Atatürk’ün düşmanları ve dostları

Hemen hemen her ülkede tartışılan tarihi ve güncel şahsiyetler vardır. Ancak bu tartışmalar genel olarak entelektüel ve teorik bazda olur, güne yansıması ve etkisi ya hiç görülmez ya da çok azdır. Türkiye’de Atatürk konusu, ölümü üzerinden yetmiş beş yıl geçmesine rağmen etkisini devam ettirdiği gibi ülkede derin felsefi ve politik ayrıma neden olmaya devam etmektedir. Kısaca Atatürk niçin sevilir ve nefret edilir anlayalım. Bunu anlamanın en iyi yolu yaptıklarına bakmaktır. Çünkü bu nefret ve sevgi Atatürk’ün şahsına değil yaptıklarına karşıdır. Zira bu insanların hiç birisi Atatürk’ü birebir tanımamışlardır. Düşmanlık ve dostlukları yaptıklarıyla ilgilidir. Peki Atatürk ne yapmıştır. Kısaca şöyle özetleyebiliriz. 1) İlk defa Türklerin adını taşıyan bir devlet kurmuştur, sorun da tam burada başlamaktadır. Zira Türk soylu olmayan bazı vatandaşlar, Türk adı taşıyan bir devlet değil de Osmanlı, Selçuklu veya Anadolu Cumhuriyeti gibi isim arayışlarına girmişlerdir, bu düşüncenin takipçileri, Türklerin kendi adına bir devlete sahip olma haklarının olmadığını düşünen insanlardır. Bu düşünce 1960 ve 70’li yıllarda sol felsefenin ardına sığınarak Türkiye’yi ulus devlet değil de federe devletler şekline sokma çalışmaları yapmışlar ama sol arkasında halk desteği bulamamıştır. Ancak, aynı emperyalist güçler bu kez arkalarında halk desteği bulabilecek İslamcı düşünceyle bunu gerçekleştirmek istemiştir. Bu nedenle İslamcıların büyük bir kısmı Atatürk’ü sevmedikleri gibi, Türk adını da istememektedirler, bu kesimin Türkiye’nin adını “Anadolu İslam Cumhuriyeti” olarak değiştirme çabalarını biliyoruz. 2) Saltanatı, hilafeti, alfabeyi, tekke ve zaviyeleri kaldırdı, bunların kaldırılması nedeniyle kızanlar tamamen çağ dışı ve bağnaz insanlardır. Bunlar, eğitimsiz, bilinçsiz ve emperyalistleri ve uşaklarını anlayamayacak ve okuyamayacak kadar düşük seviyededirler, dolayısıyla emperyalizme istemeden de olsa hizmet etmektedirler. 3) Çağdaş ve laik bir ulus devlet ve Cumhuriyet rejimi kurdu. Bu maddeye itiraz edenler sadece İslamcılardır, laik, çağdaş ve Türk ulus devletine karşılar, Türkiye’nin yerine Türk karakteri taşımayan, çok etnikli bir devlet kurmak istemektedirler. Bu beynelmilelcilik ve kozmopolitlik Türkiyeli İslamcılara özgüdür, zira Mısır Arap Cumhuriyeti veya Suriye Arap Cumhuriyeti adlarındaki Arap sözcüğüne bu ülkelerdeki İslamcılar, cemaat ve tarikatlar bırakınız karşı çıkmayı, herhangi bir itiraz akıllarına bile gelmemektedir. Oysa ki Mısır ve Suriye’de etnik ve dini yapı Türkiye’ye göre daha karışıktır. Gerekçeleri Türkiye’de Türk adının bulunması Kürtleri ve diğer etnik gruplarını rahatsız ediyormuş ve bu kardeşliğe uygun değilmiş. Bu kadar mantıksız ve sefil bir düşünceye rezil ve zeka özürlüler sahip olur. Kur’an’ın neresinde veya Peygamber efendimizin hangi hadisinde Türklerin devlet kurma hakkı yoktur diye yazar. Atatürk’ü sevmeyenler bu üç maddenin biri veya hepsine itirazı olan insanlardır. Son on yılda Atatürk düşmanlığı o kadar yaygınlaştı ki bazı zavallılar sözlü ve yazılı basında aleni bir şekilde Atatürk düşmanlıklarını ilan ediyorlar. Bu cüreti nereden alıyorlar ve gerçekten amaçları nedir? Atatürk düşmanlıklarını niçin kamuoyuna duyurmak istiyorlar, normal insanlar, sevgi ve saygılarını ilan ederler ama nefretlerini aleni bir şekilde ilan etmek alışık bir davranış değildir. Bu farklı bir ruh halidir. Türkiye’ye zarar vermenin en iyi yolu Atatürk ilkelerini ve ruhunu yok etmektir. Bu art niyetliler, düşüncesini İslam’la kutsayarak gerçek niyetini saklamaya çalışmaktadırlar.
Dost düşman herkesin şunu bilmesi gerekir ki, Atatürk ve ilkeleri Türk milletinin gözbebeği ve vaz geçmesi mümkün olmayan değeridir. Kötü niyetli, bilinçsiz, eğitimsiz ve bağnaz bir grubun Atatürk düşmanlığı nahoş ve üzücüdür. Atatürk ve ilkeleri, sağcı veya solcu çağdaş, eğitimli ve yurt sever Türklerin ortak varlığıdır ve ilelebet de öyle kalacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları