Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CNN Türk’te Hakan Çelik’in sorularını yanıtlarken, 8. Yargı Paketinin şubat sonu gibi Meclis’te görüşülmesinin planlandığını söyledi.

Tunç’un ifadeleriyle, “Toplumda cezasızlık algısı yaygın” ve pakette “bunu ortadan kaldıracak düzenlemeler var”.

Yap-boz

Bahsettiği düzenlemelerden biri koşullu salıvermeyle ilgili.

Koşullu salıverme ve denetimli serbestlikle ilgili süreleri aynen şu ifadelerle açıklıyor, Bakan Tunç: “İki yıl ceza alan biri için bunun koşullu salıverilmesi bunun yarısıdır. Bazı suçlarda dörtte üçtür. 2 yıl ceza alan birinin 1 yıl sonra koşullu salıverilme süresi dolar. Denetimli serbestlik de 1 yıl. Öyle olunca hiç cezaevinde kalmamış olur.”

Peki koşullu salıverilme süresi ne zaman ceza süresinin “yarısı” oldu, hatırlayalım mı? 2020’de.

Koşullu salıverilme süresi zaten 2020 değişikliği öncesinde 2/3’tü.

Değişiklikle birlikte süre 1/2 oldu; bazı suçlarda 2/3 ve 3/4 oranları korunmuştu.

O zaman da defalarca söyledik, koşullu salıverme süresini artırmayın, cezasızlığa yol açar dedik, ama dinletemedik.

Şimdi bu süre değişikliği, 8.Yargı Paketinin olumlu değişikliği olarak açıklanıyor. Peki, aslında olan ne? Bozulanın tekrar düzeltilmeye çalışılması. Adeta, iki geri bir ileri şeklinde yol alınamıyor.

Üstelik, Bakan Tunç’un açıkladığı amaçların aksine, mükerrer suçlar için de koşullu salıverme yasağı kaldırılmak isteniyor.

Denetimli serbestlikte ise, kural olarak, 1 yıl olan denetimli serbestlik süresi de aynı değişiklikle, 30.03.2020’ye kadar işlenen bazı suçlar için 3 yıla çıkarılmıştı. Şimdi onda da değişiklik yapılması planlanıyormuş; süre orantılı olacakmış ve 3 yılı geçmeyecekmiş.

Tabii bunlar taslak çalışmalar, nihai hâli nasıl olur henüz belli değil.

Ancak belli olan bir şey var: İktidar kendi bozuyor, kendi düzeltiyor. Ancak öyle bir bozuyor ki, artık bozduğu mesele, bozulduğu yerden düzelemiyor.

Bakanla bağımsızlık olmaz

Adalet Bakanı Tunç, yargı bağımsızlığı hususunda da şöyle diyor:

“Türkiye'de yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü her zaman tartışıldı ve her zamankinden daha bağımsızdır yargı.”

Adalet Bakanı Tunç, aynı zamanda Hâkimler ve Savcılar Kurulu Başkanı olarak, yargının bağımsız olduğunu söylese de görevleri arasındaki çakışma dahi kendisini haksız çıkarıyor.

Paket, söylendiği gibi, şubat sonunda hazırlanırsa, o zaman detaylıca kesinleşen hâlini değerlendiririz.

Ancak şu an için şunu söyleyebiliriz; 20 yıldır ne bağımsızlığı sağlama yolunda ne cezasızlık algısını kaldırma yolunda ne de adalete güven hususunda ileri gidebildik. Görünen o ki, samimiyetle ve doğru planlamalarla düzenlemeler yapılmadıkça daha ileri gitmemiz de mümkün olmayacak.