Yunanistan’da, 25 Ocak’ta yapılan erken genel seçimle iktidara gelen, Avrupa’nın en çok merak ettiği aşırı sol ideolojisine sahip SYRIZA ve genç lideri Çipras’ın hareketleri Batılı basın ve yöneticiler tarafından yakından takip edilmeye devam etmektedir. Çipras Yunan halkı tarafından aşırı solcu olduğu için seçilmedi. Diğer partilerden farklı davranacağı, Yunanistan’ın başına bela olan, kleptokratlar, oligarklar ve bankerler ile mücadele edeceği, emekli ve işsiz gibi dar gelirlilere yeni imkânlar vereceği ve Avrupa’nın Yunanistan’ı sömürmesine izin vermeyeceği gibi çok sayıda vaatte bulunup, umut dağıttığı için Yunan halkı genç adamı Başbakan yaptı. Avrupa’nın aşırı sol partileri de kendi ülkelerinde iyi bir örnek olur düşüncesiyle umutlandılar ve destek verdiler. Ülke içinde ve dışında önemli desteğe sahip olan Çipras’ın her hareketi içte ve dışta, özellikle resmi yurt dışı ziyaretleri büyük ilgi çekmektedir. 
***
Çipras’ın 8-9 Nisan 2015 tarihinde yaptığı Moskova ziyareti Avrupa liderlerini ve Avrupa Birliği yöneticilerini rahatsız etti. Avrupa basını ve liderleri Yunan Başbakanın gizlice Putin ile ekonomik yardım konusunda anlaştığı ve Batı’nın Rusya’ya karşı uyguladığı ambargonun Yunanistan tarafından delineceği endişesini taşımaktadır. Putin’in Yunanistan politikasının altında kendisine karşı olan Batı blokunda bir delik açmak olduğu düşünülmektedir. Çipras ateşe benzin dökmek ister gibi, basına yaptığı açıklamada Avrupa Birliği Konsey Başkanı Donald Tusk ve AB Savunma ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherina’ya;  “Yunanistan’da artık başka bir iktidar var, biz oldu bitti politikalara karşıyız. Bir karar almak için bize danışılması gerekir, biz Rusya’ya uygulanan ambargoya karşıyız ve çıkmaz bir yol olarak görüyoruz”  dediğini belirtmiştir. Putin bu ziyarette Yunan tarafına Türkiye üzerinden geçecek Rus gazının Bulgaristan yerine Yunanistan üzerinden Avrupa’ya gönderilmesini teklif etmiş ve milyonlarca dolar yıllık sabit gelire kavuşabileceğinin altını çizmiştir. AB liderleri bu ziyaretin sıkıntısını yaşarken kamuoyuna yeni bir bilgi daha geldi, başta Merkel, Obama, Holland ve Cameron olmak üzere Batılı liderlerin boykot ettiği, Rusya’nın, İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi Almanya’sını yendiği 9 Mayıs 1945 tarihli 70. yıl dönümünde yapacağı büyük törenlere Yunan Başbakanı Çipras’ın katılacağını açıklaması büyük rahatsızlık yaratmıştır. Batılı politolog ve gazeteciler Çipras’ın bu davranışının sadece AB’ye değil aynı zamanda NATO’ya da zarar vereceği yorumlarını yapmaktadır. 
***
Alman hükümetinin kendilerine karşı tutumundan rahatsız olan Yunan hükümeti, Almanya’yı köşeye sıkıştırmak için çok rahatsız edici tarihi bir konuyu tekrar gündeme taşımıştır. 10 Haziran 1944 tarihinde Alman Nazi askerlerinin Atina’ya 200 km. uzaklıkta olan Distomo köyünde 218 Yunan köylüsünün katledilmesini göstererek ve ülkede neden oldukları yıkımlar için savaş tazminatı istemiştir. Almanlar bu isteğe çok kızmış ve deli saçması olarak nitelendirmişler ve Batılı diğer ülkeler de bu istekten rahatsız olmuşlar, eski hoş olmayan defterlerin karıştırılması olarak görmüşler ve Çipras, ateşle oynuyor yorumları yapılmıştır. Yunanistan’ın milli hasılasının yaklaşık iki katı olan, 324 milyar Euro borcu var. Zor bela 9 Nisan’da olan 463 milyon Euro taksitini ödemiş ama 1 Mayıs’ta 763, 5 Haziran’da 305, 16 Haziran’da 573 ve 13 Temmuz’da da 458 milyon Euro daha ödemek zorundadır. Bunları nasıl ödeyeceği bilinmemektedir. AB’nin daha önce verdiği reçeteye uyarsa sorun yok, Batılı ülkeler bu parayı verecekler ama Çipras seçimde bu plana uymayacağını söyleyerek iktidar oldu ve sözünü tutmak istiyor. AB Yunanistan’la bir sınav yaşayacaktır, görelim bakalım el mi yaman, bey mi yaman.