Washington gezisinden Başkan Obama’dan istediğini alamayınca gücü azalan Başbakan Erdoğan’a, en yakınları Gül, Arınç
Washington gezisinden Başkan Obama’dan istediğini alamayınca gücü azalan Başbakan Erdoğan’a, en yakınları Gül, Arınç ve bazı bakanlarından sonra Diyanet’ten de “kibir ayarı” geldi
ABD gezisinden döndükten sonra gücü azalan, gücü azaldıkça etrafı boşalan Erdoğan’a son “ayar” Diyanet’ten geldi. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Miraç Kandili dolayısıyla yayınladığı “kibir” mesajında, insanların birbirinin hukukunu korumasının en mukaddes görevlerinin başında geldiğine vurgu yapıp, “kibirle köpüren nefislerimizin vicdanlarımıza hükmettiği şu günlerde Miraç Kandili’ni başımıza tac edelim” dedi. ABD gezisinden Suriye konusunda istediğini alamayan ve eli boş dönen Başbakan’ın etrafı giderek boşalırken, kendisine en yakın bildikleri siyasilerin “uyarıcı” demeçleri de medyada yer almaya başladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili yaptığı açıklamada Erdoğan’a göndermede bulunup, “Demokrasi sadece seçim değildir, mesaj alınmıştır” dedi. Erdoğan’ın başından beri küçümsediği, katılanları ’çapulcu’olarak nitelediği Taksim Gezi Parkı eylemi ve polis şiddeti sonrası hızla tırmanan olaylar için ilk resmi özür de Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’tan geldi. Cumhurbaşkanı Gül ile görüşen Arınç, hükümet adına konuştuğunu vurgulayıp, şiddet uygulanmasından dolayı özür diledi.
Cemaat de uyarmıştı
Başbakan’ın “sağ kolu” olarak bilinen Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik , Twitter hesabından Gezi Parkı olaylarını yorumlarken, Erdoğan’ın aksine, “Mesajlar duyuldu, not edildi, değerlendiriliyor”, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ise “Bu olaylar, iktidar olarak ne kadar başarılı ve becerikli olduğumuzun bir göstergesi” diyerek tepkilerini dile getirdiler. Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Arınç’ın “Başbakan Vekili” sıfatıyla Gezi Parkı eylemlerine yönelik açıklamalarını değerlendirirken, “AKP vicdanının biraz ’yeter artık’deme gayreti olabilir diye düşünüyorum” dedi. Başta Zaman gazetesi yazarları hem açık açık, hem de ima yoluyla Erdoğan’a uyarılarda bulunurken, Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen yazarlar Hüseyin Gülerce, Ali Ünal ve Bülent Korucu, “uyarı operasyonunda” atbaşı gittiler. Ünal, Erdoğan’ı “kendini beğenmişlikle”, “kibirle”, “çevresindeki bazı isimleri” dinlememekle suçlayıp, böyle giderse, hezimete uğrayacağını ima etmişti. “Sağ kolum” dediği yol arkadaşlarını teker teker kaybeden Erdoğan’ın yanında şimdilik sadece Beşir Atalay, Hakan Fidan, Yalçın Akdoğan, İhsan Arslan ve Bekir Bozdağ kaldı.
“Türk Baharı” hayali
Bu arada, ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve İtalyan medyası, Türkiye’de yaşanan eylemleri “Türk Baharı” olarak okuyucularına duyurdu. Türkiye’de bir gecede 25-30 şehit verildiği terörist saldırıları görmeyen, PKK için “Kürt asiler grubu” diyen dünya medyası, Gezi Parkı olaylarında farklı bir tavır aldı. İşte malum gazeteler ve başlıkları: Washington Times: Gezi Parkı olayları, Arap Baharı’nı hatırlattı. New York Times: Kaos artıyor. The Guardian: Protestolar Türk Baharı’nın tohumlarını ekiyor. The Times: Gösteriler, Arap Baharı’nı hatırlatıyor. Bild: İnsanlar İslamcı Erdoğan hükümetini protesto ediyor. Göstericiler Taksim için Tahrir fikrinde.
Alkış ve ihanet
Başbakan Erdoğan’ın 2008’deki “İran” çıkışı da AB ve ABD aşıklarını rahatsız etmiş, Washington’un küsmesinden korkan malum çevreler daha önce alkışladıkları Erdoğan’ı topa tutmuşlardı. Aktütün olayı sonrası askere sahip çıkıp, “tek bayrak, tek millet” vurgusu yapan Erdoğan, mütarekecilerin saldırısına uğramıştı.
