Yine Yeniden Çözüm Süreci"nde kamuoyunda oluşturulan algıya göre güya PKK hiçbir şey talep etmiyor; önce silahlar susuyor, sonra çözüm süreci gelişiyor!
Cumhur İttifakı'nın güya terörsüz Türkiye hedefi için, silahlarını teslim edecek PKK'nın şartı olan "yeni anayasa" da, "Vesayetçi izlerden arınmış, demokratik meşruiyeti güçlendirecek, hak ve özgürlükleri güvence altına alacak bir metin olsun." sözleriyle açıklanarak kamuoyuna sunuluyor!
Erdoğan'ın, "Mevcut anayasa dili de zaten problemli. Biz bu tür problemleri olan bir anayasa değil, bunlardan arındırılmış; sade, anlaşılır, uygulamaya dönük bir anayasa hazırlayalım istiyoruz." sözlerinden anlaşıldığı kadarıyla yeni anayasada, var olan dil arındırılıp sadeleştirilirken ilk başta Türk sözcüğü silinecek ve sonrası getirilecek.
PKK'nın gerçekten silah bırakacağına kim, inanır?
Nobel Ödülü adaylığı ile Bebek Katilinin kanlı ellerini yıkamak
"Milleti esir ettiren iç cephenin çöküşüdür."
"4 Parça Kürdistan" için sıra İran'da!
Kapalı Kapılar Ardında Neler Oluyor: Çözüm sürecinin saklanan yüzü
"Anayasa için istiyorlarsa Beyaz Türkler de gelirler!"
PKK'nın "Fesih Kongresi"nde Milletten Gizlenen Gerçekler!
PKK Kongresinin sonucu: Hedef, Lozan!
PKK'nın Paralel Kongresi İmralı'da mı Yapıldı?
Temennilerle, dualarla yürütülen çözüm süreci başarısızlığa mahkumdur!









