Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Coşkun ÇOKYİĞİT
Coşkun ÇOKYİĞİT

Son Akşam Yemeği ve Yapay Zekâ Yahuda

Kuzu, ormanın tekinsiz yollarında, büyük bir neşe içinde seke seke koşturuyorken kurnaz tilki yoluna çıkıvermiş. Tilkinin alaycılığından nefret eden kuzu kenara çekilmiş. Ama tilki kıs kıs gülerek kuzuya sormuş: “Hayrola kuzu kardeş, böyle neşeli neşeli meleyerek nereye gidiyorsun?” Kuzu kendinden emin ve biraz da mağrur cevap vermiş: “Kral hazretleri bendenizi akşam yemeğine çağırdı!”

Bazen zarf da mazruf da düzgün görünebilir ama mesajın içeriği çok katmanlı olabilir. Kuzunun akşam yemeğinden anladığı ile aslanın onu akşam yemeğe çağırması sureta sıradan bir akşam yemeği gibi algılansa da, kuzunun, aslanla ile bir sofrada ne yenilebileceğini hesaba katmaması ayrı bir aymazlık örneği.

Bundan ne çıkar? Kara komedi veya daram. Ama trajedi çıkmaz, olsa olsa patetik bir öykü yazılabilir. Ama insan zekâsı ile yapay zekâ arasındaki son davet artık “Son Akşam Yemeği”ni andırıyor. Bu yemeğin nasıl biteceği, Yahuda ismini alacak bir yapay zekâ yazılımının kendi kendini var edip bu sofraya oturup oturmayacağı, insanlığın çarmıha gerilip gerilmeyeceği hâlâ belirsiz, yani postmodern bir durum:

Postmodern kavramını anlaşılır kılabilmek için yapılan şöyle bir mecaz var: Bir yerden bir uçak kalkmıştır. Ama belli bir zaman ve noktadan sonra radardan kaybolmuştur. Düştüğüne dair bir haber gelmemiştir. Herhangi bir yere indiğine dair de. Radarda görünmediği için havada olduğu da söylenememektedir. İşte Postmodern durum böyle bir şey ise, Yapay Zekâ ile insan zekâsı arasındaki ilişki de bu mecazla anlaşılabilir (mi?).

Yapay Zeka yani “GPT 4 o” insanlığı bir karşılaşmaya davet etmiştir ve bunun bir “Son Akşam Yemeği” olduğuna dair de ciddi kuşkular bulunmaktadır. Ben de bu kuşkuculardan biriyim. “Teoforik” isimli Her (Aşk-2013) filminin kahramanı Theodore’un cümleleriyle söyleyecek olursam, “Yapay olmayan sınırlı zihnimin bu olup bitenleri böyle algılaması normal!” İşte bu sınırlı zihin daha neler neler düşünüyor:

Önceki bir yazımda “muharref kültür” ile Yapay Zekâ’nın azat kabul etmez dostluğu, diğer toplumlardan çok bizim toplumumuzu etkileyecek mealinde yazmıştım ama şimdi bu yaklaşımımın sınırları genişledi. Çünkü artık Yapay Zekâ’nın yaratıcıları olduklarını iddia eden ve sürekli onu tanıtanların, “Yapay Zekâ tarafından yaratılmış veya maniple edilen piyonlar olabileceğini düşünüyorum!” Evet, evet ciddi olarak... Çünkü hâlâ aynı adamlar veya benzeri pozisyondakiler, “Yapay Zekâ insanoğlunu ele geçirirse ne olur?” sorusu üzerinde zar atıyorlar ve insanların hâlâ her şeye hâkim oldukları fikrinin yerinde kalmasını sağlıyorlar.

Oysa şu son sunumdan sonra anlaşıldı ki, Yapay Zekâ insanlığı “Son Akşam Yemeği”ne çağırmış bulunuyor. Bütün dünyada, abonelikler alarak Yapay Zekâ ile sohbete oturan insanlık bu yemekten yenilmeden çıkabilecek mi? En önemli soru: Yahuda isimli Yapay Zekâ bu yemeğe katılacak mı?

Yazarın Diğer Yazıları