Arınç olayı

23 Aralık günü, Asteğmen Kubilay’ın Manisa’nın Menemen ilçesinde, Derviş Mehmet’in yobaz güruhu tarafından başı kesilerek şehit edilişinin 81. yıldönümü idi. Kubilay’ı Devrim şehidi olarak kabul edip Derviş Mehmet’i ve yobazlarını mahkûm edip astıran Divan-ı Harp Mahkemesi’nin Başkanı rahmetli Mustafa Muğlalı Paşa’yı da rahmetle anıyoruz.

***


Başbakan Yardımcısı ve söylenenlere göre Başbakan, hatta Cumhurbaşkanı adayı Bülent Arınç, Manisa Menemenlidir... Merak ediyorum; ileriye matuf, eski deyimle “tulu emel” sahibi olduğu için, her fırsatta, her yerde, her kürsüde, her kamera ve mikrofon karşısında konuşan Arınç, Kubilay’ın şehadetinin yıldönümünde, memleketi Menemen’e gidip acaba neden konuşmadı?!! Kamer Genç de bunu merak etmiş; ama cevap yok... Daha önce “İstiklâl Mahkemeleri zabıtları açıklansın” deyince, benim, o zaman ortada dolaşan rivayetler üzerine “soy ve soplar da açıklansın” çağrıma da cevap gelmemişti!.. Herhalde, Sayın Arınç’ın yoğun meşguliyeti hasebiyle!..

***


Diyojen gibi elinde fener, doğruları araştıran Kamer Genç, dikkatleri çekti: Arınç’ın TBMM’de bütçe görüşmeleri sonunda, “Başbakan adına” yaptığı konuşmada, “Kürtlere eğitim, dil, bilgi, kültür ve kimlik hakkı vereceğiz, anayasal haklarını tanıyacağız” dedi... Merak etmiştim tam şu bağlamda PKK gemi azıya almışken ve Dersim iddiaları havada uçuşurken, bu sözlerin, vaatlerin “derin anlamı” ve sebebi nedir diye... Tabii, Güneydoğu’dan siyasi emellerine destek almak hesabı var, ama gene de Kamer Genç bu sözlerin anlamını açıkladı: “Arınç’ın söylediklerinden, ‘Kürt’lere özerklik verilecek, Kürdistan kurulacak’ gibi bir anlam da çıkıyor” dedi. Öyle ya; Kürtlere “tüm hakları”, istedikleri verilirse, “Kürtçe eğitim hakkı”, “Demokratik özerklik” ve en sonunda da “Büyük Kürdistan” verilir!
Arınç’ın sözlerine sert tepki MHP Genel Başkanı’ndan hemen geldi. Devlet Bahçeli der ki: “PKK’nın görüşleri AKP tarafından, sahiplenilmiş millet varlığının kutlu bağrına pimi çekilen nifak bombası adice yerleştirilmiştir. Bu, hıyanetin ileri adımlarıdır. Şayet şuursuzca seslendirilen bir görüş değilse hıyanetin adım adım ilerletilmesidir . ’PKK’nın kimlik dayatmalarını insan hakları meselesi olarak gördüğünü ifade etmesinin hezeyan bataklığında boğulmak üzere olduğu’anlamına gelir...”

***


Bu sözler, bu düşünceler sadece Arınç’a mahsus değildir; AKP’de de egemen olan zihniyettir... Erdoğan’ın “açılımlarını”, “PKK ile müzakerelerini” ve “Türkiye Türklerindir demek yanlıştır” dediğini hatırlayalım... Gene Erdoğan’ın “Türklük alt kimliklerden biridir” savı da “üniter ulus devlete” karşı “federasyonun işaretleri”... Bahçeli bu işaretleri verenlere “Alt kimlik misyonerleri!” diyor ve devam ediyor; “Bu sözler ancak Türk milletine hasmane duygular besleyen geçmişi sorunlu, tasavvurları kuşkulu bir kafa yapısından beklenebilir...”
2009 yılında kurdelesi kesilen yıkım projesinin öngörülerinin, gizli kalan taraflarının PKK kılavuzluğuyla Anayasaya yedirileceğini, Türk milletinin fitne ateşi içine atılacağını, görüldüğü kadarıyla iktidar partisi, Meclis’teki siyasi bölücülerin misyonunu üstlenmiş; gizli ajandasındaki Kürtçülük ve azınlık başlıkları bu şekilde daha da açığa çıkmıştır... Artık dürüstlük ve siyasi namus gereğince kabul etmek lazımdır ki, BDP’yle AKP arasında hiçbir fark kalmamış, bölücülüğün siyasi ikizleri bu vesileyle yüzeye çıkmıştır.  
Bahçeli’nin konuşmasını geniş olarak naklettim. Bunlar aşırı tepki, aşırı yorumlar mı?.. Arınç ve Başbakanı Kürt sorunu hususunda sorumsuz politikacılık yaparken, Kamer Genç, “politikacı” olsa da “politikacılık” yapmıyor. Siyasi parti lideri Devlet Bey de devlet adamı gibi açık konuşuyor...
Tekrar tarih düşürmek, kayıtlara geçirmek istedim!..


Not: Rahmetli Başbakan Adnan Menderes’in oğlu Aydın Menderes’in vefatı dolayısıyla sayın eşine ve Menderes ailesinden kalanlara baş sağlığı, Aydın Bey’e de Allah’tan rahmet dilerim.

Yazarın Diğer Yazıları